Çanakkale'de Kök Hücre Dolandiriciligindan Tutuklanan 2'Si Doktor 5 Sanigin Yargilanmasina Baslandi

Çanakkale’de 5 Subat tarihinde meydana gelen olayda, Il Emniyet Müdürlügü Kaçakçilik ve Organize Suçlarla Mücadele Subesi ekiplerince yapilan teknik takip sonucunda Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Hastanesi’nde (ÇOMÜ) Ortopedi ve Travmatoloji bölümünde tedavi gören 60 hastaya, piyasadan 200 liraya temin edilen kök hücre uygulamasinda kullanilan kitlerin 20 bin ila 100 bin lira arasinda satildigi tespit edildi. Bunun üzerine düzenlenen operasyonda, Prof. Dr. H.Y.E., Doç. Dr. T.K., medikal firma sahibi Ö.Ç, firma çalisanlari B.C.T. ve Y.C.I. gözaltina alindi. Polisteki islemlerinin ardindan adliyeye sevk edilen süphelilerden Ö.Ç., B.C.T. ve Y.C.I. ’dolandiricilik’ ve ’icbar suretiyle irtikap’ suçuna yardimdan tutuklanirken, Prof. Dr. H.Y.E. ile Doç. Dr. T.K. adli kontrol sartiyla serbest birakildi. Daha sonra savciligin itirazinin ardindan Prof. Dr. H.Y.E. ile Doç. Dr. T.K. yeninden tutuklandi.

Sorusturmanin tamamlanmasinin ardindan iddianame hazirlandi. Iddianamede, Ömer Ç, Bilgecan T. ve Yunus Can I’nin ‘nitelikli dolandiricilik’ ve ‘icbar suretiyle irtikaba yardim’, Hüseyin Yener E. ve Tolgahan K’nin ise ‘zincirleme sekilde icbar suretiyle irtikap’ suçundan 20’ser yila kadar hapsi istendi. Tutuklu saniklarin yargilanmasina bugün 3’üncü Agir Ceza Mahkemesi’nde baslandi. Durusmaya tutuklu saniklar Ömer Ç., Bilgecan T., Yunus Can I., Hüseyin Yener E. ve Tolgahan K. hazir bulunurken, olaydan etkilenen 60’a yakin hasta ve yakini katildi.

Sanik Hüseyin Yener E., savunmasinda, kendisinin 24 yillik hekim oldugunu belirterek, üzerine atili hiçbir suçlamayi kabul etmedi. Hüseyin Yener E., "Kök hücre tedavisi bir ameliyat degil ek islemdir. Ben anestezi altinda yapmayi tercih ediyorum. Bu yaptigim islemden fakültenin haberi yoktu. Üniversite SGK ödemesi almadigi için kamu zarari olusmamasi adina yapilan bu islemleri not almadik. Ameliyat öncesi raporlarda kök hücre tedavisinin nasil yapilacagini belirttim. Hastalara da bunu belirttik. Ameliyatlara ek olarak bu islemleri yapiyorduk. Kitler hastanede satilmiyor. 3 yildir Çanakkale’de çalisiyorum. Bu kiti getirecek firma Çanakkale’de yoktu. Saglik Bakanligindan onayli, ameliyata girme yetkisi olan firmalarla çalisilabiliyordu. Bu yüzden bu firmayla çalistik. Kök hücreden her hangi bir kazancim yok. Firma çalisanlari ve firma sahibinin iddialarini red ediyorum. Hastalarla maddi konularda konusmadim. Konusmayi da tercih etmiyorum. Fiyatlari firma belirliyordu. Ben hiç bir hastaya fiyat söylemedim. Hastalara benim fiyat verdigi seklindeki beyanlari kabul etmiyorum” dedi.

Sanik Tolgahan K. 3 yildir ÇOMÜ’de görev yaptigini söyledi.

Kendisine gelen hastalara tek bir medikal firma önermedigini belirten Tolgahan K., “Hastalar bana dogal olarak soruyordu. Nasil ve nerden temin edebilecekleri konusunda. Bende kendilerine birden fazla firma öneriyordum. Internetten arastirmalari gerektigini söylüyordum. Kimseye fiyat vermedim ancak hastalardan ve firma sahiplerinden duydugum kadariyla aralikli bir fiyat söyleyebiliyordum. Ben firma sahibinin iddialarini kabul etmiyorum. Kendileri bana iftira atti. Benim paraya ihtiyacim yok. Maddi durumum iyi. Ailemin durumu iyi. Böyle bir sey için kariyerimi riske atmam, itibarimi zedelemem” diye konustu.



Firma sahibi Ömer Ç. ise sektörde 19 yildir faaliyette bulundugunu söyledi.

Resmi ve özel hastanelere ameliyat malzemesi temini sagladiklarini kaydeden Ömer Ç., "Doktorlarin talebi üzerine ilgili kök hücre kitini buldum. Fiyat belirledim. Ithal olarak ilk etapta bin 500 liraya sonra da yerli olarak 600 liraya buldum. Bunun fiyati ithal ve yerli olmak üzere degisiyor. Doktorlar daha sonra aldigim ürünleri uygun gördüler. Hastalar kabul ve uygun görürse temin edebilecegimi söyledi.

Böylece kitler kullanilmaya baslandi. Tolgahan hoca bana hastalar size ulasirsa benim dedigin fiyati uygulayacaksiniz dedi.

Biz bu fiyatin içinden belirledigimiz ücreti aliyorduk. Burada hastalar parayi elden veriyordu ya da bankaya yatiriyordu. Bizde parayi çekip elden doktorlara veriyorduk. Tolgahan beyin tavsiyesi üzerine Hüseyin bey bizi çagirdi. Özel ameliyatlar için kök hücre tedavisi uygulayacagini söyledi.

Hüseyin beyle de çalismaya böyle basladik. Hastalarinin özel oldugu için ücreti kendisinin belirleyecegini söyledi.

Bununla ilgili telefonda yazismalarimiz var. Ben 19 yillik sektör tecrübemde hiç böyle bir durumla karsilasmadim. Biz hocalari amirlerimiz gibi gördügümüz için bunun yasal oldugunu düsünerek bu isi yaptik. Bana ’senlik bir durum yok, hastalar bizim hastalarimiz’ dediler. Bana atili suçlamalari kabul etmiyorum" seklinde konustu.

Firma çalisanlarindan Yunus Can I. ise firma sahibi Ömer Ç’nin talimatlari dogrultusunda hareket ettigini belirterek, Çanakkale’deki bir banka subesinden bu sekilde hesap açtigini ifade etti.

Yunus Can I., "Hastalar kitlerin ücretlerini nakit veriyorlardi ya da banka hesabina yatiriyorlardi. Doktorlara para verecegim zaman para havale ile gönderildiyse bankadan çekip öyle veriyordum. Eger elden aldiysam direkt götürüp elden teslim ediyordum. Paraya verdikten sonra kalan parayi firma sahibi Ömer beye veriyordum. Ben iki doktora da para verdim. Paralari siyah bir el çantasina koyuyordum. Ödemeleri Ömer beyin söyledigi tarihlerde veriyordum. Ben hastalarla pazarlik yapmadim. Doktorlarin pazarlik yaptigini görmedim. Kitlerin hazirlanmasinda bende saglikçi oldugum için ameliyatlarda aktif olarak bulunuyordum. Ameliyatlarda kullanilmayan kit olmadi” dedi.

Diger sirket çalisan Bilgecan T. savunmasinda söz konusu islemlerde paranin kendi hesabina yatmasindan dolayi tedirgin oldugunu aktararak, geçen yil Subat ayinda firmadan istifa dilekçesini yazdigini belirtip, “Firma sahibi 45 gün ihbar sürem boyunca çalismami istedi. Bu süre sonunda arabanin anahtarlarini teslim etmek için odasina girdim. Bana, eleman yetersizligi nedeniyle bir süre daha devam etmemi söyledi.

Bende bir süre daha çalismaya devam ettim. Benimde Çanakkale’deki bankadan hesap açmamin nedeni islemlerin hizli yapilmasi ve bankanin daha az komisyon kesmesi. Tolgahan hoca hastalara fiyati kendi veriyordu. Hüseyin hoca ise Ömer bey ile görüsüp fiyatlari buna göre belirliyordu. Her iki hocaya da elden para teslim ettim. Ameliyatlara bende giriyordum. Kök hücre uygulanmayan hasta olmadigini görmedim” diye konustu.

Saniklarin ardindan müstekilerin ifadeleri dinlendi. Mahkeme heyeti, saniklarin yurt disi çikis yasagiyla tutuksuz yargilanmak üzere tahliyesine karar verirken, mahkeme heyeti davayi ileri bir tarihe erteledi.