Büyükçekmece'de Sivas Kongresi Konuşuldu

Belediye Hizmet Binası’ndaki Dumlupınar Salonu’nda Belediye Başkan Danışmanı Tarihçi ve Yazar Sacide Bolcan’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen sempozyuma konuşmacı olarak Prof. Dr. Seçil Karal Akgün, Prof. Dr. Cüneyt Akalın ve Prof. Dr. Ahmet Yörük katıldı.

Sempozyumda konuşan Prof. Dr. Cüneyt Akalın, “4 Eylül’ü anmamak ayıp olurdu. O ayıbı Türkiye’de çoğu kişi yapıyor. Sivas Kongresi milli mücadelenin ana rahmine düştüğü yerdir ve tarihtir. Bu hayati bir şeydir. En önemli şey irade oluşturmaktır. Biz bu topraklarda bağımsız kaderimizi çizen bir millet olacak mıyız olamayacak mıyız her şey bunlarla başlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu insanlık tarihinin çok önemli olaylarını anlatıyor. Mustafa Kemal Atatürk bu topraklara Cumhuriyeti getirdi. 4 Eylül hepimize kutlu olsun” dedi.

“Ne kadar şükretsek azdır”

Sempozyumun diğer konuşmacısı Prof. Dr. Ahmet Yörük ise “Milli mücadelenin 100. yılını yaşıyoruz. İnsan ömrü için de önemli bir 100 yıl. Her ülkeye Mustafa Kemal Atatürk gibi bir insan nasip olmuyor. O karanlıktan bir milli devletin doğabileceğini düşünebilmek ve yıllarca savaşlarda savaşmak, külden yeniden bir yangın çıkartabilmeyi düşünmek dahi kolay değil. O da bize nasip oldu. Ne kadar şükretsek azdır” ifadesini kullandı.

4 Eylül Sivas Kongresi’yle ilgili gazetelerde haber göremediğini ve üzüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Seçil Karal Akgün, “Bu sabah gazetelere baktığım zaman 4 Eylül’le ilgili pek bir şey göremedim. Bu Türkiye’de demokrasi temellerinin atıldığı gündür. Ulusal egemenliğin temellerinin atılmasıdır. Sivas Kongresi’nde öncelikle planlanmış seçilen insanlarla görüşülüyor. Demokrasinin temel taşları bu kongrede yer alıyor” ifadesini kullandı.

Sempozyuma katılan Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün ise, “Sizleri sabaha kadar dinlemek benim için zevktir. Siz bu ülkenin yetiştirmiş olduğu çok önemli tarihçilerdir. Bu memlekette şu anda 25 yaş altına sorun bakalım TBMM’nin kuruluşunu kaç kişi söyleyebilir? Yeni nesil tarihini bilmeden bu yaşa geldi. Türk milli eğitim meselesinde köy enstitüleri, Finlandiya ve Kore örnek alınabilir. Tarihini bilmeyenin geleceğinden kuşkusu olur. İyi eğitim kadrolarıyla gençlerimizi geliştirmek zorundayız” dedi.