Bulgaristan’Da Başmüftülük Krizi Sona Erdi

Bulgaristan’daki Başmüftülük krizi sona erdi. Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan, 20 Nisan 2011’de Sofya İstinaf Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda, 12 Şubat 2011’de Bulgaristan Müslümanlarının ‘seçilmiş’ Başmüftülüğü tarafından gerçekleştirilen olağanüstü kongrede Mustafa Hacı Aliş’in görevinin onaylandığını bildirdi. Balkan, karar ile Bulgaristan Müslümanlarının Başmüftülük sorunu için kesin bir statü tesis edildiğini kaydetti.

    Prof. Dr. Emin Balkan Bulgaristan Müslümanları’nın bugün ulaşılan noktaya kolay gelmediğinin altını çizdi. Balkan şunları söyledi: “Seçilmiş Başmüftümüzü görevden alan 12 Mayıs 2010 tarihli Yüksek Mahkeme kararının ardından Bulgaristan Müslümanları tek bir vücut olarak hareket etmişler ve hak mücadelelerine başlamışlardır.

    Bulgaristan’da çeşitli illerde kitlesel ölçekli protesto gösterileri yapılırken, imza kampanyaları tertip edilmesi, ibadet yerlerimize yapılan baskınlara karşı savunmaların gerçekleştirilmesi, Başmüftülük yönetimince konunun ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşların gündemine taşınması, Bulgaristan Müslümanlarının sorunlarına dair bilimsel ve akademik nitelikte toplantıların düzenlenmesi gibi benzeri nitelikte bir dizi girişim gerçekleştirilmiştir. Başmüftülük kurumumuzun 100. kuruluş yılını kutladığımız bir dönemde, Bulgaristan Müslümanları‘nın hayatiyetine kasteden çirkin bir suikasta karşı, Azınlığımız direncini ve tepkisini ortaya koymuştur. Güncel anlamda ortaya çıkan tablo, Bulgaristan yargısının ülkedeki Müslümanlara bir jesti sonucu oluşmamış; bilakis Bulgaristan Müslümanlarının haklı ve onurlu mücadelelerinin neticesi vuku bulmuştur. Ancak yine de geç tecelli eden adaletin adalet olmadığını vurgulamak gerekir.”

    Başmüftünün kimin olacağına Sofya’daki bir yargıcın karar vermesinin Bulgaristan Müslümanlarınca yapılan kongrelerin anlamını ortadan kaldırdığına işaret eden Balkan, şöyle devam etti: “Bulgaristan Müslümanlarının olağan ve olağanüstü nitelikteki kongrelerinin sonuçlarını doğrudan karara bağlayan ve kuruma bu kapsamda önemli ölçüde hareket serbestiyeti sağlayan yasal düzenlemeler ivedilikle yapılmalı. Hâlihazırda yürürlükte bulunan din yasası, son 1 yılda yaşadıklarımızı bir daha yaşatmayacak şekilde gerekli tedbirler alınarak yeniden düzenlenmelidir. Yaşanan bütün bu olumsuz gelişmelere ve azınlık grubumuza karşı oynanan kirli oyunlara rağmen, demokratik hak ve isteklerini yine demokratik yollarla elde etme yolunda taviz vermeksizin hareket eden Başmüftülük Yönetimi’ni can-ı gönülden kutluyoruz.”