Çapraz Organ Nakliyle Hayata Tutundular

Kadir Musaoğlu ve Sahinur Baş birbirini tanımıyordu, tek ortak özellikleri ise böbrek hastası olmalarıydı. Kadir Musaoğlu 49 yaşında, hayatının son 14 yılını diyalize girerek geçiren bir hastaydı. Sahinur Baş ise 40 yaşındaydı, son 4 yılını periton diyalizi yaparak yaşamak zorunda kalmıştı. Eşleri böbreklerini bağışladıysa da nakil için gerekli uyum sağlanamadı. Başvurdukları Acıbadem Bursa Hastanesi’nde ailece tanıştılar. Çapraz nakil gündeme geldi, testler yapıldı. Sonunda Acıbadem Bursa Hastanesi Böbrek Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Oktay ve ekibi tarafından yapılan nakil ameliyatı sonucunda, Halise Musaoğlu’ndan alınan böbrek Sahinur Baş’a, Aziz Baş’tan alınan böbrek ise Kadir Musaoğlu’a nakledildi.Kadir Musaoğlu, 14 yıldır böbrek hastası olduğunu ve o günden beri de aralıksız diyalize girerek hayatını sürdürmeye çalıştığını, haftanın 3 gününü diyaliz merkezinde geçirdiğini söyledi.

Kadavra listesine de yazıldıklarını ancak uygun böbrek çıkmaması üzerine eşinin gönüllü olduğunu anlatan Kadir Musaoğlu, şunları söyledi: “Eşimle kan grubumuz uymuyordu. Bu nedenle nakil yapılması uygun görülmedi. Acıbadem Bursa Hastanesi’nde testlerimi yaptırırken, hocalarımız bizi Sahinur Hanım ve eşiyle tanıştırdı. Sahinur Hanım da benim gibi böbrek hastasıydı. Ona da eşi böbreğini vermek istemişti, ama uyum olmadığından nakil yapılamıyordu. Çapraz nakil seçeneğini bilmiyorduk. Eşim benim için gönüllü olmuştu, Sahinur Hanım’ın kocası da onun için gönüllüydü. Testler yapılıp sonuçlar olumlu gelince nakil yapıldı. Çok şükür iyiyiz şimdi, daha da iyi olacağımıza inanıyoruz.”Kadir Musaoğlu’nun eşi 43 yaşındaki Halise Musaoğlu, iki oğulları olduğunu, onların geleceği için de babalarının sağlığının önemli olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Sahinur Hanım’a böbreğimi verdim, o da tıpkı eşim gibi hastaydı. Hem eşimin hem de Sahinur Hanım’ın kurtulup, sağlığına kavuşması beni ancak mutlu eder, bu derdi çekmeyen bilemez. Hocalarımız olmasaydı biz çapraz nakil yapılabileceğini bilmeyecektik. Kendilerine minnet ve teşekkür borçluyuz.” EŞİM 4 YILDIR PERİTON DİYALİZİ YAPIYORDU Sahinur Baş’ın eşi 47 yaşındaki Aziz Baş da eşinin 4 yıldır rahatsız olduğunu, periton diyalizi yapmak zorunda kaldığını, kadavra listesine yazılmalarına rağmen uygun bir verici bulunamadığını ifade etti.

Baş, şunları kaydetti: “Organ bağışı konusunda hepimizin duyarlı olması gerekiyor, hiç kimsenin benim başıma gelmez diye düşünmemesi lazım. İnsanları bu konuda duyarlı olmaya davet etmek de sağlıklı olsun olmasın hepimizin görevidir. Bize çapraz nakil seçeneği sunulmasaydı, hem eşim hem de Kadir Bey daha uzun yıllar sıkıntı çekmek zorunda kalacaktı. Şimdi hiç değilse yaşama dair umutlarımız sönmedi. Eşim de sağlığına kavuştuğu için çok mutlu, inşallah daha da iyi olur. Doktorlarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır.” ÇAPRAZ NAKİL SIK YAPILMIYOR, İYİ ORGANİZASYON GEREKİYOR Ameliyatı gerçekleştiren Acıbadem Bursa Hastanesi Böbrek Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Oktay, çapraz nakillerin yaygın bir şekilde yapılmadığını, yapılabilmesi için iyi bir organizasyon gerektiğini, diyaliz merkezlerinin bu konuda bilgilendirilmesiyle öğrenme sürecinin de kolaylaşacağını belirtti.

Çapraz naklin gönüllü vericisi olup, tıbbi nedenlerle (kan ya da doku uyuşmazlığı gibi) böbrek alamayan hastalara sunulan bir çözüm olduğuna değinen Prof. Dr. Bülent Oktay, şu bilgileri verdi: “Çapraz verici bulmak elbette şanssızlık içinde bir şanstır ve böbrek nakil sayısının artmasını sağlamaktadır. Ancak çapraz havuzuna girebilmek için hastanın, gönüllü canlı vericisi olması gerekiyor. Çapraz nakilde önemli olan tıbbi tahlillerdeki uyumdur. Cinsiyet eşleşmesi tesadüfi bir durumdur. Biz ilk çapraz naklimizde, kadın vericilerden (kadın eşlerden) erkek eşlere, ikinci çaprazımızda ise, erkek vericilerden (kocalardan) kadın eşlere böbrek nakli gerçekleştirdik. Bu sefer ise erkekten erkeğe ve kadından kadına nakil yapılmış oldu. Yani Bir Erkek Bir Kadın hastamız böbrek almış oldu. Çapraz naklin zaten kendisi sık görülen bir durum değildir. Ekibimizin çabası ile oluşmaktadır. Geçen bir yılda 3 kez gerçekleşebilmiştir. Bursa’da daha önce yapılmamıştır.”