Bakan Çelik, Antalya Kültürlerarası Diyalog Merkezi tarafından Serik ilçesine bağlı Belek beldesindeki Rixos Premium Otel'de düzenlenen ''Diyalog İftarı'' programında yaptığı konuşmada, Ramazan ayının sevgi, saygı, hoşgörü ve merhamet duygularının pekiştiği bir ay olduğunu söyledi.
Bir araba yıprandığı zaman servise götürüldüğünü belirten Çelik, ''İşte Ramazan ayı da bizim servise götürüldüğümüz bir aydır diye düşünüyorum. Sevginin, saygının, hoşgörünün, merhamet duygularının doruğa ulaştığı bir aydır'' diye konuştu.
Bu kavramların bir aya sığdırmanın doğru olmayacağını vurgulayan Çelik, kavramların 12 ayı kapsaması gerektiğini vurguladı. Sevgi, saygı, hoşgörü ve merhametin tüm ayları kuşatması gerektiğini dile getiren Çelik, ''Yaşadığımız dünyaya baktığımız zaman 7 milyar insan var. Yani insan çok. Peki insanlık ne, insanlık 7 milyar mı- Maalesef değil. İnsanın çok, insanlığın kıt olduğu bir çağda yaşıyoruz'' dedi.
Kalabalık topluluklar içinde yalnızlıkların yaşandığını dile getiren Çelik, bu durumun da iyi olmadığını ifade etti.
Dünyada bir tarafta sefalet, diğer tarafta da zenginliğin yaşandığına işaret eden Çelik, bu tabloların birden oluşmadığını, nefretten ve şiddetten beslenenlerin bu tabloyu oluşturduğunu kaydetti.
Bu tabloya karşı hoşgörüyü, sevgiyi, diyaloğu esas alan anlayışın dünyaya hakim olması gerektiğini savunan Çelik, şöyle konuştu:
''İnsanlığın fabrika ayarına dönmesi konusunda gayret göstermemiz gerekiyor. Fabrika ayarına dönmediğimiz sürece sıkıntılar yaşanmaya devam edecektir. Bunun için de gönüllere, gönüllülere ihtiyaç vardır. Sadece 780 bin kilometredeki Türkiye için değil, bütün dünya insanlığı için gönüllere, gönüllülere ihtiyaç var.''
Dünya insanlığının aç, eğitimsiz, sağlıksız kalmaması için canla başla çalışılması gerektiğini kaydeden Çelik, bir düşünürün ''Tarihi öğrenemeyenler, onu tekrar yaşamak zorunda kalırlar'' sözünü hatırlattı.
Bir vahşet yüzyılının geride bırakıldığını dile getiren Çelik, ''20. yüzyıl en çok insanın katledildiği bir yüzyıldır. 'Bu yüzyıldan gerekli dersleri aldık mı-' diye sorduğumuzda alıp almadığımızı da 21. yüzyılla mukayese etmeliyiz. 21. yüzyılda acılarla, savaşlarla, kanla, gözyaşıyla başladı.
Temennimiz inşallah böyle devam etmez. Kötü bir başlangıç oldu'' dedi.
-''İlişkiler çıkar üzerine değil, değerler üzerine inşa edilmeli''-
İnsanın toplumsal bir varlık olduğunu, toplumların da homojen bir yapıya sahip olmadığını dile getiren Çelik, toplumların çok kültürlü, çok dinli, çok dilli yapıya sahip olduklarını ifade etti.
Bu nedenle birlikte yaşamanın artık bir tercihten öte zorunluluk haline geldiğini belirten çelik, ''Birlikte barış ve huzur içinde yaşayabilmek için ilişkiler çıkar üzerine değil, değerler üzerine inşa edilmeli. Kardeşlik bağını mutlak suretle ihtisas etmek zorundayız'' diye konuştu.
Dil, din, inanç kardeşliği bağlarının güçlendirilmesi gerektiğini kaydeden Çelik, huzurun ancak bu şekilde yeşerebileceğini bildirdi.
Dünyadaki kaynakların da yok edilmesi için değil, var edilmesi için mücadele edilmesi gerektiğine işaret eden Çelik, silahlanmaya yönelik ciddi yatırımlar yapıldığını, oysaki silahlanmaya yönelik değil, aşa, işe yönelik yatırım yapılması gerektiğini vurguladı.
Ayrıca ''ben'' yerine ''biz'' kelimesinin ön plana çıkması gerektiğini vurgulayan Bakan Çelik, şöyle dedi:
''Sürekli 'ben' diyorsam siz, hepiniz ötekicisinizdir. 'Beni', 'bize' dönüştürecek yaklaşımı ve bakış açısını ortaya koymak durumundayız. Birlikte yaşamanın en güzel örnekleri bu coğrafyalarda sergilenmiştir. Bu toprakların hamuru bu şekilde yoğrulmuştur. Bu hamuru kimse bozamadı, Allah'ın izniyle bu hoşgörü ortamı devam ettikçe kimse de bozamayacaktır.''
Var olan sorunların da demokrasi çıtasının yükseltilmesiyle aşılabileceğini ifade eden Çelik, bir toplulukta, bir ülkede fiili bir durumu görmezlikten gelmenin sorunları çözmeyeceğini, bilakis çözümleri erteleyeceğini söyledi.
Alevi ve Romanlarla sorunların aşılması noktasında 2 yıldır diyalog içinde olduklarını hatırlatan Bakan Çelik, şunları söyledi:
''Cumhuriyet tarihi boyunca bir masa etrafında oturulup, bunlar konuşulmamış, dertleşilmemiş. Kimse bunları konuşmamış, devlet bu işe bakmamış. Ama biz bu konuda çok önemli mesafeler katettik. Diyalog oluşturduk. Diyalog yoksa kin vardır, nefret vardır, ötekileştirmek vardır. Bizim inancımızda ötekileştirmek yoktur. Romanlardan öğrendiğim bir söz var, 'Romanların düşmanlıkları mendil kuruyuncaya kadardır, dostlukları ise okyanuslar kuruyuncaya kadardır' gerçekten güzel bir söz. Yeryüzünde hiç bir şey bir insanın kalbini kırmaya değmez, hiç bir şey. Bu çeşme ne güzelmiş, su içecek tası yok, kırma insan kalbini, yapacak ustası yok. İşte usta diyalog masaları, kalp kırmayacağız. İnsanı insan olduğu için ön yargılardan arınmış bir şekilde seveceğiz.''
-Fatih Sultan Mehmet Korosu'ndan konser-
Sunuculuğunu Vatan Şaşmaz'ın yaptığı programa 120 kişilik ekipten oluşan ve Bosna Hersek'den gelen Fatih Sultan Mehmet Korosu, farklı bir renk kattı. Korodaki gençler, seslendirdikleri ilahilerle katılımcıların beğenisini topladı.
Programa Vali Ahmet Altıparmak, AK Parti Antalya Milletvekilleri Mevlüt Çavuşoğlu, Menderes Türel, Gökçen Özdoğan Enç, Hüseyin Samani, sanatçılardan Reyhan Karaca, Murat Kekili, Almanya ve Rusya konsolosluk yetkilileri ile çok sayıda davetli katıldı.
Programın ardından Rixos Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince geceye katılmasından dolayı Bakan Çelik'e, Milletvekili Türel de Fatih Sultan Mehmet Korosu'na plaket verdi.
Muhabir: Hatice Özdemir
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, ''İnsanın çok, insanlığın kıt olduğu bir çağda yaşıyoruz'' dedi.