Bu Türkiye'nin Önemli Bir Kazanımı

Bu Türkiye'nin Önemli Bir Kazanımı

AKUT Başkanı Ali Nasuh Mahruki, Türkiye’de 10-15 bin civarında arama ve kurtarma çalışması konusunda belli bir donanımı ve birikimi olan, örgütlü, toplum dinamikleriyle hareket insanlar olmasının Türkiye’nin en önlemli kazanımlarından biri olduğunu, ancak ülkede bu işin öncüsü olan AKUT’a bazı yerel yönetimlerin haksızlık ettiğini söyledi.

Eskişehir’i ziyaret eden Mahruki, İHA muhabirinin; AKUT faaliyetleri, ülke genelinde sayıları hayli artan arama kurtarma ekiplerinin çalışmaları ve yerel yönetimlerin arama kurtarma faaliyetlerinde duyarlılıkları konularındaki sorularını cevaplandırdı.

Türkiye’de halen 81 ilin 81’inde de, hatta bazı ilçelerde bile yerel arama kurtarma ekipleri olduğunu, ancak AKUT’un sadece 36 bölgede bulunduğunu anlatan Nasuh Mahruki ”Başka birçok sivil toplum kuruluşu (STK), devletin tabii ki kendi ekipleri bir çok yerde var. Ama bu STK konusu bizim asıl konumuz ve şu anlamda çok önemli sivil toplum kuruluşları. Hele arama ve kurtarma ile uğraşanlar, bir kere her şeyden önce örgütlü insan toplulukları ve bunlar belli bir hiyerarşi, kurum kültürü, liderlik ve takım çalışması mekanizmasıyla, bir ekipmanla, eğitimle, antrenmanla hazırlıkla hareket ediyorlar. Bunlar arama ve kurtarma konusunda arazide kendi başlarının çaresine bakabilecek donanımda ve yetkinlikte insanlardır. Türkiye’nin başına gelebilecek herhangi bir acil durumda, herhangi bir sıkıntılı süreçte örgütlü insan gücüne ihtiyaç duyulan her süreçte bu ekipler çok işe yarayabilirler” dedi.

“Bu Türkiye’nin çok önemli bir kazanımıdır”

Yıllardır zaten kendisinin hep bunu söylediğini, bu gelişmelerin Türkiye’nin en önlemli kazanımlarından biri olduğunu anlatan Ali Nasuh Mahruki, şunları belirtti;

“Artık Türkiye’de 10 bin, belki 15 bin civarında arama ve kurtarma çalışması konusunda belli bir donanımı ve birikimi olan örgütlü toplum dinamikleriyle hareket eden ve bir acil durumda, bir afet anında kendi başının çaresine bakabilecek, başka insanlara yardımcı olabilecek insanlar bunlar. İlla sadece afet diye düşünmeye gerek yok, başka şeyler de olabilir. Bir mülteci krizi ile ilgili sıkıntı olabilir, beklenmedik yerleşkede büyük bir yangın olabilir, patlama olabilir, bir acil durum olabilir, bir takım tahmin etmediğimiz şeyler yaşanabilir. Çünkü Türkiye çok olağanüstü günler geçiriyor. Bunların hepsinde bu örgütlü insan grupları işe yarabilirler. Bu Türkiye’nin çok önemli bir kazanımıdır. Sonuçta hayatın neler getireceğini kimse bilemez ama burada yapıla bu hazırlık başka pek çok alanda, insan gücü gerektiren alanda da çok faydalı olabilecektir.”

“AKUT’a haksızlık ettiğini de söyleyebilirim”

Türkiye’deki yerel yönetimlerin, afet yönetimi, hazırlıklar ve arama kurtarma faaliyetlerine katkısı konusunda ise Mahruki, “Burada net ve tek cevap vermek kolay değil, çünkü yerel yönetimden, yerel yönetime fark var. Bakış açısından, bakış açısına fark var. Türkiye maalesef kültürüyle, bürokrasisiyle kamu kurumlarıyla devletin STK’larla ilişkisinde, homojen bir ülke değil. Türkiye aşırı derecede politize olmuş bir ülke ve bu aşırı derecede politize olmuş olması maalesef bazı kamu kurumlarının, bazı yerel yönetimlerin bazı STK’lara, bazı yapılara olumsuz bakmasını gerektiriyor. Bazılarına ise, gereğinden fazla olumlu bakmasını gerektiriyor. Yani böyle hareket ediyorlar. Dolayısıyla burada bir eşitlik, adalet ve tarafsızlık ilkesinden söz etmek çok zordur. Bundan en büyük yarayı da biz alıyoruz. AKUT zaten bu konuda Türkiye’nin öncüsü, Silahlı Kuvvetler bile bizden sonra kurdu arama kurtarma ekiplerini. Şuanda Türkiye’de gördüğünüz bütün arama ve kurtarma ile ilgili yapılamalar AKUT’tan sonra kurulmuş yapılanmalardır. Dolaysıyla bu konudaki bilgi birikimimiz, tecrübemiz, kapasitemiz ve yapabileceklerimiz Türkiye’deki diğer bütün ekiplerden daha fazla. Buna rağmen maalesef bu aşırı derecede politize olmuş olmamızdan kaynaklanan sebeplerden dolayı, bazı yerel yönetimler maalesef AKUT’un kapasitesinden faydalanmıyorlar. İstemiyorlar, söylemiyorlar bile bazı acil durumları ve aslında bakarsanız kurtarılmayı bekleyen insanların da hayatını tehlikeye atıyorlar. Bu konuda pek çok mücadelemiz oldu. Defalarca bunları anlatmaya çalıştık, ama tabi ki Türkiye’nin bu koşullarını sizler beden daha iyi biliyorsunuz yani hayata tamamen politik bir bakış açısı ile bakarsa bir yerel yönetici ve ayrım yaparsa bu STK iyidir, bu STK kötüdür gibi bir şey yaparsa ki bunu yapmaya hiçbir hakkı yok. O zaman maalesef gereksiz bir mağduriyet meydana getiriyor insanlara da. Bu anlamda bazı yerel yönetimlerin koltuklarının haklarını vermediğini söyleyebilirim ve AKUT’a haksızlık ettiğini de söyleyebilirim. Keşke böyle olmasa” ifadelerini kullandı.

“İlk yapacağımız iş o bölgelerde AKUT ekipleri kurmak olacak”

Doğu ve Güneydoğu bölgesinde yaşananların Türkiye’nin kanayan bir yarası olduğu belirten Ali Nasuh Mahruki, bu bölgelerdeki AKUT faaliyetleri hakkında da şunları söyledi;

“Tabi bizim çatışma bölgesinde yapabileceğimiz çok fazla bir şey yok ama Bingöl’de, Gaziantep’te, Erzurum’da ekibimiz var Türkiye’nin en uzak uçları olarak bakabileceğimiz. Bingöl ekibimiz ilk kurduğumuz ekiplerden biridir, çok başarılı bir ekiptir. Bütün o bölgedeki özellikle hasta nakillerinde ciddi anlamda sonucu değiştirmiş projeler başarmış bir ekibimizdir. Fakat daha da güneydoğuda maalesef henüz oralarda AKUT yok. Birkaç kere denedik, Şırnak’tan, Diyarbakır’dan, Hakkari’den arkadaşlarla görüştük, ama pek bir yere varamadık. Türkiye’nin bu konvektöründe zaten çok da uygun değil, ama Türkiye biraz rahatlasın, biraz bölgedeki koşullar kendine gelsin, ilk yapacağımız iş o bölgelerde AKUT ekipleri kurmak olacak.”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile