Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Fikret Seçen, savcılığın ifade alma davetine cevap olarak Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarlığı'ndan bir yazı gönderildiğini, bu yazıda görev ve yetki açısından itirazda bulunulduğunu belirtti.
Seçen, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde gazetecilere yaptığı açıklamada, ''MİT Müşteşarlığı Hukuk Müşavirliği imzasıyla bugün bize bir itiraz yazısı geldi. İfade alınması için çağrılan 5 kişiyle ilgili yazıda, 'Söz konusu iddialar görev suçu kapsamına girmektedir. MİT'le ilgili kanununa göre görev suçu ile ilgili konularda Başbakanlık'tan soruşturma için izin alınması gerekmektedir' deniliyor'' dedi.
Yazıda, soruşturma için Başbakanlık'tan izin alınmadığının belirtildiğini aktaran Seçen, ayrıca soruşturma ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yetkisiz olduğunun belirtildiğini ifade etti.
Seçen, ''Yazıda, Ankara'da bir soruşturma olduğu ve dosyanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesi gerektiği de belirtiliyor'' dedi.
Fikret Seçen, yazıda Ankara'da yürütülen soruşturma konusunda herhangi bir bilgi belirtilmediğini de söyleyerek, dilekçeyi değerlendirdiklerini ifade etti.
FİDAN KÖŞK'E ÇIKTI
KCK soruşturması kapsamında MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski müsteşar Emre Taner ve yardımcısı Afet Güneş'in ifadeye ifadeye çağrılması Ankara'da da hareketli saatlerin yaşanmasına neden oldu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı kabul etti. Çankaya Köşkü'nde saat 14.30'da başlayan haftalık olağan görüşme yaklaşık 1.5 saat sürdü.
Cumhurbaşkanlığı kaynakları Gül'ün, Hakan Fidan ile yaptığı haftalık olağan görüşmenin önceden planlandığını ifade etti. Gül'ün, ''Devlet Günü'' olarak nitelenen perşembe günleri Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarını kabul ettiği anımsatıldı.
Gül'ün, Fidan'ı bugünkü kabulünün, Fidan, Taner ve Güneş'in ifadeye çağrılmasının basına yansımasının ertesine rastlaması nedeniyle görüşmenin gündemini son yaşanan gelişmelerin oluşturduğu bildirildi. Cumhurbaşkanı Gül'ün, gelişmeleri yakından takip ettiği kaydedildi.
BAŞBAKAN'IN İZNİNE BAĞLI
MİT müsteşarı Hakan Fidan ve diğer MİT yöneticilerinin ifadeye çağrılmasının ardından, savcının MİT mensuplarına ne soracağı da gündeme geldi. MİT mensuplarının KCK yapılanmasının faaliyetlerinde ve eylemlerinde rolü olduğu iddia ediliyor.
Ancak MİT müsteşarı Hakan Fidan'ın ifade vermeye gitme olasılığının düşük olduğu belirtiliyor. MİT kanununa göre Fidan'ın ifade vermesi Başbakan ' ın iznine bağlı. Eğer Fidan bu yönde bir talepte bulunursa, talebi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından incelenecek ve evrakın içeriğine bakılarak değerlendirme yapılacak.
SAVCININ YETKİSİ VAR MI?
Ankara ise, savcıların MİT müsteşarını ifadeye çağırma yetkisinin olup olmadığına yoğunlaşmış durumda. Çünkü CMK 250 ve 251. maddeler özel yetkili cumhuriyet savcılarına geniş yetki tanıyor. CMK'nın 250. maddesinin üçüncü fıkrasına göre; şüpheli, görev ve sıfatı ne olursa olsun özel yetkili cumhuriyet savcısı tarafından ifadeye çağrılabiliyor. 251. maddenin birinci fıkrasına göre de savcıların doğrudan soruşturma yapma yetkisi var. Yani savcıların MİT müsteşarını çağırmasında hukuken bir engel görülmüyor.
YASAL FORMÜL ARANIYOR
İşte bu iki madde için şimdi Ankara ' da bazı formüller üzerinde çalışılıyor. Yargının hızlandırılmasına yönelik olarak hazırlanan ve komisyon aşamasında olan yasal düzenleme paketine, bu durumun bir daha yaşanmamasını sağlayacak maddelerin eklenmesi bekleniyor.
SAVCI MİT BÖLGE MÜDÜRÜNÜ TUTUKLAMIŞTI
MİT müsteşarının terör soruşturması kapsamında ifadeye çağrılması bir ilk ancak daha önce benzer bir durum yaşanmıştı. Erzincan'daki Ergenekon yapılanmasına ilişkin soruşturma kapsamında, Özel Yetkiyi Savcı Osman Şanal MİT Bölge Müdürünü ifadeye çağırmıştı. Dönemin MİT Müsteşarı Emre Taner'in olumsuz görüşüne rağmen Savcı Şanal CMK 250 ve 251. maddeyi dayanak göstererek ifadeyi almış hatta Erzincan Bölge Müdürünü tutuklamıştı.
NE SORULACAK?
KCK soruşturması kapsamında savcılığın ifadelerini talep ettiği MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski Müsteşar Emre Taner ve yardımcısı Afet Güneş'e sorulacak soruların çerçevesi tartışılıyor.
İddia, MİT mensuplarının KCK yapılanmasının faaliyetlerinde ve eylemlerinde rolü olduğu yönünde.
Hatta MİT heyetinin, Öcalan ile PKK'nın Avrupa ve kırsal kadroları arasındaki iletişimini kuryelik yaparak sağladığı iddia ediliyor.
MİT'in PKK ve KCK'nın eylemlerine göz yumduğu da önemli iddialardan biri.
İddiaya göre MİT, gerek doğrudan temaslarında, gerekse örgüt içindeki ajanlarıyla saldırı ve eylem talimatlarına ulaştı, ancak önlenmesine yönelik harekete geçmedi. Aksine eylem talimatlarının, Kandil ve kırsal kadrolara iletilmesine aracı oldu.
Bir başka iddia ise Diyarbakır ' daki KCK operasyonlarında, Oslo'da yapılan PKK-MİT görüşmelerini tamamlayıcı nitelikteki toplantılara ait 12 ses kaydı ve Abdullah Öcalan ' ın KCK yönetimine gönderdiği 19 mektup bulunduğu. Bu mektupların içeriği de sorulacak sorular arasında.
Çankaya Köşkü'nden ''Fidan'' açıklaması
MİT'in ifadeye davet edilmesi Ankara'nın siyasi gündemine harektlilik kazandırdı. MİT Müsteşarlığı savcılığa görev ve yetkisizlik itirazı yaptı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaptığı görüşme sona erdi. Kritik toplantı sonrası Köşk'ten görüşmeyle ilgili açıklama geldi.