Çarşamba'da Kurulması Planlanan Biyokütle Enerji Santrali

Doğan, ilçeye kurulmak istenen biyokütle enerji santrali ile ilgili değerlendirmede bulundu.

Söz konusu santralle ilgili tartışmaların bilimsel değil siyasi yapıldığını ifade eden Doğan, Avrupa ülkelerinden örnek verdi.

"Bugün Avrupa'da İsveç enerji ihtiyacının yüzde 25'ini biyokütle enerji santrallerinden karşılıyor ve hedefleri yüzde 40'a ulaşmak" diyen Doğan, şunları dile getirdi:

"Ben Çarşamba'da yüzde 75 oy almış bir kardeşinizim. Eğer bu işin halkımızın zararına olacağına dair en ufak bir tereddüt olsa hiç kimseyi dinlemez ben bunun karşısında dururum. Siyasi gelecek kaygısı olan bir insan kesinlikle değilim. 18 yıl bu memlekette şanıyla şerefiyle avukatlık yapmış biriyim, aynı şekilde de avukatlık yapmaya devam edecek biriyim. Ama amacım bu ilçede Belediye Başkanlığı yaparken günlerimi bereketli geçirmeye çalışmak. Bugün bu konu kesinlikle bilimsel tartışılmıyor tamamen siyasi olarak tartışılıyor. İnsanlara önce nükleer santral fotoğraflarını gösterdiler, sonra termik santral fotoğrafını gösterdiler, insanlar, 'biyokütle neymiş?' deyince aynı bacalarla resimleri değiştirerek gösterdiler. Gerçekte kurulacak olanın bacası evlerimizdeki kaloriferin bacası gibi bir baca!"

"Terme kabul etmemiş Çarşamba niye kabul etmiş?" diye sorulduğunu belirten Doğan, "'Terme'de şu anda bin megavatlık santral doğalgazla, fosil yakıtla çalışıyor. Çarşamba'ya yapılacak olan 26 megavatlık bir santral ve biyo atık yakacak. Terme'deki santral doğalgaz yakıyor hem de buraya yapılacak olanın yaklaşık 45 katı büyüklüğünde. Terme’de yapılacak olan, tartışmalara konu olan kömürle çalışacak olan bir termik santraldi. O zaman ben ilçe başkanıydım, o gün AK Parti İl Başkanı, AK Parti Milletvekilleri, AK Parti İlçe Başkanı hepsi beraber kömürle çalışan santral istemiyoruz dediler. ÇED gerektiği için de ilçe istemediği için yapılmadı." diye konuştu.

Bazı kesimlerin biyokütle santrali ile ilgili algı oluşturmak istediğini savunan Doğan, şunları kaydetti:

"Bazıları şimdi siyaseten karşılık bulmaya çalışıyor. Önce 'çöp yakacaklar' dediler, ancak adamlar dosyalarında tarımsal atık yakacaklarını yazmış. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı bununla ilgili açıklama yapıyorlar ve devletin kurumları, 'bunun bir zararı yok' diyor. İlk defa duymalarından dolayı hemşehrilerimizin kafalarında soru işaretleri oluşmasını anlıyorum. Ancak bu durumda biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurumlarına inanmak durumundayız. Devletin kurumları, bakanlıkları bununla alakalı 'bir sorun yok' diyor. Mahkeme süreci de sürüyor. Mahkeme de bizim bilmediğimiz bir bulguya kavuşur, doğru olmadığını düşünürse zaten kapanır. Buna rağmen bazıları gündem olmaya çalışıyor."