Demiröz, Bursa Adliyesi önünde toplanan yaklaşık 50 avukatla yaptığı açıklamada, geçen yılın haziran ayında İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde Gezi Parkı odaklı gelişmeleri protesto etmek isterken gözaltına alınan avukatları savunmak, yaşanan olayları protesto etmek amacıyla 100'e yakın avukatla adliye içerisinde kınama ve protesto eylemi düzenlediklerini hatırlattı.
Aradan geçen uzun bir zaman sonra kendisinin de arasında bulunduğu 17'si avukat 18 kişi hakkında "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu"na muhalefet suçundan soruşturma başlatıldığını aktaran Demiröz, "Bursa Cumhuriyet Savcılığı, hakkımızdaki soruşturmanın yasal olmadığını görmüş olmalı ki dün saat 17.00'de tüm şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararını tebliğ etti" dedi.
Demiröz, savunmanın yargının eşit kurucu unsuru olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Tıpkı hakim ve savcılar gibi avukatlar da adliyenin gerçek sahipleridir. Bizim meslektaşlarımıza yapılan saldırıyı protesto edeceğimiz yer doğal olarak adliyenin içidir. Ne basın açıklamamızda ne de attığımız sloganlarda hiçbir suç unsuru yoktur. Bursa Cumhuriyet Savcılığı'nın bu kararını biz örnek karar olarak görüyoruz. Yasalar sadece cezalandırıcı değil, insanların haklarını kullanmasını kolaylaştırıcı nitelik de taşırlar. Önemli olan bakış açısıdır."
Avukatların sadece hukuk ve adalet kavgası verdiğini söyleyen Demiröz, adalet duygusunun yitirmiş hiçbir toplumun gelecek kaygısının olmadığını sözlerine ekledi.
Bursa Adliyesi İçinde Yapılan Basın Açıklaması
Bursa Barosu Başkanı Ekrem Demiröz, Gezi Parkı odaklı gelişmeleri protesto ederken, İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde gözaltına alınan meslektaşlarına destek amacıyla, aynı gün Bursa Adliye Sarayı içinde basın açıklamasına katılan 17'si avukat 18 kişi hakkında açılan soruşturmanın takipsizlikle sonuçlandığını bildirdi.
