Çankaya Belediyesi, ilçenin dört bir yanına yerleştirdiği heykel ve anıtlarla uzak ve yakın tarihe ışık tutmak adına kişi ve olayları kent belleğine kazandırıyor. Gerek temalı parklarını, gerekse kültür ve sanat merkezlerini daha da anlamlı kılmak için mekanlara sanat ile dokunan Çankaya Belediyesi, toplumsal olayları, hafızalardan silinmemesi gereken acıları ve bilim, sanat, düşün tarihine iz bırakan isimleri Çankaya’da yaşatıyor. Tüm farklılıkların bir arada olabileceği bir iletişim ve etkinlik alanına karşılık gelen kamusal alanlarda sanat ile var olmanın önemini vurgulayan Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, “Heykel sanatı kuşaklar arası bellek aktarımıdır. Yerel yönetimler olarak sadece asfalt, kaldırım yapmanın ötesinde yaşadığımız dünü, bugünü unutturmamak, gelecek nesillere aktarmak ve kentimizin bu anlamda belleğini canlı tutmak da en önemli görevlerimiz arasında yer alıyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş günlerine dair savaş ve bağımsızlık mücadelesi yıllarının anlatıldığı heykel ve rölyefler İsmet İnönü, 9 Eylül Kuruluş ve Kurtuluş Savaşı Parklarında yer alıyor. İsmet İnönü Parkı’nda yer alan “Lozan Anıtı” Heykeltıraş Metin Yurdanur’un imzasını taşıyor. Lozan Antlaşması’nı betimleyen anıtta ay yıldızın içine yerleştirilen Atatürk ve İsmet İnönü’ye gelecek kuşakları simgeleyen gençler eşlik ediyor. Yurdanur’a ait bir diğer eser ise Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) kuruluş yıl dönümü olan 9 Eylül’de açılan “9 Eylül Kuruluş Parkı”nda yer alıyor. Anıt, Kurtuluş Savaşı’nın ilk yıllarında çekildiği bilinen Mustafa Kemal Atatürk ile İsmet İnönü’nün heyecan içinde sohbet ettikleri fotoğraftan esinlenilerek yapıldı. Kurtuluş Savaşı Parkı içinde yer alan anıt ve rölyef çalışması ise Kurtuluş Savaşı’nı yeni nesillere anlatacak açık hava müzesi niteliği taşıyor.
Usta şair, yazar ve sanatçıları da gelecek kuşaklara aktarma amacında olan Çankaya Belediyesi, yaptığı kültür merkezlerine, parklara isimlerini vermenin yanı sıra onları ya eserleriyle ya da büstleriyle gelecek nesillere tanıtıyor. “Karlı kayın ormanında yürüyorum geceleyin” dizeleriyle Nazım Hikmet ve Zülfü Livaneli’nin bir arada oluşunu simgeleyen Murat Daşkın imzalı anıt Zülfü Livaneli Kültür Merkezi’nin bahçesinde yer alırken; Türk edebiyatının unutulmaz ismi Yaşar Kemal Parkı ise sanatçının “O iyi insanlar, o güzel atlara binip, çekip gittiler” dizelerinden esinlenen Metin Yurdanur imzalı heykele ev sahipliği yapıyor. Heykeltıraş Filinta Önal’ın eseri olan, Türk şiirinin usta ismi Can Yücel büstü, adına Çiğdem Mahallesi’nde yapılan parkta yer alıyor. Büstün kaidesinde şairin “Başka türlü bir şey benim istediğim” dizelerini içeren “Değişik” isimli şiiri bulunuyor.
Türk basınının unutulmaz kalemlerinden Uğur Mumcu “Uğurlar Olsun” yazılı anıtta bir erkek ve bir kız çocuğu ile tasvir edilirken, Çağdaş Sanatlar Merkezi önündeki Don Kişot heykeli ise ziyaretçileri “Yolu yok Don Kişot’um benim yolu yok, yel değirmenleri ile dövüşülecek” sözleriyle karşılıyor.
Acılar unutturulmuyor
Başta 10 Ekim Ankara Garı önündeki saldırı olmak üzere Başkent’te yaşanan patlamalarda hayatını kaybedenler ise heykeltıraş Eşber Karayalçın’ın “Demokrasi Şehitleri Anıtı” ile simgeleşti. Yaşanılan acıları unutmamak adına yapılan anıt, Yıldız bölgesinde yer alıyor. Henüz 16 yaşındayken 13 Mart 2016’da Ankara Güvenpark’ta gerçekleşen terör saldırısında hayatını kaybeden Destina Peri Parlak’ın adının verildiği park, Destina’yı simgeleyen “Peri” anıtına da sahip. Ata Mahallesi’nde Parlak’ın evinin tam karşısında yer alan parkta bulunan heykel Eşber Yalçınkaya’nın imzasını taşıyor. Üniversite öğrencisiyken uğradığı vahşi saldırı sonucu hayatını kaybeden Özgecan Aslan da Çankaya’da bir diğer parkta adı yaşatılan bir isim. Parkta yer alan kadına yönelik şiddeti ve yaşam hakkını simgeleyen heykel, Aslan’ın babasının “Yavrum cennete kanatlandı” sözlerinden esinlenilerek Aykut Öz tarafından yapıldı. Eser Park’ta yer alan 4 metre yüksekliğe sahip ve kaidesinde “Özgürlük kadınların ellerinden yükselecek” yazan kadın anıtı, heykeltıraş Doç. Dr. Aysun Altınöz Yonuk ile Mert Kılınç’ın imzasını taşıyor.
Oran semtindeki Barış Parkı’nda yer alan “Beyaz Güvercin” heykeli, Özgür Ballı ve Umut Reyhanlı tarafından yapıldı. Nuh’un Gemisi efsanesinde ağzında zeytin dalıyla görünen ve dünyaya barışın geldiğinin sembolü sayılan beyaz güvercin, barış ortamını yıllardır arayan topraklara huzurun gelmesi dileği taşıyor. Türk siyasetinin önemli isimlerinden Bülent Ecevit adına yapılan anıt da, Oran’da yapılan Bülent Ecevit Parkı’nda yer alıyor. Aslı Aslan ve Mustafa Sevinç imzalı eser, Ecevit’in çok boyutlu yönleriyle bağ kurmak amacı taşıyor. Çalışmada Ecevit ile özdeşleşen özgürlüğün, demokrasinin sembolik betimlemesi olarak kuş kanadı kullanılıyor.
Çankaya Belediyesinin bu dönem yıkıp yeniden inşa ettiği Yılmaz Güney Sahnesi’nde yer alan Yılmaz Güney rölyefi, seramik sanatçıları Funda Özkan ve Tuğba Ülker tarafından yapıldı. Türk sinemasının sembol ismi olan Güney’in portresinden oluşan rölyefte sanatçının çektiği filmler, katıldığı festivaller, aldığı ödüller tarihleriyle birlikte yer alıyor. Mürsel Uluç Mahallesi’nde Ankara’nın en yüksek bölgesinde inşa edilen Çayda Çıra Parkı ise Metin Yurdanur imzalı “Çayda Çıra” heykeline ev sahipliği yapıyor. 360 derecelik Ankara manzarasıyla Elazığ’daki antik yerleşim alanı Harput’u andıran parktaki heykel, Elazığ yöresine ait halk oyunu Çayda Çıra’yı simgeliyor.
Çankaya Anıtlarıyla Acıları Da, Tarihi De Unutturmuyor
Çankaya Belediyesi, toplumsal olayları, hafızalardan silinmemesi gereken acıları ve bilim, sanat, düşün tarihine iz bırakan isimleri Çankaya’da yaşatıyor.