Çarşı Davasında 'Bozma' Talebi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Mehmet Akif Ekinci, sanıklarının 'darbeye teşebbüs' ve '2911 sayılı Toplantı Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet' suçlarından beraat ettiği Beşiktaş taraftar grubu Çarşı davasına ilişkin, Yargıtay Ceza Dairesine temyiz başvurusunda bulunarak, kararın bozulmasını talep etti.

İstanbul Adliyesindeki ağır ceza mahkemelerinde beraatle sonuçlanan dosyaları inceleme ve kanuni yollara başvurma yetkisi bulunan Ekinci, Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanığın yargılandığı Gezi Parkı odaklı olaylara ilişkin dava hakkında hazırladığı temyiz dilekçesini, Yargıtay Ceza Dairesi Başkanlığına gönderilmek üzere, davanın 29 Aralık 2015'te karara bağlandığı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine sundu.

Dilekçede, davada yargılanan 35 sanığın, 'örgüt kurma, hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs ve 2911 sayılı Gösteri ve Yürüyüş Kanunu'na muhalefet' suçlarından beraatine karar verildiği hatırlatılarak, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürüldü.

Olay tarihinde Beyoğlu Taksim bölgesinde geniş çaplı gösterilerin yapıldığı, bu çerçevede Beşiktaş Dolmabahçe'de bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisinin işgal edilmeye çalışıldığı, eşzamanlı olarak Ankara'da gerçekleştirilen eylemlerle irtibat kurularak Ankara'daki Başbakanlık Çalışma Ofisinin de ele geçirilmesi için hareket edildiği ifade edilen dilekçede, şunlar kaydedildi:

'Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin kanun dışı eylemlerle ortadan kaldırılmaya çalışıldığı, yapılan telefon görüşmelerinde 'park mark benim umurumda değil, bana ne, yemişim AVM'sini de Gezi Parkı'nı da ağacını da ihtilal başladı, bu hükümeti düşüreceğiz, her gün savaş, her gün direniş, Kemalist memalist, yaksınlar, kaos var, kaosa gidiyoruz, başbakanlık konutuna saldırı olacak bugün, bu bir iç savaşa dönebilir, polise güçlü saldıralım, ses getirecek bir şeyler yapmamız lazım' şeklinde konuşularak, gösterilerde ölen kişi olursa toplumsal refleksin çok daha fazla artacağının belirtildiği anlaşılmıştır.'

- 'Başbakanlık binaları ele geçirilmeye çalışıldı'

Yapılan aramalarda, olay yerindeki bazı sanıkların üzerlerinde sis bombası, gaz maskesi ya da otomatik tabanca mermilerinin ele geçirildiği kaydedilen dilekçede, 'Yapılan soruşturma ve yargılama çerçevesinde anlaşılacağı üzere, sanıkların Türkiye Cumhuriyeti hükümetini kanun dışı olarak devirmeyi amaçladıkları, bu çerçevede kaos oluşturulduğu, İstanbul ve Ankara'daki başbakanlık binalarının ele geçirilmesine çalışılarak amaçlarına ulaşmaya çalıştıkları, bu nedenle sanıkların müsnet suçlar nedeniyle cezalandırılmaları yerine beraat kararının verilmesi usul ve yasaya aykırıdır' ifadelerine yer verildi.

Dilekçede, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 29 Aralık 2015 tarihli kararının, usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulmasına hükmedilmesi talep edildi.