Bülent Arınç'tan istifa açıklaması

Bülent Arınç'tan istifa açıklaması

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti'deki istifalara ilişkin, "Bütün gözler ona dönmüştü derken boş söylemiyorum" dedi.

Bursa'da Olay Tv canlı yayına katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

İlhan İşbilen’in istifasına da değinen Arınç “Bekarlığımızda aynı evi paylaştık. Arkadaşlığımız çok derindir. İyi bir işadamıdır. Çok pratik zekası vardır. Sevilen sayılan bir insandır. Son yaşadığımız süreçte şüphesiz kendisinin Fethullah Gülen hoca efendiyle de bu cemaatle de yakın ilişkileri var. Bütün gözler ona dönmüştü derken boş söylemiyorum. O ne hareket edecek acaba diye? O da partisine bağlılığını o tarihte ifade etti. Hatta 'Siz beni kovana kadar ben bu partide kalacağım' dediğini arkadaşlarımız bana nakletmişti. Demek ki son yaşanan gerilim içerisinde daha fazla dayanamadı ve istifasını verdi” dedi.

"BU BİZE YAKIŞMAZ"


İzmir Milletvekili İlhan İşbilen'in Ak Parti'den istifa etmesi ile ilgili görüşlerini açıklayan Arınç, daha önce Ertuğrul Günay, Erdal Kalkan ve bazı arkadaşlarının istifaları karşısında 'Oh ne iyi oldu. İyi ki gittiler' diyemeyeceğini belirterek, o kişilerin partilerine ve hükümete de yardım ettiklerini, çalışmalar yaptıklarını söyledi.

Arınç şunları söyledi: "Şimdi şöyle bir kolaycılık var. Birisi gittiği zaman 'İyi ki gitti' diye arkasından aleyhinde konuşurlar. Bu bize yakışmaz doğrusu. İlhan İşbilen de yine bu arkadaşlarımızdan birisidir. Şahsen istifasına çok üzüldüm. Aslında istifasını en sona geciktiren arkadaşlarımızdan birisiydi. Çünkü bu istifalar başladığında bütün projektörlerin ona döndüğünü ve ne zaman acaba istifa edecek diye beklediklerini biliyorum. Ben İlhan İşbilen'i 1975 yılında tanıdım. 1979'da evlendim, 4 yıl hemen hemen bekarlığımızda aynı evi paylaştık. Arkadaşlığımız çok derindir. İyi bir işadamıdır. Çok pratik zekası vardır. Sevilen sayılan bir insandır.

"BÜTÜN GÖZLER ONA DÖNMÜŞTÜ"

Son güne kadar arkadaşlığımız çok samimi birbirimizi çok seven, birbirimize çok saygı duyan iki insan olarak bugüne kadar devam etti. Ama son yaşadığımız süreçte şüphesiz kendisinin Fethullah Gülen hoca efendiyle de bu cemaatle de yakın ilişkileri var. Bütün gözler ona dönmüştü derken boş söylemiyorum. O ne hareket edecek acaba diye? O da partisine bağlılığını o tarihte ifade etti. Hatta 'Siz beni kovana kadar ben bu partide kalacağım' dediğini arkadaşlarımız bana nakletmişti. Demek ki son yaşanan gerilim içerisinde daha fazla dayanamadı ve istifasını verdi. İyi bir arkadaşımızdı. Benim Bursa'da yaptığım konuşmada hatırlarsanız 'biz varsak, siz de varsınız' demiştim. Ama o tek başına bir cümle değil. Onun başı ve sonu var. Benim ne demek istediğim herkes çok iyi anladı. Ama görüyorum ki İlhan İşbilen kardeşimiz, arkadaşımız, dostumuz buradan cemaat aleyhinde bir sonuç çıkarmış olmalı. Burada yanılmış. Yanıldığına da ayrıca üzüldüm. Çünkü bu 1975'ten bu yana 35-36 bu kadar senelik dostluğumuzda bizim ne düşündüğümüzü, cemaatle ilişkilerimizin ne derece güçlü olduğunu herhalde ondan başka iyi bilen bir insan yoktur.

"TÜRKİYE'DE SADECE FETHULLAN GÜLEN HOCA EFENDİ'NİN CEMAATİ YOK"


Ben hayatıma siyasette geçirdiğim yılları bu hizmetleri desteklemekle geçirdim. Benim söylediğimin siyasi anlamda karşılığı şudur. Bu cemaat ya da başka cemaatler.. Türkiye'de sadece Fethullah Gülen Hoca Efendi'nin cemaati yok. Onlarca cemaat var. 11 sene önce de bu cemaatler, camialar vardı ama 11 sene öncesine gelinceye kadar bunların hepsi baskı görüyordu. Bunların hepsine hakaret ediliyordu, hepsine zulmediliyordu. Ve bu insanlar hizmetlerini korkuyla yapıyorlardı. 'Acaba nerede kapatacaklar? Acaba nerede bizi suçlayacaklar? Acaba nerede dava açacaklar?' diye. Ama Ak Parti geldikten sonra bütün ayrımcılıkları kaldırdı. Din ve vicdan özgürlüğünü sonuna kadar sağladı. Herkesin fikrini inancını konuşabilmesinin imkanlarını hazırladı. 11 seneden beri bütün bu camialar hepsi rahat ettiler. Hizmetlerini büyüttüler. Daha çok gayrete geldiler. 11 seneden bu yana da herkes ne kadar rahat. Bunu ben sadece inanmıyorum. İlhan İşbilen de bilir ki onun çok sevdiği hoca efendimiz de bilir ki biz bu hizmetleri yaparken onlar hükümetimize dua etmişlerdir. Başkalarını da dua etmeye teşvik etmişlerdir. Sabahlara kadar teheccüt namazlarında okudukları dualarında 'Yarabbi bu hükümet hayırlı hizmetler yapıyor. Sen ona yardımcı ol' diye dua etmişlerdir.

"SİZ VARSINIZ Kİ BİZ DE VARIZ"

Benim söylediğim bu güzel kardeşim. 11 sene öncesinin zulümleri Allah korusun bir daha gelmeyecekler ama 11 seneden beri yaşadığımız güzelliklere de bakarak ben sadece 'Biz varsak siz varsınız' demiyorum. 'Siz varsınız ki biz de varız' diyorum. Bu bir psikolojik ve siyasi rahatlıktır. Bu bir din ve vicdan özgürlüğüdür. Çok şükür geçmişte sıkıntısı çekilen her şey bu dönemde rahat ve serbest bir hale gelmiştir. Onlar farklı anlamışlar. Biz basit anlamda söylüyoruz. Siz Türkiye'de hizmet yaparken 11 yıl öncesine kadar çektiğiniz sıkıntıları bize şikayet ediyordunuz. Ama 11 seneden beri şikayet değil bizi alkışlıyorsunuz. O zaman siz ne kadar rahatsanız biz de o kadar rahatız, biz ne kadar rahatsız olursak siz de o kadar rahatsız olacaksınız. Bugünün kıymetini bilin diyoruz. Başka ne diyeceğiz."

"ONLAR BİZE GELİRLER BİZ ONLARA GİDERİZ"

'Partide istifaların önüne geçmek için bir girişimde bulunacak mısınız? Bu istifaların arkası gelebilecek tehlikesi var mı sizce?' sorusuna Arınç, "Siyasi anlamda bu kadar istifa oldu diye ben üzülmem. Sadece bu arkadaşlarımızın kişilikleriyle ilgili gelecekleriyle ilgili bir üzüntüm olur. Çünkü biz şu kadar milletvekilimiz var. Şu kadarı istifa etmiş. Halen biz parlamentoda muhalefeti toplasanız bizim yarımız kadar etmiyor. Çoğunluk anlamında, siyasi güç anlamında bir eksikliğimiz yok. Her arkadaş benim için kıymetlidir. İstifa sebebi ne olursa olsun. Biz onlarla birlikte parlamentoya girdik. Onlarla birlikte sonuna kadar devam etmek isterim. Benim düşüncem bu. Sonra kaldı ki biz İlhan İşbilen'le evimizi paylaşmış insanlarız. Eşine çok saygı duyarız. Onlar bize gelirler, biz onlara gideriz. Yani buradaki istifasının tek sebebinin hükümetimizle camia arasında son günlerde yaşanan sıkıntı olduğuna yüzde yüz eminim. O sıkıntıya rağmen ve birinci planda dikkat edilecek bir şahıs olarak gösterilmesine rağmen sonuna kadar beklemesi de bence taktir edilecek bir davranıştır" dedi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile