Çalışan Kalpte Bypass İle Riskler Azalıyor

Kalp hastalıklarında cerrahinin en son yöntem olduğuna dikkat çeken Eskişehir Özel Ümit Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Selami Doğan, “Cerrahiden önce birçok seçeneklerimiz var; hasta önce muayene oluyor ilaç tedavisinden çok fayda görebiliyor, kardiyoloji alanında girişimsel kapalı işlemlerimiz var, yani bir damarı tıkandı ise hemen ameliyata gitmiyor genelde, hastalığı ilk aşamada erken teşhis ettiğimizde bir balon genişletilmesi ve stent takılması ile damarlar açılabiliyor. Bu seçenekleri kullandıktan sonra hiçbir faydasını görmüyor isek kalp damar hastalıklarında açık ameliyatlara geçiyoruz” ifadelerini kullandı.

Anjiyoyu; kalp ve damarların görüntülenmesi ve bir tanı koyma yöntemi olarak tanımlayan Doç. Dr. Selami Doğan, “Anjiyoda ilaçlı bir film çekiyoruz damar sistemine ya kasıktan ya da kol damarından giriyoruz kalbe doğru ilerliyoruz kalp damarlarına ilaç vererek damarların durumunu görüyoruz” dedi.



"Risk oranı yüzde 5’in altında oluyor"

“Açık kalp ameliyatlarında göğüs kafesini açıyoruz kalbi açığa çıkartıyoruz ve buna açık kalp diyoruz. Kalbin her yerine ulaşabiliyoruz tamir ediyoruz ve yüzde 98 eski haline geliyor. Hasta 1-2 hafta sonra normal haline dönüyor ve sağlıklı bir şekilde hayatına devam ediyor. Göğüs kafesini açmak zor değil çok tehlikeli de değil o yüzden insanların korkması gereken bir durum yok” şeklinde konuşan Selami Doğan, bu ameliyatlara planlı ve hazırlıklı bir şekilde girildiğini aktardı. Hazırlık aşamalarından da söz eden Doğan, “Ameliyattan bir gün önce hastanın bütün tetkikleri yapılıyor solunum testleri yapılıyor, hastanın akciğerine, kan tahlillerine bakılıyor, damarlar ultrasonla inceleniyor, kan ihtiyacı olabilir diye kan hazırlanıyor. Daha sonra hastayı ameliyatın hangi derecede riskli olduğu konusunda bilgilendiriyoruz. Genelde risk oranı yüzde 5’in altında oluyor. Hasta karar verip onayını aldıktan sonra ameliyata geçiyoruz” şeklinde konuştu.



"Ameliyat sonrası dikkat etmek gerekiyor"

Ameliyattan sonra dikkat edilmesi gereken hususlara değinen Doç. Dr. Doğan, şunları kaydetti:

“Açık kalp ameliyatlarında hastanın göğsünü açtığımız için ameliyat sonrası göğüs kısmını iyi takip etmemiz gerekiyor. Biz hastalara bir takım uyarılar veriyoruz, göğüs kafesi hareketlerinin sınırlanması lazım, yatarken, kalkarken, birtakım hareketlere dikkat etmesi lazım, göğüs korsesi kullanması faydalı oluyor. İyileşme süresi birkaç haftayı buluyor, bu süreci evde geçirdiği için hastaya ev rehabilitasyonu programı uyguluyoruz. Evde neye dikkat edecek nasıl yatacak, nasıl kalkacak bütün bunları öğretiyoruz. Hasta kollarını bağlayarak yan dönüp yatabilir, hastanın ağır kaldırmaması gerekir, en fazla iki kilo kaldırabilir. Ameliyattan sonra 1-2 ay diyete önem vermiyoruz. Bir ay sonra kontrole geldiğinde hastanın yaralarının iyileştiğini gördüğümüzde uzun vadede nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlatıyoruz.”

"Bu şekilde ameliyat yaptığımızda risk oranı çok düşüyor"

Çalışan kalpte bypass ameliyatının nasıl yapıldığı hakkında bilgi veren Doç. Dr. Selami Doğan, "Kalbi durdurmuyoruz özel aletler kullanarak kalbin ilgili bölgesini sabitleştirerek damar ekleme işlemi yapıyoruz. Yani kalbi komple durdurmak yerine, belirli bir kısmını hareketsiz hale getiriyoruz, ama kalp çalışmaya devam ediyor. Bu şekilde ameliyat yaptığımızda risk oranı çok düşüyor, kanama riski, felç riski, böbrek yetmezliği riski azalıyor, solunumsal sıkıntılar da daha az oluyor, hastanın ayaklanıp yürümesi daha hızlı gelişiyor böylelikle iyileşme süresi hızlanıyor” dedi.



"Bypass geçirmiş bir hastanın eski hatalarından uzaklaşması lazım"

Bu yöntemin birçok hastaya uygulanabildiğine dikkat çeken Dr. Doğan, “Bypass hastasında bu işlem çok avantajlı, ama cerrahın çok deneyimli olması lazım ki kalbin arka yüzüne alt tarafına arka tarafına damarlara ulaşabilsin, yani cerrah için çalışan kalpte bypass zor bir işlem ama hasta için müthiş konforlu bir işlemdir. Bypass geçirmiş bir hastanın normal hayata döndüğünde eski hatalarından uzaklaşması lazım, yani geçirilen zor bir ameliyat var, yaptığımız işlemin uzun ömürlü olmasını istiyor isek; sigaradan uzak durması lazım, obezite var ise zayıflamaya gayret göstermesi lazım, yemek alışkanlıklarını değiştirmesi lazım, bunlar söylerken basit gelebilir ama bir kalp hastası için hayati bir önem taşıyor. Bir de doktor kontrolünde olmasını tavsiye ediyoruz, çünkü hastalık tekrarlayabiliyor ilerleyebiliyor. Bunların dışında genel olarak yağlı yemekler, kilolu olmak ve hareketsiz olmak bu hastalığı çok etkiliyor yani biz kalp damar hastalığını daha çok kilolu ve hareketsiz insanlarda görüyoruz. Sağlıklı yağlar tüketmemiz gerekiyor zeytinyağı, doğal tereyağı yiyebiliriz ama yapay yağlar, çiçek yağları, margarinler, çok rafine işlem görmüş yağlar zararlıdır tüketmememiz gerekiyor” şeklinde konuştu.