Çanakkale’de Zeytin Verimi Değerlendirmesi

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nilüfer Kaleci, Çanakkale’deki zeytin üretimini değerlendirdi.

Kaleci, Çanakkale’de 5 milyon 333 bin 794 adet zeytin ağacı olduğunu söyledi.

Türkiye içinde bulunduğu konum itibariyle, zeytin yetiştiriciliğinde önemli ülkeler arasında yer aldığına dikkat çeken Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nilüfer Kaleci, Türkiye’nin Dünya zeytin üretim alanı içinde yüzde 7,5 değerle İspanya, Tunus, İtalya’dan sonra, dane zeytin üretiminde ise yüzde 7,4 değerle İspanya, İtalya, Yunanistan’dan sonra 4. sırada yer aldığını söyledi.

Çanakkale yöresinde toplam işlenebilir alan içinde, zeytin 30 bin 351 ve yüzde 9,2 pay ile tarla ürünlerinden sonra ikinci sırada yer aldığını da belirten Kaleci, “İlçeler bazında incelendiğinde işlenebilir arazi içinde en fazla zeytin alanı Ayvacık, Ezine ve Bayramiç ilçelerinin yer aldığı görülüyor. Zeytinliklerin coğrafi yayılışını daha ziyade sıcaklık koşulları belirlediği için Çanakkale yöresinde Çan ve Yenice ilçeleri hariç, Merkez ilçe de dahil olmak üzere diğer tüm ilçelerde zeytin üretimi yapılıyor. Bununla birlikte Ege Denizi’ne kıyısı olan ilçeler üretimde ilk sırayı Çanakkale alıyor” dedi.

Çanakkale ilinde toplam 5 milyon 333 bin 794 adet zeytin ağacı olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Kaleci, “Meyve veren ağaçların yüzde 93’ü yağlık, yüzde 7 ‘si ise sofralık çeşitlerden oluşmakta. Yöredeki zeytinliklerin büyük çoğunluğu Ayvalık ve Gemlik çeşitlerinden oluşmaktadır. Son yıllarda sofralık Domat çeşidi de dikilmeye başlandı. Aslında olması gerekenden az üretim ve üretici var bu bölgede. Çanakkale genelinde zeytin üretimi yapan üreticisi sayısı toplam 7 bin 938 kişi. En fazla üretici sayısı yine zeytin alanların yoğun olarak bulunduğu Ezine, Ayvacık, Merkez ve Bayramiç ilçelerinde bulunuyor. Çanakkale yöresindeki zeytinliklerinin yüzde 67’si delicelerin aşılanmasıyla oluşuyor. Geri kalan kısmı ise kültür çeşitlerinden dikilmesi ile meydana getirilmiştir. Bununla birlikte son yıllarda tüplü fidanlar kullanılarak bahçe tesisi de yapılıyor. Çanakkale ilindeki zeytinliklerde ağaç başına ortalama verim yıldan yıla farklılık gösteriyor. Buna bağlı olarak zeytin ve zeytinyağı üretimi de yıllar arasında farklılık saptanıyor. 2010 yılında zeytin dane üretimi 160 bin 722 ton iken 2011 yılında 58 bin 985 ton olarak belirlendi. Aynı şekilde zeytinyağı üretim değerleri de değişiklik gösterdi. 2010 yılında zeytinyağı üretimi 29 bin 353 ton, 2011 yılında ise 22 bin 210 ton olmuştur” diye konuştu.

Çanakkale’de zeytin veriminin düşük olduğuna da dikkat çeken Kaleci, şunları söyledi, “Çanakkale de gerek iklim gerekse toprak özellikleri nedeniyle iyi bir zeytin üretim potansiyeline sahip gibi görünmekle birlikte elde dilen verilere bakıldığında bunun yeterince değerlendirilemediği ortada. Bunun temel nedeni ise ağaçlardaki verim ile kalitenin düşük olması. Bu iki neden hem bahçe aşamasında ve hem de zeytinin hasattan sonraki işlenmesi aşamasında yapılan yanlışlıklardan kaynaklanıyor. Özellikle ürünün miktar ve kalitesini etkileyen en önemli husus, zeytin için kritik kabul edilen dönemlerde sulama uygulamaların mutlaka yapılması gereğinin bilinmesidir. Bu nedenle üreticilerin sulama çalışmaları konusunda bilinçlendirilmesi çok önemli bir husus olarak görülmektedir. Benzer şekilde hastalık ve zararlılarda mücadelede, gereken tarımsal mücadelenin zamanında, düzenli olarak yapılması verim ve kaliteyi etkileyen diğer önemli bir etken. Bunun yanı sıra kullanılan ilaçlar ve dozları konusunda üreticilerin daha dikkatli olması hususunda uyarılması ve insan sağlığı ve çevre kirliliği konusunda kişilerin bilinçlendirilmesi gerekiyor. Diğer yandan yörede ağaçların büyük bir kısmının yaşlı olduğu ve bazen de bakımsızlıktan dolayı erkenden yaşlanarak verimden düştüğü görülmektedir. Bu ağaçların tekrar verimli ve ekonomik hale getirilmesi çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Çanakkale yöresinde ekolojik nedenlerden dolayı sık sık rastlanan bir diğer sorunda zeytin ağaçlarının kışın görülen düşük sıcaklık zararından dolayı donması ve şiddetli rüzgarların neden olduğu ağaç kayıplarıdır. Yörede yaşanan doğal afetlere karşı tarımda sigorta sisteminin geliştirmesi üzerinde durulması gerekiyor.”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile