Büyük Üsküdar İftarı

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan: (1) '31 Mart seçimlerinde İstanbul'un 39 ilçesinden Üsküdar'la birlikte 25'inde Cumhur İttifakı olarak seçimleri kazandık. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde ise demokrasiye ve sandığa gölge düşüren bir durumla karşılaştık, oyları çaldılar' 'Bizim bu süreçteki tek amacımız, milli iradenin sandıktaki tecellisinin kayıtlara en doğru, en sağlıklı şekilde geçmesini sağlamak olmuştur. Şayet bizim teker teker ortaya çıkardığımız, YSK'nın da hukuki olarak teyit ettiği sorunlar, sıkıntılar, hukuksuzluklar, yolsuzluklar olmasaydı bugün bunları konuşmayacaktık. Hiç kimsenin bizi milletimizin iradesine, sandığın namusuna sahip çıktığımız için eleştirmeye hakkı yoktur'

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "31 Mart seçimlerinde İstanbul'un 39 ilçesinden Üsküdar'la birlikte 25'inde Cumhur İttifakı olarak seçimleri kazandık. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde ise demokrasiye ve sandığa gölge düşüren bir durumla karşılaştık, oyları çaldılar." dedi.

Erdoğan, "Büyük Üsküdar İftarı"ndaki konuşmasında, İstanbul'da, Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanında, bu gece semaya açılan ellerin boş çevrilmeyeceğine inandığını ifade ederek, "Rabbim bizleri ağız tadıyla daha nice ramazanlara, nice bayramlara ulaştırsın. Rabbim bizlere dünyanın neresinde olursa olsun yardım bekleyen tüm mazlumlara, mağdurlara el uzatacak güç, kuvvet, imkan versin. Rabbim ülkemizin diz çökmesini bekleyenlere, milletimizin birlik ve beraberliğini bozmaya çalışanlara fırsat tanımasın." ifadelerini kullandı.

Uzun ramazan gecelerinin iftarla sahur arasında yapılan ibadetlerin insanların iç aleminde tefekkür, dostlarla tezekkür fırsatı da verdiğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hem kendi kişisel dünyamızı hem çevremizin ve ülkemizin meselelerini enine boyuna değerlendirme imkanı elde ederiz. Tek başına ülkemizin son 6 yılda üst üste yaşadığı hadiseler bile karşı karşıya kaldığımız oyunun büyüklüğünü göstermeye yetecektir. Sokaklarda kaos çıkarmak, mahalleleri çukurlarla bölmek, envaiçeşit terör örgütünün kanlı eylemleriyle milletimizi sindirmek, sınırlarımız boyunca bizi kuşatmak isteyenlerle özellikle hep birlikte mücadele ettik, derslerini verdik. İktidarımızın döneminde vesayete, FETÖ'nün 17-25 Aralık'ta emniyet-yargı darbe girişimine, 15 Temmuz'da ise kanlı darbe teşebbüsüne hep beraber karşı durduk. Yine son yıllarda yoğunlaşan ekonomik saldırılara, işimizi, aşımızı, geleceğimizi tehdit eden yıkıcı etkilerine yekvücut olarak direndik. Bu süreçte 81 vilayetiyle ülkemizin tamamından çok büyük destek aldık. Ama İstanbul bu mücadelenin her zaman lokomotifliğini yaptı. Daha önce farklı yerlerde, son dönemde ise Yenikapı'da milyonların katılımıyla düzenlediğimiz her miting ülkemizin ve milletimizin düşmanlarına karşı İstanbul'un adeta bir meydan okuyuşuydu."

Erdoğan, yarın akşam Yenikapı Meydanı'nda enderun teravihi kılacaklarını belirterek, "Hedef 313 bin kişiyle bir enderun teravihi. Bedir'de 313 mücahit vardı. Şimdi hep birlikte bu 313'ün yanına 3 sıfırı da koyarak, 313 binle Yenikapı Meydanı'nda enderun teravihini Diyanet Vakfının organizesinde orada yaşayacağız. Yedi düvele karşı 'Başaramayacaklar.' diye haykırırken, arkamızda diğer şehirlerimizle birlikte 15 milyonluk İstanbul'un da olduğunu biliyorduk. Hamdolsun İstanbul 1994 yılından beri bizi hiç yalnız bırakmadı. Hem sahada hem sandıkta hep yanımızda olan İstanbul'a ne kadar şükran duysak, ne kadar hizmet etsek, minnet borcumuzu ödeyemeyiz. İstanbul'a aşkımızı, sevgimizi, muhabbetimizi, vefamızı anlatacak kelimeler bulmakta dahi zorlanıyoruz. İstanbul'u anlatan şiirler bile artık meramımızı ifade etmeye kafi gelmiyor." diye konuştu.

- "Asıl eleştirilmesi gerekenler, demokrasiye gölge düşüren uygulamaları yapanlar"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllardır ikamet ettiği Üsküdar'ın da kalbinde ayrı bir yeri olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"31 Mart seçimlerinde İstanbul'un 39 ilçesinden Üsküdar'la birlikte 25'inde Cumhur İttifakı olarak seçimleri kazandık. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde ise demokrasiye ve sandığa gölge düşüren bir durumla karşılaştık, oyları çaldılar. Yüksek Seçim Kurulu (YSK), hem sandık kurullarının oluşumundaki kanunsuzluklar hem de sandık birleştirme tutanaklarındaki usulsüzlükler, yolsuzluklar sebebiyle Büyükşehir seçimlerinin yenilenmesine karar verdi. Bizim bu süreçteki tek amacımız, milli iradenin sandıktaki tecellisinin kayıtlara en doğru, en sağlıklı şekilde geçmesini sağlamak olmuştur. Şayet bizim teker teker ortaya çıkardığımız YSK'nın da hukuki olarak teyit ettiği sorunlar, sıkıntılar, hukuksuzluklar, yolsuzluklar olmasaydı bugün bunları konuşmayacaktık. Hiç kimsenin bizi milletimizin iradesine, sandığın namusuna sahip çıktığımız için eleştirmeye hakkı yoktur. Hele hele YSK üyelerine hakaret etmenin, onları 'çete' diyerek hedef göstermenin hiçbir haklı gerekçesi olmaz. Ne zamandan beri hukuk içerisinde hak aramak veya oradaki insanlara 'çete' ifadesini yakıştırmak moda oldu? Asıl eleştirilmesi gerekenler, sandığa ve dolayısıyla demokrasiye gölge düşüren uygulamaları yapanlar ve bunları savunanlardır."

(Sürecek)
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile