CDK ayrıca protestoların Avrupa’da daha kuvvetli yapılmasını istedi.
Belçika hükümetinin 4 Mart günü Kürdistan’ın dört parçasında ve yurtdışında yaşayan tüm Kürt halkının en çok izlediği Roj Tv’ye baskın ve KNK’ye operasyon düzenlediği hatırlatılan açıklamada, “Kürdistan halkının özgür iradesine ve kimliğine yöneltilmiş bu saldırı, Avrupa’nın Kürt halkını politik ve ekonomik çıkarlara kurban etme siyasetinin bir devamıdır” dendi.
“Kürdistan halkının ve bölgedeki tüm halkların, kültürlerin sesi, soluğu olan ve özgürlük özlemlerini yansıtan başta Roj Tv ve KNK olmak üzere diğer Kürt kurumlarına yönelik devlet terörünü kınıyoruz” denilen açıklamada şunlar belirtildi:
“Roj Tv ve KNK gibi son derece saygın ve Kürtler arasında oldukça anlam ifade eden iki Kürt kurumuna bu denli barbarca saldırılması ve yine Kürtlerin özgürlüğü ve insanca yaşamalarının dışında hiç bir suçu olmayan saygın Kürt siyasetçileri ve diplomatları Sayın Remzi Kartal ve Züber Aydar'ın gözaltına alınması Belçika hükümetinin bu uluslararası kirli ilişkilere ortak olduğunu göstermektedir. Bu operasyon Kürt halkını küçük düşürücü, rencide edici bir saldırıdan başka bir şey değildir. Belçika hükümeti bu saldırıya son vermeli, gözaltına alınanlar derhal serbest bırakılmalıdır.
Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, Roj Tv, KNK ve diğer Kürt kurumlarına yapılan baskın ve Kürt politikacılarının gözaltına alınması nedeniyle Belçika hükümetine teşekkürlerini sunması ve Belçika'nın bu operasyonla Türk devletinin yanında yer almasından ve onun istemlerini yerine getirmiş olmasından ‘büyük mutluluk duyuyoruz’ demesi, Belçika hükümetinin yapmış olduğu operasyonun Kürtlerin her iki ülkenin kirli ilişki ve çıkarlarının bir kurbanı olduğunu göstermek açısından son derece önemlidir.
Türk devletinin ve AKP hükümetini Kuzey Kürdistan’da gerçekleştirdiği siyasi soykırıma paralel olarak gelişen bu saldırı, Türk devletini, Kürt halkına karşı gerçekleştirilen saldırıda cesaretlendiren bir adım olmuştur. Genel olarak Avrupa, özel olarak ise Belçika'nın Kürtlere karşı bu acımasızca ve vahşice saldırısı Kürtleri öfkelendirmekten başka hiç bir anlam ifade etmeyecektir. Türkiye'de başlatılan askeri ve siyasi soykırımın bir sonucu olarak Avrupa devletleri ve Belçika'nın da bu soykırıma katılması hem devam eden kirli savaşın daha da derinleştirilmesine, hem de Türk devletinin Kürtlere karşı çok daha katliamcı davranmasına neden olurken, aynı zamanda büyük bir Kürt katliamına davetiye çıkartmak anlamına da gelmektedir.
Avrupa devletleri; Türklere 'daha fazla savaşın, Kürtleri daha fazla katliamdan geçirin, ama bu savaşta bana düşen payımı da verin' anlamına gelen bu operasyonla dün olduğu gibi, bugün ve bundan sonra da Kürt halkının iradesini kıramayacaktır. Kürtler özgürlüğünden asla, ama asla taviz vermeyecektir. Ne pahasına olursa olsun, ne kadar saldırıya uğrasa uğrasın, ne kadar siyasi soykırıma tabi tutulursa tutulsun Kürtler boyun eğmeyecektir. Kürtleri kirminalize etmek kimsenin yararına olmayacaktir. Kürt halkının külturel soykırımı için hiç kimse yanlış hesap yapmasın, hiçbir güç Kürtlerin örgütlü iradesini gözardı etmesin.
Türk sömürgeci devletinin istemleri temelinde NATO merkezi Brüksel’de yapılan bu saldırıdan başta Belçika devleti ve arkasındaki güçler sorumludur. ROJ TV ÇALIŞANLARI VE DİRENEN HALKIMIZI SELAMLIYORUZ
Belçika devletinin saldırılarına karşı direnen ve her koşul altında özgür basın geleneğine sahip çikan Roj Tv emekçilerini direnişlerinden dolayi selamliyoruz. Kürt basını için büyük bir değeri ifade eden, halkın binbir emeği ile kazanılmış Roj Tv’ye sahip çıkmak her onurlu Kürdün görevidir. Halkımızı son iki günlük süre içinde roj Tv’ye sahiplenmede gösterdiği duyarlılık ve direnişten dolayı kutluyoruz. Direnerek özgür basın geleneğine sahip çıkan Roj Tv’nin fedakar çalışanları Kürt halkının dea en büyük direnme ve moral kaynağı olmuştur. Özgür basın şehitlerinin anılarına ve mücadele geleneklerine sahip çıkmada halkımızın ve roj Tv çalışanlarının gösterdiği direniş taktire şayandır.
Basın özgürlüğüne ve halkımızın haber alma hakkına vurulmuş bu darbe karşısında halkımız ve dostları sessiz kalmamış, kalmayacaktir. Tüm demokrat, ilerici dostlarımızı bu onurlu direnişe katılmaya Roj TV ve Kürt kurumlarıyla dayanışmaya çağırıyoruz. Tüm Avrupalı demokratik güçler ve aydınlar da bu saldırı karşısında sessiz kalmamalı, bu haksız ve saldırgan yönelim karşısında harekete geçmelidirler. Avrupada yaşayan Kürtler, kurumlarına, onurlarına, namuslarına, özgürlüğün sesi Roj Tv’ye eylemleri ile daha fazla sahip çıkmalıdır. Avrupadaki halkımız her günü bir eylem gününe çevirerek saldırılara karşı cevap olmalıdır. Yapılacak her türlü demokratik eylem ve etkinliklere daha aktif katılarak bu konsepti boşa çıarmanın çabasında olmalıdır. Roj Tv direnişi dalga dalga Avrupa’nın her ülkesine yayılmadır.”
CDK: Tüm Avrupa'da protestoları artırın
Avrupa Kürt Demokratik Toplum koordinasyonu (CDK), Belçika'nın Kürtlere yönelik geliştirdiği baskınlara karşı Roj Tv çalışanları ile Kürtlerin direnişini selamladı.



















