Budist Aktivistten Arakan'a Uluslararası Müdahale Çağrısı

Özgür Rohingya Koalisyonu Koordinatörü Maung Zarni: 'BM Güvenlik Konseyi, katliamları durduracak ve Arakan Müslümanlarına topraklarının geri verilmesini sağlayacak, güven içinde ve onurlu bir hayat sürmelerine izin verecek bir müdahale biçimini onaylamalı' 'Çözüm ülkenin içinde değil, dışarıda formüle edilmeli. Uluslararası nitelikte ve BM kurumları çerçevesinde olmalı'

Özgür Rohingya Koalisyonu Koordinatörü Maung Zarni, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK), Myanmar'da, Arakan Müslümanlarına topraklarının geri verilmesini sağlayacak bir uluslararası müdahaleyi onaylamasını istedi.

Özgür Rohingya Koalisyonunun Budist koordinatörü Zarni, BM'nin oluşturduğu Uluslararası Myanmar Bağımsız Araştırma Misyonunun Arakan raporundaki bulguları ve Myanmar’daki son durumu AA muhabirine değerlendirdi.

Zarni, BM raporunun Myanmar’da yaşananları “soykırım” diye nitelendirdiğine dikkat çekerek, “Nobel Barış Ödülü sahibi Aung San Su Çii ile iktidar ortakları olan Myanmarlı generallerin yönettiği bir BM üyesi ülkenin, dünyadaki en inanılır ve yüksek insan hakları otoriteleri tarafından Nazi Almanyasına benzetildiği bir durumdayız.” dedi.

Nazi Almanyasında, Ruanda’da, Kamboçya’da ve Bosna’da da soykırım suçları işlendiğini hatırlatan Zarni, bir ülkedeki durumun “soykırım” olarak tespit edilmesi halinde bunun önüne geçilmesinden BM üyesi ülkelerin sorumlu olacağını bildirdi.

- "Koruma altında bölge" talebi

Arakan ile ilgili olarak Ruanda veya Bosna örneklerinde olduğu gibi Uluslararası Ceza Mahkemesi yargılamalarının yeterli olmayacağını aktaran Zarni, “Arakan Müslümanların güven içinde ve normal bir hayat sürebileceklerini, koruma altında bir bölgeye ihtiyaç var. BMGK, katliamları durduracak ve Arakan Müslümanlarına topraklarının geri verilmesini sağlayacak, güven içinde ve onurlu bir hayat sürmelerine izin verecek bir müdahale biçimini onaylamalı.” diye konuştu.

Zarni, Myanmar’da son 40 yılda uygulanan politikaların ve özellikle geçen yıl ağustos ayından itibaren yoğunlaşan saldırıların ardından Arakanlı Müslümanların ülkeyi terk etmek zorunda kaldığını ve bugün ülke dışındaki Arakanlıların sayısının, ülke içindekileri aştığını vurguladı.

Uluslararası toplumun Myanmar’a uygulayacağı yaptırımlar yoluyla Arkanlı Müslümanlara uluslararası koruma altında bir özerk bölge sağlaması gerektiğine işaret eden Zarni, “Çözüm ülkenin içinde değil, dışarıda formüle edilmeli. Uluslararası nitelikte ve BM kurumları çerçevesinde olmalı.” ifadesini kullandı.

- Türkiye'ye çağrı

Zarni, Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Arakan Müslümanlarına verdiği desteği de överek, “Şimdi Türkiye’nin ahlaki ve siyasi liderliğini gösterme zamanı.” dedi.

BMGK'nın başta Filistin olmak üzere uluslararası sorunlara çözüm getirmediğini ve bir tür “koma” durumunda olduğunu aktaran Zarni, şöyle devam etti:

Türkiye, Myanmar’da yaşananları soykırım olarak gören ve soykırıma seyirci kalmak istemeyen Müslüman ve gayrimüslim ülkeleri bir araya getirerek bir koalisyon oluşturmak suretiyle Arkanlı Müslümanlara gerçekten yardım edebilir.”

Zarni, Myanmar içinde 500 binden fazla Arakanlı Müslüman'ın kapana kısılmış durumda olduğunu ve uluslararası bir koalisyonun bunun önüne geçebileceğini kaydetti.

- BM raporunda çarpıcı ifadeler

BM tarafından kurulan Uluslararası Myanmar Bağımsız Araştırma Misyonu, önceki gün yaptığı açıklamayla Myanmar ordusunun (Tatmadaw) Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing'in de aralarında bulunduğu üst düzey ordu mensuplarının Arakanlı Müslümanlara yaptığı soykırım nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesinde (UCM) yargılanmasını istemişti.

Raporda, "Askeri zorunluluklar, asla ayrım gözetmeksizin cinayetler işlenmesini, kadınlara toplu tecavüzü, çocuklara saldırılmasını ve köylerin tamamen yakılmasını haklı çıkarmayacaktır. Başta Arakan eyaletindeki mevcut güvenlik tehditlerine bakıldığında Myanmar ordusunun taktikleri, istikrarlı ve ağır şekilde orantısız olmuştur." ifadelerine yer verilmişti.

- Ağustos 2017 olayları

Myanmar'da 1970'lerden bu yana zulüm ve sistematik baskıya uğrayan Arakanlı Müslüman nüfusun büyük çoğunluğu, topraklarını terk ederek bölge ülkelere göç etti.

Ülkede 1982'de kabul edilen yasayla vatandaşlık haklarını kaybeden Arakanlı Müslümanlar "devletsiz" sayılıyor. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından "eziyet gören dini azınlık" olarak kabul edilen Arakanlı Müslümanlar, hem şiddet olaylarına hem de yasal, ekonomik ve toplumsal ayrımcılığa maruz kalıyor.

Arakan'da 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi vahşice katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.

Arakanlı Müslümanlar, Ekim 2016'da eyaletteki bazı polis kontrol noktalarına yapılan saldırıların ardından Myanmar ordusunun başlattığı operasyonlarda şiddete ve ağır insan hakları ihlallerine maruz kalmıştı. Operasyonların ana hedefi yine siviller olmuştu.

25 Ağustos 2017 ise Arakan'daki sınır karakollarına düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler kitlesel şiddet eylemlerini başlatmış ve 10 bine yakın kişiyi katletmişti.

Etnik temizliğe dönüşen saldırılarda 350'den fazla köy, ordu ve fanatik Budistler tarafından yok edilirken, 700 binden fazla Arakanlı Müslüman dağlık bölgeler, nehir ya da deniz üzerinden komşu Bangladeş'e sığınmak zorunda kalmıştı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile