Çavuşoğlu-stoltenberg Ortak Basın Toplantısı (2)

Türkiye'ye 2 günlük ziyaret gerçekleştiren NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile bakanlıkta bir araya gelen Çavuşoğlu, başbaşa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Çavuşoğlu ve Genel Sekreter Stoltenberg, önemli açıklamalarda bulundu.

Yabancı bir basın mensubunun "Vatandaşlarınız sokaklarda sizin daha fazla askeri harekat içerisinde olmanızı destekliyor ancak Türkiye bu konuda IŞİD'e karşı adım atılmasına neden bu kadar direniyor?" şeklindeki sorusu üzerine Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Türkiye'nin terörle mücadelede ve yanı başında meydana gelen olaylarda çekingen davranmadığını vurguladı.

46 vatandaşın IŞİD tarafından rehin tutulduğu süreçte dikkatli ve temkinli davrandıklarını ama o süreçte bile Irak ve Suriye'de yapılması gerekenlerin ne olduğunu açık bir şekilde müttefiklerle her platformda paylaştıklarını anlatan Çavuşoğlu, "Irak ve Suriye'deki gelişmeler ve bugünkü tabloyu aslında 4 yıldır tüm dostlarımızla paylaşıyoruz. Bugün bazı dostlarımızın, müttefiklerimizin Türkiye'nin başlangıçtaki kaygıları ve değerlendirmelerini anlamakta geciktiğini biliyoruz. Biz bölgeye kapsamlı açıdan bakıyoruz" şeklinde konuştu.

"ESAD REJİMİ KALDIKÇA DURUM DEVAM EDECEK"
Güvenlik ve istikrar sağlanmasının kapsamlı strateji gerektirdiğine işaret eden Çavuşoğlu, "Irak'taki siyasi değişim aslında Irak için yeni bir başlangıçtır. Bunun iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Yeni yönetimin kararları Irak'ın geleceğini belirleyecektir. Biz de kendilerine çok destek veriyoruz. Bugün Suriye'de Esad rejimi kaldıkça kan ve katliamlar devam edecektir. Esad rejimi 200 binden fazla insanını öldürmüştür. Sadece silahlarla değil varil bombalarıyla, havadan saldırılarla 200 bin insanı öldürmüştür. Esad rejimi bölgedeki istikrarsızlığın sebebidir, radikal ve terörist grupları da bu ortamdan doğmuştur ve güçlenmiştir. Dolayısıyla siyasi bir değişim gerekmektedir, şarttır, Cenevre deklarasyonu da bunun için önemli bir temel oluşturmaktadır. Esad rejimi kaldıkça bugünkü durum devam edecektir. Başlangıçta farklı gruplar vardı şimdi IŞİD'den bahsediliyor yarın hangi terörist grubun çıkacağı ve nereye saldıracağı tahmin bile edilemez. Müttefiklerimizin hava saldırılarını desteklediğimizi açıkça dile getirdik. Fakat sadece hava saldırılarıyla arazideki denge belki değiştirilebilir ya da kısa vadeli terörist gruplar veya IŞİD durdurulabilir ama IŞİD'in ve terör örgütlerinin temizlenmesi için kara operasyonu dahil her türlü diğer opsiyon değerlendirilmelidir ve Özgür Suriye Ordusu desteklenmelidir" ifadelerini kullandı.

"ÖMÜR BOYU BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GİBİ DAVRANAMAYIZ"
Türkiye-Suriye sınırında yaşananların insani boyutuna dikkat çeken Çavuşoğlu, "Türkiye bu konuda hiçbir zaman çekinceli davranmamıştır. En son Kobani bölgesinden gelen 200 bin Suriyeli, Kürt kardeşimizi ülkemize aldık. Hatta bunların en iyi şartlarda yaşaması için elimizden geleni yapıyoruz. Türkiye hiçbir etnik, din, mezhep ayrımı yapmaksızın açık kapı politikasını devam ettirmektedir. Bu ağır yükü de tek başına paylaşmaktadır. Bugün itibariyle 4 milyar dolardan fazla harcama yaptık. Şu anda Türkiye'ye ulaştırılan yardım miktarı ise 200 milyon dolar civarında ki bunu 4 milyar dolar karşılaştırdığımız zaman bir anlam ifade etmemektedir. Ama Türkiye'nin sürekli, ömür boyu Birleşmiş Milletler gibi davranmasını beklemek de haksızlıktır" ifadelerini kullandı.

"Operasyonlarla ilgili düşüncelerimizi net bir şekilde paylaşıyoruz" diye konuşan Çavuşoğlu, şunları kaydetti: "Her şeyden önce bir 'no-fly zone'un yani uçuşa yasak bölge ve 'safe zone'un güvenli bölgenin oluşturulması gerekiyor. Bu hem mültecilerin ve yerinden edilmiş insanların yerleştirilmesi bakımından ve operasyonun başarısı bakımından önemlidir. Burada sadece Türkiye'nin tek başına kara operasyonu yapmasını beklemek de gerçekçi bir yaklaşım değildir. Müttefiklerimizle görüşmelerimiz devam ediyor. Ortak karara varıldıktan sonra Türkiye üzerine düşeni yapmaktan çekinmeyecektir. Ama kapsamlı bir stratejinin ne olması gerektiğini dostlarımızla paylaşıyoruz. Bunu içeride fırsat bilerek birbiriyle çatışmaya giren kardeşlerimize, bunu fırsat bilerek Türkiye'nin binalarına ve güvenlik güçlerine saldırmaya kardeşlerimize de şunu söylemek isteriz. Kobani ve bölgedeki insanların yanında kimin olup olmadığını çok iyi değerlendirsinler. Türkiye her zaman şu andaki zor şartlarda bile Kobani'ye her türlü insani yardımı ulaştırmaktadır. Bunu fırsat bilerek Türkiye'yi karıştırmak isteyenlere devletimiz izin vermeyecektir."

NATO GENEL SEKRETERİ STOLTENBERG: "TÜRKİYE İLE SON DERECE YAKIN BİR DİYALOĞUMUZ VAR"
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise Türkiye'nin tampon bölge ile uçuşa yasak bölge talebini Çavuşoğlu ile değerlendirdiklerini açıkladı.

"Türkiye kendi içinde çok güclü bir orduya sahip" diyen Stoltenberg, "Türkiye'ye patriot füzeleri ile somut bir destek veriyoruz. Ama biz her zaman Türkiye'yi desteklemeye devam edeceğiz. Çünkü bu ittifakımızın ve ortak güvenliğimizin parçası. Türkiye ile yakın bir diyaloğumuz var. Türkiye'nin NATO'yu arkasında hissetmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Türkiye'nin şu ana kadar yaptıklarıyla ilgili takdirlerimi de sunmak istiyorum. Türkiye'nin IŞİD ile mücadele yaptıklarını çok önemli değerlendiriyorum. Türkiye ile iyi bir müttefik olarak çalışmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Uçuşa yasak bölge ve güvenli bölge oluşturulmasını konularını Bakan Çavuşoğlu ile ele aldıklarını anlatan Çavuşoğlu, "Bunlar NATO'da ele alınmadı. Ben bunu son derece kararlı bir adım olarak görüyorum. Hava saldırıları ile IŞİD ile mücadele edilmeye çalışılıyor. Türkiye parlamentosu da aktif bir rol oynamak için tezkereyi kabul etmiş durumda" dedi.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye'deki temasları kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 15.30'da Çankaya Köşkü'nde biraraya gelecek. NATO Genel Sekreteri'nin Başbakan Ahmet Davutoğlu, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve Genelkumay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ile bir araya gelecek ve diğer üst düzey yetkililerle de görüşmesi bekleniyor.