Ordu Komutanlığı'nca yapılan plan seminerin sonuç raporunda bulunan imzasına ilişkin, 'Sonuç raporu, 2003 yılı Mart ayında Genelkurmay 2. Başkanı olarak bana sunuldu. Raporu imzaladım. Raporu imzalamak, içeriğinin onaylandığı anlamına gelmiyor ' dedi.
Genelkurmay ikinci başkanı olduğu dönemde yapılan seminere ilişkin Büyükanıt, 'Seminer ve harp oyunları ile ilgili hazırlanmış raporlar üst komutanlıklara rutin olarak sunulur. Ben de Genelkurmay ikinci başkanı olduğum dönemde bana sunuldu. Altındaki imza sonuç raporunun onaylandığı anlamına gelmiyor. Genelkurmay usullerine göre yazılıp yazılmadığına dair onaylıyorum. Bu içeriklerini onayladığım anlamına gelmiyor. Bu imza rutin olarak yapılır. Biz de raporu Genelkurmay'a arz etmeden önce hukukçularaincelettik, görüş aldık ve komutanlara arz ettik. O dönem hukuk dışı bir durum olmadığı belirlendi. Bu tip raporlarda tekliflerde olabilir ' ifadelerini kullandı.
Mahkeme Başkanı Ömer Diken'in, 'Gözlem raporunun en son Genelkurmay'a sunulması gerekmez mi? ' sorusuna Büyükanıt, 'Böyle bir zorunluluk yok, sonuç raporunu harekat başkanı imzalar. Bana gelen raporu hukukçular tarafından incelenmesini talep ettim. Eğer bir senaryo veya harp oyunu bir senaryoya atfedilmişse, bu en kötü senaryoya göre inşa edilmiş bir senaryo olur. Dolayısıyla en kötü sonuçlar hazırlanır ' dedi.
Mahkeme üyesi Murat Üründü'nün, '2002-2003 yılları arasında askeri, siyasi ve ekonomik gelişmeler dikkate alındığında Genelkurmay olarak birinci tehdit neydi? ' sorusuna ise Büyükanıt, 'Zaman zaman tehdit önceliği değişiklik gösterir. Bazı zamanlarda komşularla olan sorunlar birincil öncelik olur, zamana göre değişir. Şu an sorarsanız emekli bir asker olarak terörü birinci sıraya koyarım. 2000 ve 2003 yılları arasında da terördür diyebilirim ' dedi. Üründü'nün, 'irtica birinci öncelik miydi? ' sorusu üzerine de Büyükanıt, 'O zaman öncelik miydi bilmiyorum ama irtica mutlaka Genelkurmay'da bir tehdit olarak görülmüştür. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın dayandığı esaslarına karşı irtica tehdittir. Mesela laiklik, laikliğe karşı bir tehdit görüyorsanız, bu büyük tehdittir. İrtica çok geniş kapsamlı bir şeydir ' dedi.
Tutuklu Sanık Süha Tanyeri'nin 'Darbe teşebbüsü yapıldığı ve engellendiği iddia ediliyor. Şayet Genelkurmay ve 1. Ordu darbe teşebbüsü olduğunu biliyorlarsa, buna teşebbüs etseler, terfi ettirilirler miydi? ' şeklindeki sorusuna Büyükanıt, 'Darbeye teşebbüs ile suçlananlar terfi ile mükafatlandırılırlar mı? Terfi işlemi ile YAŞ ilgilenir. Ben 10 şuraya girdim. Şurada kalp krizi geçiren orgeneraller gördüm. Bir şahsı terfi ettiriyorsanız, nerede başarılı olur diye düşüneceksiniz? dedi. Büyükanıt, 'Hakkında darbe planı yaptığı iddia edilen kişiyi, ne terfi ettirmesi? Hakkında yasal işlem başlatılır ' demesi üzerine salonda bulunan izleyiciler ve sanıklar Büyükanıt'ı alkışladı.
Balyoz sanığı Koramiral Kadir Sağdıç'ın 'Görevde olduğunuz dönemde darbe planları olduğuna dair bilginiz var mıydı? ' sorusu üzerine de Büyükanıt, 'Ben bu konun konuşulduğunu duymadım. Hatta emekli olduktan bir yıl sonra adı geçen darbe planlarını da basından öğrendim ' dedi.
Büyükanıt'ın ifadelerinin ardından duruşmada Tuğgeneral Levent Gözkaya tanık olarak ifade verdi.
Büyükanıt, Tanık Olarak İfade Verdi
Silivri Ceza ve İnfaz Kurumu Yerleşkesi'nde görülen "Balyoz Planı" davasında tanık olarak ifade veren eski Genel Kurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, 5-7 Mart 2003 tarihinde 1.