Sorguda Gün'e yöneltilen en çarpıcı sorulardan biri, FETÖ firarisi Aytaç Ocaklı'yı tanıyıp tanımadığı sorusuydu. Gün, bu soruya şu ifadelerle yanıt verdi:
“2011 yılında maden ticareti yatırımlarıyla alakalı kendisiyle bir kez telefonda görüştük. Ticari faaliyet olmadığından başka görüşmemiz olmadı. Faaliyetleri hakkında bilgim yoktur.”
Ancak dosyada yer alan belgeler, bu cevabın gerçeği yansıtmadığını gösterdi. Çünkü Gün'ün, 2010 yılından itibaren Aytaç Ocaklı ile birlikte “Avores Uluslararası Ticaret Savunma Sanayi Limited Şirketi”ne ortak olduğu tespit edildi. Üstelik şirketin adresi, Gün'ün “manevi annem” dediği ve vefat eden Seher Erçili Alaçam'ın ofisiyle birebir aynıydı.
17 Temmuz 2013 tarihinde Gün, şirketteki hisselerinin büyük bir kısmını Aytaç Ocaklı ve eşi Yasemin Ocaklı'ya devretti. Ocaklı'nın Ukrayna'ya firar etmesinin ardından hisselerin tamamen Yasemin Ocaklı'ya geçtiği kaydedildi.
Peki kimdi bu Aytaç Ocaklı?
Ocaklı'nın adı ilk kez, FETÖ'cü savcı Zekeriya Öz'ün 11 Ağustos 2015'te Sarp Sınır Kapısı'ndan Gürcistan'a, oradan Ermenistan ve Ukrayna üzerinden Almanya'ya kaçırılmasıyla gündeme gelmişti. Daha sonra iş insanı Ali Ağaoğlu'nu Öz adına tehdit ettiği ortaya çıkmıştı.
Tüm bu bağlantılar, soruşturmanın en kritik sorusunu akıllara getirdi:
“İtirafçı olup birçok şeyi anlatan Hüseyin Gün, neden Aytaç Ocaklı'yı tanımadığını iddia etti?”
Bu soru, hem casusluk ağının derinliğini hem de FETÖ'nün uluslararası bağlantılarının hâlâ aktif olabileceğini gözler önüne serdi.



















