İSMAİL ERSAN - Çanakkale Deniz Zaferi'nde yenilgiye uğrayan ve umudunu kara savaşlarına bağlayan müttefik donanmasının, 25 Nisan 1915'te 'gösteri çıkarması' yaptığı Kumkale, Türk tarihinde en az Gelibolu Yarımadası kadar önem taşıyor.
Uzmanlara göre, 'Bakımsız ve unutulmuş' durumdaki Kumkale'nin de restore edilmesi ve Türk milletinin tarihine kazandırılması gerekiyor.
Çanakkale Savaşları konusunda 12 yıldır çalışmalar yapan araştırmacı-yazar İsmail Sabah, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kumkale'nin Çanakkale Boğazı'nın tam giriş noktasında bulunduğunu belirtti.
Sabah, 101 yıl önce Müttefik donanmasının 18 Mart 1915 sabahında Çanakkale Boğazı'ndan giriş yaptığını ancak boğazı tutan Türk kuvvetlerine yenilerek geri çekildiğini, bunun üzerine görevin kara birliklerine verildiğini hatırlattı.
Bu amaçla Akdeniz seferleri kuvvetlerinin yaklaşık 5 tümeninin Limni Adası'nda konuşlandırıldığını anlatan Sabah, şöyle konuştu:
'Müttefik donanmasının 18 Mart'ta açamadığı boğazın kilidini, karayı işgal ederek buradaki gemiler ile Çanakkale Boğazı'ndaki tabyaları susturarak donanmaya İstanbul yolunu açmak istiyorlardı. 5 tümenlik kuvvet, büyük bir kuvvet. Burada esas olarak çıkarma yeri olarak belirledikleri yer, Seddülbahir bölgesidir. Çıkarma yapmak istiyorlar ama şöyle bir sorunla karşılaşıyorlar, 5 tümenlik bir kuvveti hesapladıklarında 2 günde bir ancak bir tümeni karaya çıkarabiliyorlar. Bu yaklaşık 10 güne tekabül ediyor. Onlar için 10 gün çok büyük bir zamandı.'
- 'Bu bir gösteri çıkarmasıydı'
Çanakkale'de 5'inci Osmanlı ordusunun elinde 6 tümen bulunduğuna dikkati çeken Sabah, düşman kuvvetlerinin, zaman kaybı durumunda buradan sonuç elde edemeyecekleri düşüncesine kapıldıklarını anlattı.
Sabah, düşman kuvvetlerinin elindeki çıkarma teknelerinin yetersiz olduğunu, bu nedenle Osmanlı askerlerini esas çıkarma noktasından uzak tutmayı istediğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
'Oraya çıkacak esas 29. İngiliz tümenin işini kolaylaştırmak ve Osmanlı ihtiyatları oraya gelene kadar 29. İngiliz tümenini Kilitbahir platosunda ilerletip bölgeyi ele geçirmek planındaydılar. Tabyalar susturulacak ve donanmaya İstanbul yolu açılacak. Bu amaçla hazırlanan savunma planında Fransız sömürge tümeninin çıkarılması kararlaştırılıyor. Bu bir gösteri çıkarmasıydı. İki Osmanlı tümenini oyalama amaçlı bir çıkarmaydı. Buraya çıkarılan sömürge tümenlerinin hedefi, iki Osmanlı tümeninin karşıdaki esas çıkarma noktasına yardıma gitmesini engellemekti. İki gün süren çarpışmadan sonra da çekiliyorlar.'
- 'Fransız sömürge alayı çıktı'
Araştırmacısı-yazar İslam Özdemir ise Orhaniye Tabyası'nın bulunduğu Kumkale'nin Çanakkale Boğazı'nın Anadolu yakasındaki giriş yerinde yer aldığını, burada dış savunma hattı bataryaları bulunduğunu belirtti.
Özdemir, 25 Şubat 1915'e kadar düşmana karşı boğaz savunması yapıldığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
'25 Şubat'tan sonra bölgedeki istihkamlarımız susturuldu. Bu bölgenin önemi, Çanakkale muharebelerinde hem deniz savaşı topçu bombardırmanlarına maruz kalması, aynı zamanda da 25 Nisan 1915'ten itibaren de Kumkale'ye düşmanın gösteriş çıkarması yapması yönünden önem arz ediyor. 2 gün boyunca burada muharebeler yaşanıyor. Buraya Fransız sömürge alayı çıktı. Bu Fransız sömürge alayı içerisinde bizim dikkatimizi çeken husus, Müslüman askerlerin de olmasıydı. Senegalli, Afrika kökenli askerler de vardı. Peki Müslüman askerler buraya isteyerek mi geldi? Hayır. Müslüman askerler buraya kandırılarak geldi. Ahmet Halit Bey'in de günlüğünde ifade ettiği gibi Müslümanlar Osmanlı'ya karşı savaştığını bilmiyorlardı. Bilenler de bir şekilde ordu içerisinde isyan çıkartmış, Osmanlı'ya karşı savaşmak istemediğini ortaya koymuşlardır.'
- 'Amaç, 15. kolordunun asker sevkıyatına mani olmaktı'
Kumkale'de, düşman kuvvetlerinin bölgedeki 15. kolordu kuvvetini oyalamayı amaçladığını ifade eden Özdemir, şu bilgileri verdi:
'Fransızlar karşıdaki Gelibolu Seddülbahir çıkarmasına yardımcı olmak, 15. kolordu birliklerini tutmak amacıyla burada 2 gün kalmışlardır. Amaçları Gelibolu Yarımadası'na 15. kolordunun asker sevkıyatına mani olmaktı. Ayrıca İntepe batarya topçularının karşı tarafı toplarıyla vurmasına mani olmaktı. Buranın tarihi açıdan önemi şu şekilde, zaten düşmanın buraya gelme amacı 2 günlük bir oyalama çalışmasıydı. Zaten bunlar burada kalmayacak, gideceklerdi. Gelibolu Yarımadası'nda Türk askerlerinin savunmasını kırdıktan sonra en fazla burada bir karakol bırakırlardı, ardından yine Gelibolu'ya giderlerdi. 2 gün muharebe ettikten sonra buradan çekildiler.'
- 'Direnç noktası, mezarlık mevkisi'
Özdemir, Fransızların bölgede 2 gün savaştığını ve geri çekildiğini hatırlatarak, 25-27 Nisan'daki Kumkale muharebelerinde Türk savunmasının en önemli mevkisinin, üsteğmen şehit Şerif Güralp'ın hatıralarında 'mezarlık mevzi' olarak isimlendirdiği, 15. kolordu'ya bağlı 39. ve 31. alayın canları pahasına savaştığı bölge olduğunu belirtti.
Düşman birliklerinin bu mezarlığı adeta cehenneme çevirdiğini ifade eden Özdemir, 'Düşman topçuları bu mezarlığı hallaç pamuğuna döndürmüşler. Yapılan bombardıman ve çatışma izlerini mezar taşlarındaki kırıklardan görebiliyoruz. Burası hatıratlarda da ismi geçen Kumkale muharebesinin direnç noktasıdır. Burası hakim bir tepeciktir. Stratejik bir öneme sahiptir. Bin 735 kişi burada ölüyor, bunun 467'si şehitlerimizdir.'
Kumkale'nin büyük önem taşıdığını, buna rağmen Gelibolu Yarımadası kadar ilgi alaka görmediğini savunan Özdemir, 'Burası bakımsız ve adeta unutulmuş bir şekilde. Tarihi eserler de bakımsız, ilgi bekliyor. Buranın da Gelibolu Yarımadası kadar gezilmesi, restore edilmesi ve Türk milletinin tarihine kazandırılması gerekir.' ifadelerini kullandı.
Çanakkale'nin Unutulan Cephesi 'Kumkale'
Araştırmacıyazar Sabah: 'Bu bir gösteri çıkarmasıydı. İki Osmanlı tümenini oyalama amaçlı bir çıkarmaydı. Buraya çıkarılan sömürge tümenlerinin hedefi, iki Osmanlı tümeninin esas çıkarma noktasına yardıma gitmesini engellemekti' Araştırmacıyazar Özdemir: 'Kumkale büyük önem taşımasına rağmen Gelibolu Yarımadası kadar ilgi alaka görmüyor. Bakımsız ve unutulmuş bir şekilde. Buranın da Gelibolu Yarımadası kadar gezilmesi, restore edilmesi ve Türk milletinin tarihine kazandırılması gerekir'