Başbakan Binali Yıldırım, 16 Nisan’da yapılacak olan halk oylaması öncesi miting için Karabük’e geldi. Karabük Kent Meydanında vatandaşlara seslenen Başbakan Binali Yıldırım’a, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaya ve Eski TBMM Başkanı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, AK Parti Karabük Milletvekili Burhanettin Uysal’ın yanı sıra AK Parti milletvekilleri, MHP’li Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili ve protokol üyeleri de eşlik etti. Süper Lig takımlarından Kardemir Karabükspor’un bazı yöneticileri ve futbolcuları da mitinge katılıp ’Kararımız evet’ pankartı açtı.
Karabük’ün 2002’den bu yana kendilerini hiç yalnız bırakmadığını söyleyen Binali Yıldırım, "Kardeşliğimiz, yol arkadaşlığımız, birliğimiz daim olsun. 15 Temmuz’da askerin içine sızmış, alçak, hain bir gurubun ülkemizi işgal etmeye, milletin iradesini teslim almaya, bu güzel ülkemizi birilerine peşkeş çekmeye çalışan alçak FETÖ’ye karşı Karabük bu meydanı doldurdu. O gece gereken dersi verdi. Halkın gücü, tankın gücünü yendi. Bu milleti sindirmeye çalışacaklarını zannedenler dersi Karabük’te almışlardır. Bu milleti korkutabilirler mi? Bu millet abdestini aldı, namazını kıldı ve meydanlara indi. Hamdolsun o gece destan yazdınız. 15 Temmuz Türkiye’nin bir kahramanlık destanıdır. Hem FETÖ’ye hem de onun ipini elinde tutanlara gereken dersin verildiği gündür. Bu millet büyük imtihanlarla karşılaştı. Allah’a şükür akıl ve cesaretle bir ve beraber olarak bu belayı da atlattık. Diz çöktürdük ama diz çökmedik. 15 Temmuz’da Türkiye saldırıların en alçağını, en namertini yaşadı. Bu sefer mert bir düşmanla değil namert hainlerle savaştık. Ümmetin duası bizimleydi. Milletin duası bizimleydi. Dik durduk, sağlam durduk. Bu alçaklara cevabını verdik. Şimdi inlerine giriyoruz. Bu ülkeye bu millete silah doğrultmak nedir onlara tek tek gösteriyoruz" dedi.
15 Temmuz gecesinden itibaren MHP’nin bu gerçeği gördüğünü söyleyen Binali Yıldırım, "Türkiye’nin beka sorununu gördü. AK Parti ve MHP olarak bir araya geldik. Ülkemiz bir daha bu alçakça darbelere karşı maruz kalmasın diye buradan güzel bir anayasa değişikliği hazırladık. Bu çalışmada bizle beraber olan MHP Genel Başkanına ve bütün mensuplarına teşekkür ediyorum. Bu getirdiğimiz anayasa teklifi sizin önünüzde. 16 Nisan’da bu değişiklik sizin onayınızdan geçecek. Tarihi bir karar vereceksiniz. Ülkücü milliyetçi kardeşlerim, AK Parti’nin vefakar yol arkadaşları, 16 Nisan’da Türkiye’nin aydınlık yarınları için hazır mısınız? 16 Nisan akşamı gözüm ekranda kulağım Karabük’te olacak. Karabük’ten Türkiye rekoru bizim için apayrı olacak. Buradan söz veriyorum, Karabük Türkiye birincisi olursa ilk ziyaretimi Karabük’e yapacağım. Ülke olarak millet olarak tarihi günden geçiyoruz. Türkiye’ye çağ atlatacak bir değişimin arifesindeyiz. Milletimin refahını, huzurunu, güvenliğini artıracak, 81 milyonun birliğini, kardeşliğini daha da güçlendirecek bir değişim yaşayacağız. 14 yıl boyunca bize hep destek oldunuz. Biz de emanetinizi hiç yere düşürmedik. Bu güne kadar ne yaptıysak size sorduk öyle yaptık. Yap dediniz yaptık, yapmayın dediniz orada durduk. Hatırladığımız bu anayasa değişikliğini meclise getirdiğimizde bu teklif 367 oyla geçse bile biz bunu millete götüreceğiz dedik. Ama CHP ne dedi? İsterse yüzde 98 ile kabul edilsin tanımayız. Ben de diyorum ki Karabük’ün bu meydanında diyorum ki sen tanısan ne olur, tanımasan ne olur. Millet de seni tanımaz. Milleti tanımayanı Karabük tanır mı? İşte bunun cevabı 16 Nisan’da kararımız ‘Evet’" diye konuştu.
"BU SİSTEM BABAYI OĞULA DÜŞÜRÜR"
Türkiye’nin çok partili hayata 1950’de geçtiğini söyleyen Başbakan Binali Yıldırım, "O günden bu yana 67 sene kaldı. Şöyle bir bakalım. 67 yıl içerisinde hangi ülkede ne kadar hükümet kurulmuş? İngiltere 15 hükümet, Almanya 24 hükümet, Amerika 17 hükümet, Fransa 11 hükümet, Türkiye 65 hükümet. Bu ülkelerde dört yıl, beş yıl hükümet kuruluyor devam ediyor ama Türkiye’ye gelince sadece 17 ayda bir hükümet ne yapabilir? Ne yapacağını söyleyeyim. Tebrikleri kabul ederler, brifing alırlar sonra da valizleri toplarlar. Hizmet, hak getire. Ama siz 2002’de dediniz ki artık karar milletindir. Kısa sürede kurulan hükümetlerde ekonomi büyümez, refah artmaz. Ülkenin sorunları da bir başka bahara, sorunlar torunlara havale edilir. Ama şimdi AK Parti var. AK Parti Türkiye’nin teminatı. Biz her türlü hizmeti yapıyoruz. Ancak bizim dönemimize kadar yani, 2002’ye kadar, Türkiye’ye ne yaşandığını belki unuttunuz. Hele hele AK Parti iktidara geldiğinde doğan bebekler bu gün 15 yaşını doldurdu. Bu ne demektir, geçmişi bilmeyebilirler ama benim yaşımda olanlar Türkiye’nin son 40 yıldır neler yaşadığını, ne büyük sıkıntılarla karşılaştığını çok iyi hatırlarsınız. Seçim olur tek başına iktidar olmaz. Bu sefer partiler aralarında koalisyon turu yaparlar. Pazarlıklar yapılır, milletvekili transferleri. İyi kötü bir hükümet kurarlar. Cumhurbaşkanına giderler. Bu iş fevri davranışlara bırakılmasın. Milletin sandıkta dediği neyse herkes onu yapsın. Türkiye bunları yaşadı. 2002’de rahmetli Ecevit, göklere çıkaramadığı Ahmet Necdet Sezer’i getirdi. Başa geçirdi. Bütün partilerden destek aldı. En önce kendisi bozuştu. Çünkü bu sistemin yapısında sakatlık var. İki başlılık var. Bu sistem babayı oğula düşürür" şeklinde konuştu.
"Bu sistem sadece AK Parti’ye göre inşa edilmez" diyen Başbakan Yıldırım, "Türkiye, bekası için ilelebet yaşamaya devam edecek. Onun için güçlü sistem icra etmemiz lazım. Bir daha 60, 80 darbesini, 28 Şubat’ı yaşamamız lazım. Bizim şu an Cumhurbaşkanımız Allah’a şükür başımızda. Uyumlu şekilde çalışıyoruz. Ama yarınları düşüneceğiz, geleceği düşüneceğiz, çocukları, torunları düşüneceğiz. Milletimiz için, geleceğimiz için öngördüğümüz bu anayasa değişikliği, 20 yıl önce yapılsaydı, bu gün Türkiye’de kişi başı gelir 25 bin dolardı. İki kat daha Türkiye zenginleşmiş olacaktı. Bu güne kadar ne yaptıysak millet için yaptık" dedi.
Bu meselenin memleket meselesi olduğunu ifade eden Başbakan Binali Yıldırım, "Bu doğrudan doğruya Türkiye’nin meselesidir. Türkiye’nin gelecek meselesidir. Kalkınması ve ilerlemesinden rahatsız olanlar, Türkiye’ye yıllarca tuzak kurdular. Yeri geldi, terör örgütleri, yeri geldi gazete manşetleri, yeri geldi vesayet odaklarıyla millete ayar vermeye çalıştılar. Demokrasiye tanklarla balans ayarı vermeye çalıştılar. Türkiye’nin geleceği ve kaderiyle oynadılar. Allah’ın izniyle o eski alışkanlıklar 15 Temmuz’da da tekrar edildi. Ama bu sefer alçaklar tarafından ne dedi millet, dur bir dakika millet varsa zillet olmaz. Millet varsa zafer vardır ve o gün dünyaya demokrasi dersini verdi. Siz verdiniz, dünyaya bayrağın ezanın, demokrasinin nasıl muzaffer olacağını, tankların, tüfeklerin, uçakların nasıl yerle bir olacağını göğsünüzü siper ederek sizler gösterdiniz. İşte böyle büyük bir milletin bir evladı olmaktan ne kadar gurur duysanız azdır" şeklinde konuştu.
"BUNLAR OKUMUYOR, OKUMADAN ÜFÜRÜYORLAR"
Mitinge katılan vatandaşlara, ‘16 Nisan’da bu ülkeyi sahibine, milletin iradesine teslim etmeye hazır mıyız?’ diye soran Başbakan Binali Yıldırım, "Kılıçdaroğlu orada burada yalan, dolan memleket kazan, bu kepçe dolaşıp duruyor. Karıştırıp duruyor. İşin doğrusunu ben buradan, Karabük’ten anlatayım. Mevcut sistemde, diyor ki efendim, ‘Anayasa mahkemesi cumhurbaşkanına bağlı olacak’ Ya bu kadar yalan olmaz. Şimdi Cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesine 14 üye atıyor. Biz bunu değiştirmiyoruz. 17 üyesi var. İkisini çıkartıyoruz. 15’e düşürüyoruz. Çünkü darbe döneminden kalan askeri mahkemeler vardı. Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi. Onları kaldırdığımız için bu değişiklik de artık gidiyor. Mahkemenin askeri sivili yok. Mahkeme mahkemedir. Geleceksin hesabını vereceksin. Orada rütbe geçmez. Orada adalet geçer. Başka bir değişiklik yok. Ama yalanın biri bin para var. Yalan söyleyip de ölen var mı? Çıkıp ne diyorlar? Anayasa mahkemesi Cumhurbaşkanına bağlanacak. Gözüne dizine dursun diyeceğim ama demeyeyim Allah ıslah etsin. Aslı nesli yok. Bunlar okumuyor, okumadan üfürüyorlar. Üfürükçü bunlar. Peki bunlar bunu nereden uyduruyorlar. Tarafsız diye yere göğe sığdıramadığı bir Cumhurbaşkanı vardı. Ahmet Necdet Sezer. O zat, Cumhurbaşkanı olunca Anayasa Mahkemesi üyeliğine bir üniversiteden arkadaşını atadı. E ne var bunda diyeceksiniz? O zat atandı. Bir de baktık ki adam CHP’nin parti üyesi. Bak bak bak. Tarafsız CHP’ye bak. Ama bunların eski alışkanlığı, tek parti döneminde her şey bunlardı. Genel başkan da cumhurbaşkanı da parti başkanı da tek adam arıyorsan geçmişine bak. Geçmişinize bakın. Bunlar bu yalanların, bu iftiraların kendileri de biliyorlar ama işlerine gelmiyor. Kafalarında tarafsız demek CHP’li olmak demek. Bu yalan rüzgarı gibi bitmez. Neymiş anayasa değişikliği olunca millet meclisinin yetkileri azalacak, kısıtlanacak. Bu da kuyruklu yalan" diye konuştu.
(Yasin Erdem /İHA)
'Bu Sistem Babayı Oğula Düşürür'
Başbakan Binali Yıldırım Karabük’te yaptığı konuşmada, "Çıkıp ne diyorlar? Anayasa mahkemesi Cumhurbaşkanına bağlanacak. Gözüne dizine dursun diyeceğim ama demeyeyim, Allah ıslah etsin. Aslı nesli yok. Bunlar okumuyor, okumadan üfürüyorlar. Üfürükçü bunlar. Peki bunlar bunu nereden uyduruyorlar" dedi.