‘Tehdit değil ikaz’
- Adnan Şenses’i 18 yaşından beri tanırım, çok yakın aile dostmuzdur, sırf Adnan Şenses duruşmaya katıldı diye benzin istasyonu kurşunlandı. Bunu yapan Nuri Ergin’dir. Ben bu gazete haberini okuyunca çok kızdım ve 12 Mayıs’ta bir mektup gönderdim. Mektubumda “Ulan erkek adam olsan zenne gibi laf atmazdın, Adnan Şenses Türk milletine malolmuştur. Otobanda ekonomik koşullarda işe çıkmış kadınlar bile senden ve kardeşinden daha şereflidir, zenne gibi laf atacağına buraya Alaattin Çakıcı’nın oğlu, kardeşleri, arkadaşları geliyor, hastaneye gidiyor, mahkemeye gidiyorum, Alaattin Çakıcı’nın korkusundan İstanbul ve Uşak’ta Çakıcı ile ilişkisi olmayan bir sürü adamı öldürdünüz, bu kadar ölüm korkusu içinde olan adama adam denilmez, bunu sana ben yazıyorum... Şimdi sana söylüyorum akıllı ol iki oğlun var, bunu tehdit amacıyla değil ikaz amacıyla söylüyorum, yanlış yaparsan faturasını ödersin” diye yazdım. Ben bunu tehdit amacıyla dağil ikaz amacıyla söylüyorum.
‘Katina gibi laf atar’
- Şimdi soruyorum size bu yosmanın kocası Veli Küçük müdür, ben buna adres gösterdiğim yiğit adam şikayet etmez, benim kapımı bilirler, adresimi bilirler, ailemi bilirler, fiili bir saldırıları ve adamsalar onlara yaparlar, bu yosma ya zavallı insanları öldürür, ya tehdit eder, eski dönemlerdeki gibi katina gibi hasmına laf atar.
- Benim saçımı boyattığıma dair bir cümlesi geçiyor. Saç boyatmak ahlaki etik değerlere ters düşmüyor. Resulluh efendimiz döneminde sahabe saçlarını ve sakallarını boyuyordu ve bu sünnettir, saç boyatmanın ahlaksızlığı nerede....
- Reşit olmayan çocuk tehdit edilmez fakat çocuk 26-27 yaşlarındaysa ve eli silah tutuyorsa ve potansiyel suçlu olarak cezaevinde yatıyorsa akıllı ol diye uyarılır...
