Çalışlar: Ysk‘nın Kararı Türkiye’Nin Siyasi Geleceğine Atılmış Bir Dinamittir

Gazeteci yazar Oral Çalışlar, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP)‘nin desteklediği 7 bağımsız adayın Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından veto edilmesinin Türkiye’nin siyasi geleceğine atılmış bir dinamit olduğunu savundu.

Gümüşhane-Bayburt Denge Hukuk Derneği tarafından ‘Sivil Anayasa Sürecinde Türkiye’ konulu panele katılmak üzere Gümüşhane’ye gelen Radikal Gazetesi Yazarı Oral Çalışlar, YSK‘nın BDP‘nin desteklediği 7 milletvekili adayını veto etmesine tepki gösterdi.

    Kararın Türkiye’nin siyasi geleceğine atılmış bir dinamit olduğunun altını çizen Çalışlar, “Yargının bunu hangi amaçla yaptığını doğrusu anlamakta zorluk çekiyorum. Çıkan sonuç bizi daha felaketlere götürebilir. Sonuçta Kürtlerin önünde iki yol var ya dağ ya ova ve siyaset. Biz siyaset yolunu tıkarsak, siyaset yapmak isteyen, orada gelişmek isteyen gücün önünü tıkarsak kaçınılmaz olarak daha kışkırtan bir tavır almış oluruz. Bu da Türkiye’nin hiç menfaatine değil. Umuyorum ve bekliyorum bu yanlış karardan dönülür.” ifadesini kullandı.

Gazeteci Mehmet Altan ise bugünkü gelişmelerin Türk siyaseti açısından çok kritik bir noktayı işaret ettiğini vurgulayarak, “Eğer sorun aşılamazsa Türkiye çok kaotik, hiç kimsenin tahmin etmediği noktalara sürüklenme riskini kendi içinde barındırıyor. Dilerim ki çok uzun sürmeden ve çaresizlik ortamına mahkûm kalmadan bu sorun acilen çözülür. Aynı zamanda siyasi iktidarın çok hızlıca devreye girmesi, şimdiden ihtimal olarak gördüğümüz bugünleri çok aratacak bir ortamın doğmasını engellemesini bekliyorum. Algıladığımızdan daha vahim bir tabloyla karşı karşıyayız. Bunu çığlık, feryat olarak duymak ve gereğini çok hızlı yapmak durumundayız.” diye konuştu.

    Gazeteci yazar Mümtazer Türköne ise YSK’nın kararını maç oynanırken kurulları değiştirmeye benzetti.

    Kararın adil olmadığına vurgu yapan Türköne, “Demokratik, özgür, adil demokratik rekabet şartlarını ortadan kaldıran bir karardır. Vetonun yerine başka bir şeyin ikame edilmesi için mutlaka bir yolun bulunması gerekir. Bu yolun bulunması sorumluluğu da AK Parti‘ye ait. BDP bağımsız adaylarla seçime katılıyor bu. Bağımsız adaylarından biri veto yediği zaman onların yerine yeni bir bağımız aday gösterme imkânları yok. Bu doğrudan doğruya bölge halkını demokratik temsil hakkı üzerine ipotek koyma anlamına gelir. Bu sadece bağımsız adaylara oy vermeyi düşünenleri değil Türkiye’de uzlaşma ve barış isteyen demokrasi içinde yaşamak isteyen herkesi yaralamalı ve herkes bu hatadan adaletsizliğin düzeltilmesi için üzerine düşeni yapmalı.” ifadelerini kullandı.