Bursa'da Merdaneyle İşlendiği İddia Edilen Cinayetin Davası

Bursa 2'nci Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, "yakın akrabayı öldürmek" suçundan 24 yıla kadar hapis cezası istemiyle hakkında dava açılan tutuklu sanık Sülbiye Yetim (42) ile eşi Hilmi Yetim ve oğlu Yusuf Can Yetim katıldı.

Savunmasını yaparken sürekli ağlayan Sülbiye Yetim, kızı Yasemin Yetim'in, kendisine olaydan 1,5 ay önce esrar kullandığını söylediğini anlattı.
Kızının, bırakacağına söz vermesine rağmen esrar kullanmaya devam ettiğini belirten Yetim, "Uyuşturucu kullandığını babasına söylemekle korkutup onu bundan vazgeçirmeye çalıştım. Kızım buna sinirlendi ve 'Evden kaçarım' diyerek beni tehdit etti. Bunalmasın, sıkılmasın ve tekrar esrar kullanmasın diye her zaman ona destek oldum. Ne isterse onu yaptım. Her gün kendisini defalarca arayıp soruyordum" dedi.

Sanık, kızının bir erkek arkadaşının olduğunu ileri sürdü.
Bir gün evine bir kadının geldiğini söyleyen Yetim, şunları söyledi:
"Evimize gelen kadın, kızımın evli bir adamla ilişkisinin olduğunu söyledi.

Söylediklerine inanamayıp onu evden kovdum. Kızım eve geldiğinde durumu ona anlattım. Hemen sinirlenip 'Bana iftira atıyorlar' dedi.

Evli olan adamı arayıp benimle konuşturdu. Adam, böyle bir ilişkinin olmadığını söyledi.

O gece kızımın yanında yattım ve bir ara kalkıp telefonundaki mesajlara baktım. Gelen mesajı yoktu. Gönderdiği mesaj sayısı ise 248'di. Bu mesajları sabah kalkınca kızıma sordum. O da sinirlenip evden çıktı. Hemen o evli adamı aradım ve bizden uzak durması için yalvardım. Ardından da kızımı aradım. Telefonunu açtığında bir erkeğin ona bağırdığını duydum. Ses tonundan, bağıran kişinin o evli adam olduğunu anladım. Yasemin'e hemen eve gelmesini söyledim. Eve geldiğinde yüzü, gözü kan içindeydi. Konuşup birlikte ağladık. O gün, mantı ve taze fasulye yemek istediğini söylemişti. Ona mantı yapacaktım. Yanıma gelip benden 50 lira istedi. Ne yapacağını sorduğumda uyuşturucu alacağını söyledi.

Ben de vermeyeceğimi belirttim. Odasına gitti. Biriyle telefonla konuşuyormuş. Bana seslendiğini sandım. Kiminle konuştuğunu sordum. Yanıma geldi, 'Bana para veriyor musun, vermiyor musun' diye sordu. 'Vermeyeceğim' deyince bıçağı baldırıma sapladı. 'Kızım sen ne yapıyorsun? Bak bacağımdan kanlar geliyor' dedim. Bir kez daha bıçağı sapladı. 'Sen ne biçim annesin' deyip ağza alınmayacak küfürler etti. İtiş kakış oldu. Elimde merdane varmış. Kafasına vurdum. Neden eline değil de kafasına vurdum, onu da bilmiyorum. Şoktaydım, ne yaşadığımızı hatırlamıyorum. Olay sonrası kızımı kucağıma alıp sakinleştirmeye çalıştım. Neden sonra nefes alamadığını fark ettim. Panikle polisi mi yoksa sağlık ekiplerini mi bilmiyorum, birilerini arayıp kızımı öldürdüğümü söyledim. Bundan daha büyük acı ne olabilir ki? Vereceğiniz en büyük cezaya razıyım."
Eşini dinlerken gözyaşlarına hakim olamayan Hilmi Yetim ise bir ara mahkeme salonunun dışına çıkarıldı. Yeniden salona alındığında, eşinden şikayetçi olmadığını dile getiren Yetim, "Tansiyon ve şeker hastasıyım. Karım olayları, hastayım diye benden gizlemiş. Karımdan şikayetçi değilim. Onun tahliye edilmesini istiyorum. Perişan haldeyiz" diye konuştu.


Ablasının uyuşturucu kullandığını bildiğini belirten Yusuf Can Yetim de annesinin kendisini ya da ablasını asla dövmediğini söyledi.

Sanığın avukatı Olcay Göçüm, müvekkilinin öldürme kastıyla hareket etmediğini ve suçun tahrik altında işlendiğini ifade etti.

Mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.
Nilüfer ilçesi Ertuğrul Mahallesi Ahmet Taner Kışlalı Caddesi'nde bir sitedeki evlerinde, 3 Ocak'ta, uyuşturucu parası vermediği için kendisini bıçaklayan kızı Yasemin Yetim'i, başına merdaneyle vurarak öldürdüğü ileri sürülen Sülbiye Yetim, bacağındaki bıçak yarası nedeniyle Çekirge Devlet Hastanesi'nde tedavi edildikten sonra polis ekiplerince gözaltına alınmıştı. Emniyette işlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye sevk edilen sanık, çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.