Bursa‘nın Yıldırım İlçesine Muhteşem Cazibe Merkezi

Bursa‘da Yıldırım Belediyesi tarafından yaptırılan Kaplıkaya Cazibe Merkezi, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç tarafından hizmete açıldı.

Kaplıkaya Deresi kenarında bir kilometre uzunluğundaki alan üzerine inşa edilen Cazibe Merkezi, şelaleleri, parkları, piknik yerleri, sosyal tesisleri, Türkiye‘nin en büyük tünel akvaryumu ve balık tutma göletleri ile göz kamaştırıyor. Açılışta konuşan Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin, Anadolu‘nun bütün illerinin yanı sıra Orta Avrupa ve Kafkasya‘dan göç eden insanların yaşadığı Yıldırım‘ı bir baştan bir başa değiştirdiklerini, geçen dönem 165 büyük projeyi, bu dönem ise 41 projeyi hayata

geçirdiklerini söyledi.

Bunlar içinde Huzur Sarayı, parklar ve sosyal donatı alanlarının açılış için gün saydığına dikkat çeken Keskin, 270 dönümlük arazi üzerine inşa edilen Cazibe Merkezi‘nin tam bir Türkiye projesi olduğunu belirterek, "270 dönümlük alan üzerinde böyle bir hayalimiz vardı. Burası çöplüktü, mezbelelikti, iki güzide semtimizin arasında bu yerin böyle kalması düşünülemezdi. Bütün uzak hedeflere ilk adımlarla varılır. Bu alanı cazibe merkezine dönüştürerek Yıldırım‘a kazandırdık. Tesisin 3 ana giriş kapısı var.

Bursa bir su şehridir. Giriş kapısında suyu ön planda tuttuk. Yıldırım Gürses tesislerini koyduk oraya. Orta kapıda, 24 ünite arasında Skate Park‘a geliyoruz. Orada da yürüyüş yoları, seyir terasları var. Diğer 23 ünitenin girişi de diğer kapıdan başlıyor. Geyikli Tepe, hemen onun yanında çocuklarımız için Singapur‘daki örneğini getirdiğimiz yüzme havuzu, yanı başında kültür merkezimiz var. 20 akvaryumdan oluşan dev akvaryumlar, 450 kişilik balık restoranı bulunuyor. İnsanlarımızın hobileri için balık tutma

göletleri, dalgıçlık kurslarımız, kafeteryalar, aile çay bahçeleri, tarihi eserlerin maketlerinin bulunduğu Minia Yıldırım, Şehriyar tesisleri, masal bahçeleri, ücretsiz spor parkları, kardeş ülkemiz Azerbaycan‘ın cumhurbaşkanının adını verdiğimiz park yer alıyor" dedi.

Vali Şahabettin Harput ise, Yıldırım Belediyesi‘nin eğitimden sağlığa, alt yapıdan sosyal hizmetlere kadar yaptığı hizmetlerin her türlü takdirin üzerinde olduğunu ifade etti. Harput, yapılan işlerin, birlik ve beraberliğin, hep beraber hedefe kilitlenmenin eseri olduğunu kaydetti.

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe de Cazibe Merkezi‘nin Yıldırım‘a büyük vizyon kazandıracak bir proje olduğunu ifade ederek, böyle bir yatırımı hayata geçirdiği için Keskin‘e teşekkür etti. Bursa‘nın İstanbul‘dan bile fazla göç aldığına dikkat çeken Altepe, yatırımları ve hizmetleri buna göre planladıklarını, Bursa‘nın batısı ile doğusunun birlikte gelişmesi için çalıştıklarını belirtti. Altepe, ulaşımdan tarihi eserlere ve stadyum projesine kadar her alanda uzman firmalarla çalışarak, şu anda

Avrupa‘da bile olmayan birçok projeyi hayata geçirdiklerini anlattı.

Daha sonra kürsüye gelen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, böylesine büyük bir tesisi Başbakan Erdoğan‘ın açması gerektiğini ancak seçim arifesinde bunun kendisine nasip olduğunu vurgulayarak, "Bugün muhteşem bir eseri hizmete açıyoruz. Bursa‘ya ilk geldiğimde Kaplıkaya Cazibe Merkezi ve içindeki sosyal tesisleri gezmiş, hayran kalmıştım. Yıldırım‘ı, Bursa‘yı kucaklayacak bu tesisin açılışını yapmak benim için büyük bir mutluluk. Yaşadığımız müddetçe bu eserden yararlanacağız. Özgen

Keskin Bey iki dönemdir size layık olmaya çalışıyor. 2004‘ten bu yana Yıldırım‘da yapılan eserler fotoğraflarıyla yer almış. Kaplıkaya Cazibe Merkezi içinde tarih var. Bursa‘nın geçmişini, Osmanlı‘dan öncesiyle beraber herkes hatırlayabilecek. Şu isim, şu mahal ne ifade ediyor görebilecek. Bunun içinde sanat, folklor var. Projeyi incelediğinizde yapılan işin büyüklüğünü ve tarihimize olan saygımızı göreceksiniz. İnsanlar doğumdan ölümüne kadar belediye hizmetleriyle iç içedir. Belediyelerimizi hayatın her

alanında hizmetlerinden istifade etmek istiyoruz. Yollarımızın çamur ve tozdan kurtulması, suyumuzun temiz ve bol olması, çevre kirliliğinin olmaması, yeşil alanlar, çevre düzenlemesinin yeterli miktarda olması, ormanla iç içe hayat sürebilmek belediyelerin başta gelen görevlerindendir" diye konuştu.

Büyükşehir ve il özel idareleri kanununu, belediye gelirlerini artıran kanunları çıkarıp mahalli idareleri güçlendirdiklerini hatırlatan Arınç, şunları söyledi:

"Belediyeler Ankara‘nın hantal yapısından kurtulmalı, daha çabuk ve süratli karar almalı. Kendi imkanları artmalı, çok daha iyi hizmet üretebilmeli. Ben, eski bir siyasetçiyim. Belediye başkanları haftanın hemen her günü Ankara‘daydılar. Bu yolda kaza veya kalp krizi geçirip vefat edenleri de hatırlıyorum. Maliye, bayındırlık kapısında bekleyerek birkaç kuruş daha fazla istemenin yolunu ararlardı. Başkanları bu üzücü durumdan kurtarmamız gerekirdi. Bunu yaptık. Tam manasıyla bitirdiğimizi söyleyemem.

2002‘de çıkardığımız bir kanun vardı, kamu yönetimi genel kanununu maalesef zamanın cumhurbaşkanı veto etti, ondan sonra da Anayasa Mahkemesi veto etti. Maalesef çatıyı kuramadık. Bu kanunu çıkardığımızda belediyeler çok daha güçlü olacak, çok daha çabuk karar alacak, bu eserlerin onlarcasını yapabilecek."

Projeleri akılcı yöntemlerle finanse ettiklerine dikkat çeken Arınç, "Vakıf zengini bir şehirdeyiz. Biz vakıf medeniyetiyiz. 2002 öncesi ancak 50‘ye yakın eser restore edilmişken, biz 8.5 yılda 3 bin 500 eseri restore ettik. Bu kamu kaynağıyla elbette karşılanamazdı. Kanun çıkardık, restore et-işlet-devret sistemini getirdik. Burası, 150 milyon liralık bir yatırımdır. Ama ben, belediyenin bütçesinden ancak bunun onda birini harcadım. Geri kalanı yap-işlet-devretle yaptım. Her şeyi devlete yüklerseniz

bütçenin 1 trilyon olması lazım. Biz şimdi havaalanları, terminal binaları yapıyoruz. Bunları hep bu şekilde yapıyoruz. Aklı olan aklını iyi kullanırsa başarılı işler yapar. Bütün belediyeler kamu harcamalarını bir tarafa koyuyor, bu yatırımları akıllı yöntemlerle yapıyorlar. Bu eseri, Bursa‘mızın, tarihimizin, ecdadımızın bize yüklediği sorumluluğun karşılığı olarak görüyorum. Bursa‘yı bize yeşil olarak bırakmış ecdadımız. Tarihiyle, medeniyetiyle, padişahları içinde barındırmasıyla, 130 küsur yıl

Osmanlı‘ya başkentlik yapmış bir şehir olarak bırakmışlar. Bursa‘yı tarihteki o ihtişamına döndürmek hepimiz için sorumluluktur. Valilerimiz, belediye başkanlarımız ve hepimiz için bir sorumluluktur. Bu eser örnek olmalı. Buralar 5-10 sene evvel böyle değildi, mezbelelikti. Hatta bazı kötü kişilerin gezdiği mekanlardı. Gezerken bana gösteriyorlardı, ‘Buralarda esrar içilirdi, buralar sarhoşların mekanıydı‘ diye. Şimdi cennetten bir parça. Bu harabeleri onarmak, insana tahsis etmek önemli. Bununla insan

odaklı bir anayasaya da ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu anlamış olduk. 12 Haziran‘dan sonra insan odaklı sivil, çağdaş bir anayasaya kavuşacağız" şeklinde konuştu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile