Bursa'da Balkonlar Sebzelerle Yeserecek

Bursa'da Balkonlar Sebzelerle Yeserecek

Yerli ve milli tohum kullanimini yayginlastirarak, tarimsal verimliligi arttirmayi hedefleyen Osmangazi Belediyesi, evlerin balkonlarini tarim alanina dönüstürecek bir projeye imza atti. Tarimsal faaliyet disinda kalan vatandaslarin da üretim içerisinde yer almalarini saglamak adina, Ekolojik Yasam Merkezi’nde ‘Balkon Sebzeciligi’ konusunda egitim verildi.

Osmangazi Belediyesi, gida krizinin konusuldugu günümüzde, Türkiye’yi tarimda yeniden güçlü bir ülke haline getirmeye yönelik yürüttügü çalismalar ile adindan sikça söz ettiriyor. Ata tohumu ile üretimi yeniden yayginlastirmak, yerli tohumu gelecege tasiyarak saglikli ve zengin yarinlar birakmak adina Ekolojik Yasam Merkezi’ni kuran ve binlerce yerli fideyi toprakla bulusturan Osmangazi Belediyesi, tarimsal faaliyet disinda kalan vatandaslarin da üretim içerisine katilmalari yolunda ilk adimi atti. Geçtigimiz aylarda Osmangazi Belediyesi ile Uludag Üniversitesi arasinda Ziraat Fakültesi’nde görev yapan akademisyenler tarafindan Ekolojik Yasam Merkezi’nde vatandaslara ata tohumu yetistiriciligi, üretilmesi ve tasidigi önemi hakkinda teorik egitim verilmesine yönelik ‘Tarimsal Egitim Protokolü’ imzalanirken, protokol çerçevesindeki ilk egitim ‘Balkon Sebzeciligi’ konusunda yapildi. Vatandaslarin büyük büyük ilgi gösterdigi egitimde, Uludag Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Ögretim Üyesi Doç. Dr. Sevinç Basay, balkon sebzeciligi konusunda vatandaslara bilgilendirmede bulundu.

“Günümüzde tarim daha da önem kazandi”

Balkon sebzeciligi egitimine katilan Osmangazi Belediye Baskani Mustafa Dündar da yaptigi konusmada dünyada tarimin her zaman önemli oldugunu ancak günümüzde daha da önem kazandigina dikkat çekti. Tarimsal alanda ülkemizin sahip oldugu avantajlari kullanmamizin önemine vurgu yapan Baskan Dündar, “Tarimsal alanda yerli ve milli tohumun yayginlastirilmasi konusunda bir seyler yapilmasi gerektigine inaniyorduk ve Ekolojik Yasam Merkezi projesini hayata geçirdik. Bu merkezimizde, egitim noktasinda baslangici bugün yapiyoruz. Türkiye olarak tarima dayali olarak gelisen ve büyüyen bir topluma sahibiz. Toplum olarak topragi ve toprakla ugrasmayi severiz. Ancak tüm bu sevgimize ragmen, topraktan hizli bir sekilde kopan bir yapiya da sahibiz. 25-30 sene önce Türkiye nüfusunun yüzde 75’i köylerde yasarken, suan nüfusun yüzde 82’si sehirlerde yasiyor. Hizli sehirlesme, birçok degisimi beraberinde getirdi. Kendimize yeter oldugumuz konularda, baskasina muhtaç hale geldigimizi görüyoruz. Ilkokulda bizlere Türkiye’nin kendi kendine yeten bir ülke oldugu anlatilirdi. Ancak son dönemde Avrupa genelinde yasanan bugday ve ayçiçek yagi krizinde gördük ki kendi kendimize yetemiyoruz. Iste hizli sehirlesme ve insanlarin köylerden kente göç etmesinden dolayi bizler bu krizleri yasiyoruz” dedi.

“Dünya nüfusu hizla artarken tarimsal alanlar yok oluyor”

Gelecekte insanoglunun yasayacagi en önemli sikintilarin basinda gida konusunun geldiginin altini çizen Baskan Dündar, “Dünya nüfusu çok hizli bir sekilde artiyor. Insanlari doyuracak tarim alanlari da ayni hizda yok oluyor. Yeterli üretim yapilamiyor. Insanlari doyurabilmek için sanayi odakli sektörel üretim yapiliyor. Bunun da ne kadar saglikli oldugunu bilmiyoruz. Organik tarim yapalim diyoruz ancak bu da çok kolay bir sey degil. Bizler tarimsal üretim yapmak isteyen vatandaslarimizi bir araya getirmek ve bu konuda egitim vermek adina bu projemizi hayata geçirdik. Bahçesi ve tarlasi olmayan vatandaslarimizin balkonlarinda üretim yapmasini hedefliyoruz. Balkonlarda saksi içerisinde domates, biber, salatalik gibi sebzelerin yetistirilmesini saglamak istiyoruz. Bunlari yapmak da tabi ki bir bilgi gerektiriyor. Bu bilgiyi vatandaslarimiza aktarabilmek adina Uludag Üniversitemiz ile bir protokol imzaladik. Bu egitim çalismalari ile vatandaslarimiza tarimsal faaliyetlerin püf noktalarini anlatacagiz. Bilgi baska, uygulama baska. Bunlari bir araya getirmemiz gerekiyor” diye konustu.

“Güzel çalismalar bizleri bekliyor”

Tarimsal faaliyetlerde geleneksel ata tohumun kaybedildigine de dikkat çeken Baskan Dündar, “Bize ait tohumlarin uluslararasi üreticilerin eline geçtigini görüyoruz. Bir kilo domates tohumu alabilmek için bir TIR, domates satmamiz gerekiyor. Iste tüm bu sebeplerden dolayi bizim kendimize dönmemiz gerekiyor. Iste biz Ekolojik Yasam Merkezi projesini hayata geçirerek bunun için bir adim attik. Bu proje ile tabi ki Türkiye’nin tohum ihtiyacini karsilayamayiz. Ancak toplumda bu konuda bir bilinç olusturabiliriz. Güzel bir gelisim gösterdik. Bu gelisim ile birlikte 500 bin fide üreterek vatandaslarimiza dagittik. Bu fideler bahçelere, balkonlara ekildi. Bunu yayginlastirmak istiyoruz. Saglik açisinda da bize çok sey katiyor. Bunu sürdürecegiz. Tarimsal üretim alaninda farkli konularda da vatandaslarimizi bilgilendirecegiz. Güzel çalismalar bizleri bekliyor” ifadelerini kullandi.

Uludag Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Ögretim Üyesi Doç. Dr. Sevinç Basay da balkon sebzeciliginde gerekli ilkim özellikleri, çevresel faktörler, gerekli ekipman, saksilarda kullanilacak topragin özellikleri, gübreleme, balkon sebzeciligine uygun sebzeler, balkonda sebze yetistirmenin insan psikolojisi üzerine etkileri ve bakim çalismalari konularinda vatandaslara bilgilendirmede bulundu.

Yaklasik 3 saat süren egitim süresince vatandaslara balkonda tarimsal faaliyet konusunda birbirinden degerli teorik bilgiler veren Basay, egitim sonunda saksilara tohum ekiminin nasil yapilmasi gerektigi konusunda uygulamali egitim verdi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile