'Çatıların Yalıtım Eksikliği, 10 Yılda 26 Milyar Liraya Mal Oldu'

Yavuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de Avrupa ve dünya kalitesinde her türlü çatı kaplama malzemesinin üretildiğine dikkati çekerek, bu sayede sektörün 3 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştığını söyledi.

Son 10 yılda Türkiye çatı sektörünün, Batı ülkeleri kalitesinde üretilen yeni çatı kaplama malzemeleri ve sistemleriyle tanıştığını dile getiren Yavuz, çatı kaplama malzemelerinin özellik, kalite ve çeşit açısından Avrupa standartlarını yakaladığını kaydetti.

Yavuz, dernek olarak IFD'ye (Uluslararası Çatıcılık Federasyonu) üye oldukları bilgisini vererek, böylece Türk çatı sektörü ve markalarının Avrupa'da tanınırlığının artacağını vurguladı.
- "Çatılara yalıtım yapılarak yüzde 50'den fazla tasarruf sağlanabilir"
Türkiye'nin son yılların en çetin kışını yaşadığını belirten Yavuz, özellikle son dönemde çatı uçması ve çökmesi haberlerine alışmaya başladıklarını, ölüm ve yaralanmalardan büyük üzüntü duyduklarını anlattı.
Yavuz, "Yalıtımı olmayan binalar, kat adetine bağlı en az ortalama yüzde 20-30 enerji israfına neden oluyor" diyerek, "Türkiye'de konutlara ait enerji tüketimi, aynı iklim koşulları ve kullanım alanına sahip ülkelere oranla 2-3 kat fazla. Çatı ve binada yapılacak tadilat ve yalıtım uygulamalarıyla enerji harcamalarında yüzde 50'den fazla tasarruf sağlanabilir. Yalıtım sistemi, sağlanan tasarrufla birkaç yılda maliyetini karşılayıp, binanın ömrü boyunca tasarruf sağlamaya devam ediyor" şeklinde konuştu.

Yalıtımlı veya yalıtımsız çatıların inşaat aşamasında binaların ana yapısına doğru bağlanmadığı sürece fırtınalar karşısında uçma riskiyle karşı karşıya kalacağına işaret eden Yavuz, rüzgar alan bölgelerde özellikle hassa olunması gerektiğini aktardı.
- "Binalarda çok büyük miktarda enerji kaybı çatılardan kaynaklanıyor"
Yavuz, Türkiye'de yaklaşık 7 milyon yalıtımsız ve standartlara uymayan çatı bulunduğunu savundu.
Yavuz, şu bilgiyi paylaştı:
"Bu çatılar, 2013'te Türkiye'nin yaklaşık 4 milyar lirasının havaya uçmasına yol açtı. Son 10 yılda ise zararımızın yaklaşık 26 milyar lira olduğunu tahmin ediyoruz. Tüketiciler, yalıtım eksikliği nedeniyle bütçelerinin önemli bölümünü boşa harcıyor. Çatıların projelendirme, yapım, bakım süreçlerinde bazı önemli safhalar isteyerek veya istemeyerek göz ardı edildiğinde, örneğin çatı projesi yapılmadığında, yapım tekniklerine uyulmadığında, standart dışı malzeme kullanıldığında veya yapım işleri bilgisiz, yetersiz, belgesiz kişilere bırakıldığında ciddi problemlerle karşılaşıyoruz. Tüm bunlar bilginin, standartların, yapım usul ve tekniklerinin, işçiliğin önemsenmemesinden kaynaklanıyor. Bu hataların ardından çatıların uçmasına şaşırmamamız gerekir."
Yapı Denetimi Kanunu'yla 1 Ocak 2011'den itibaren yeni yapılacak binalara ısı yalıtımı zorunluluğu getirildiğini anımsatan Yavuz, bu sayede ev sakinlerinin mantolamanın önemi konusunda bilgi sahibi olmaya başladıklarını anlattı.
Yavuz, sözlerini şöyle tamamladı:
"Artık yalıtıma lüks ya da ek masraf değil, zorunluluk, fayda ve tasarruf olarak bakılıyor fakat burada eksik kalan kısım yine çatılar oldu. Yasada ortak mekan olarak nitelendirilen çatıların sahibi bulunmadığı ve kat maliklerinin ilgilenmemesi nedeniyle yalıtım yapmak akla gelmiyor veya masraf edilmek istenmiyor. Bu durumda cephede yapılan yalıtım eksik kalıyor. Binalarda çok büyük miktarda enerji kaybı çatılardan kaynaklanıyor. Bu noktada Enerji Verimliliği Kanunu ve Enerji Kimlik Belgesi, sektörümüz için aslında olumlu gelişmelerdir.
Çatı yalıtımının öneminin de çok iyi anlatılması, bilinçlenme sağlanması, yasa ve yönetmeliklerde çatı yalıtımının zorunlu olması, uygulama ve ürün konusuna da firmaların inisiyatifine bırakılmadan belirli standartlar ve yükümlülükler getirilmesi gerekiyor."