Camiler ve Din Görevliler Haftası

Yeni Cami önünde, Camiler Haftası açılış programı düzenlendi.

İlk olarak Turgut Özal Cami din görevlisi Arif Apak Kur’an-ı Kerim okudu.

Daha sonra Camiler Haftası açılış konuşmasını yapan İl Müftüsü Ümit Çimen, “Diyanet İşleri Başkanlığı Merkez ve Taşra Kuruluşlarında 1986 yılından bu yana 1-7 Ekim tarihleri Camiler Haftası olarak kutlanılmaktadır. Bu sene aynı tarihlere Kurban Bayramının denk gelmesi nedeniyle hafta 13-19 Ekim tarihlerinde kutlanılmaktadır. Son yıllarda hafta münasebetiyle toplumu yakından ilgilendiren ve onun ihtiyacı olan bir konu tespit edilmiştir. Bu yılın teması “ Camii ve Gençlik” olarak belirlenmiştir.

Müslümanların mabedi olan cami ve mescitler İslam’ın Ana müessesesidir.

Cami ve mescitler yer yüzünde mabet olarak ilk inşa edilen Beytullah (Allah’ ın Evi) Kabe’ nin birer şubeleridir.

Ferdi ve sosyal hayatımızda camilerin çok önemli bir yeri vardır. Camiler vücuttaki bir kalp gibidir.

Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.S) “Yeryüzü bana mescit kılındı” buyurduğu halde Medine’ ye hicretlerinde gelir gelmez ilk işi bir mescit inşa etmek olmuştur.

İlk önce ümmetini bu mescitte saf saf dokuyarak inşa ve ihya etmiştir. Yetişen bu güzide insanların yaşadığı dönem asırlar sonra Asrı Saadet diye anılmıştır.

Mescit “Secde edilen yer” cami ise “ Toplayan bir araya getiren” anlamına gelmektedir. Toplumumuzda küçük mabetler için mescit, daha büyük ibadet yerleri için cami denilmektedir” ifadelerini kullandı.

“Bizler tarihe iz bırakmış insanlığa İnsani-İslami değerleri tanıtmış muhteşem bir kültür ve medeniyetin mirasçılarıyız.

Ecdadımız bin yıldır cami merkezli bir kültür ve medeniyet inşa etti. Bizi biz yapan değerlerimiz hep camilerden beslendi ve feyz aldı.

Caminin kuşatıcı ve kucaklayıcı ikliminden yetiştik ve Hacı Bektaş Veli’ nin sözüne uyarak bir olduk, iri olduk, diri olduk.

Velhasıl Hz. Peygamber (S.A.S.) in “ Müminler bir vücut gibidir…” çağrısı hayat buldu camilerde ve toplumda.

Bu itibarla bugün bu toprakların ve aziz vatanın evlatları bu birlik ve kardeşlik mirasını korumak ve gelecek nesillere intikal ettirmenin gayreti içerisinde olmalıdır.

Camilerimiz bizim en önemli ortak değer ve mekanlarımızdır. Öyle ise bütün Müminler olarak caminin yolunu keşfetmeliyiz. Özellikle gençlerimiz caminin, ezanın, namazın insana ve topluma verdiği olumlu-pozitif enerjiden istifade etmeli ve camiler buluşma yeri olmalıdır. Camiler gençlerin günlük hayatlarında yer bulmalıdır” diyen Çimen, daha sonra şunları belirtti:
“Gençlik bir milletin ve ülkenin geleceğidir. Kendi inan ve kültürel değerlerine sahip, milletinin ve tarihinin ruh köklerine bağlı iyi yetişmiş bir gençlik geleceğimizin güven kaynağı ve teminatıdır.

Bu itibarla gençlerimiz ”Geç kalma genç gel” çağrısına kulak vermelidir.

Camilerimiz hayatımızın merkezinde olmalıdır. Mademki camiler “Yeryüzünün Allah’ın en sevimli yerleri” o zaman camiler mimarisi, estetiği, çevre düzeni, temizliği, sosyal fonksiyonu ve bütün güzelliği ile cazibe merkezi olmalıdır.

Hep birlikte camilerimizi en başta ibadet yeri olmasının yanında açların doyduğu, açıkların giyindiği, üşüyenlerin ısındığı, kirlenenlerin arındığı maddi manevi yaraların merhem bulduğu yerler olması için gayret gösterelim.

Bu gün, dünden daha çok, birbirimize karşı cami gibi kuşatıcı, kucaklayıcı tavır sergileyelim. Camilerimizde diz dize, omuz omuza aynı Kıbleye yöneldiğimiz gibi birlik, bütünlüğümüz ve kardeşliğimiz konusunda daha hassasiyet gösterelim.”