Bangladeş İçin İnsan Hakları ve Kalkınma (HRDB) adlı sivil toplum kuruluşunun organizasyonunda, New York, New Jersey, Pensilvanya ve North Carolina'dan gelen kadın, erkek ve çocuklardan oluşan yaklaşık bin Bangladeşli, Beyaz Saray önünde toplandı. Ellerinde "Bangladeş'te protestocuları öldürmeyi durdurun", "Cemaat-i İslami liderlerini hemen serbest bırakın", "Bangladeş'te insan haklarını koruyun" yazılı dövizler taşıyan grup, "Cemaat-i İslami liderleri için adalet istiyoruz", "Özgür demokrasi özgür Bangladeş" sloganları attı.
Polisin güvenlik önlemi aldığı protesto gösterisinde yapılan konuşmalarda Bangladeş Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi tarafından Cemaat-i İslami Partisi liderlerine yönelik iddiaların uluslararası standartlardan yoksun, adil olmayan bir mahkemede ele alındığı, ülkedeki tüm idamların infazının bir an önce durdurulması gerektiği vurgulandı.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan HRDB Başkanı Muhammed Nakibur Rahman, Bangladeş'te hükümetin muhalefetteki birçok lideri idam ettiğini, bazılarının da hapiste hayatlarını kaybettiğini belirterek, "Bu kontrolden çıkıyor artık. Bu mahkeme dünyada herkes tarafından kınandı. Bangladeş'te 1971'deki iç savaşta işlenen suçları araştırmak için kurulan mahkemeyi herkes anlıyor ancak bu yargılamanın uluslararası standartlara uygun olarak yapılması gerekiyor ve bunu herkes söylüyor. Mahkemenin hem yerel hem de uluslararası standartlardan yoksun olduğu ortada, iddialar hakkında deliller yok" diye konuştu.
Rahman, Beyaz Saray'ın sitesinden de dilekçe kampanyası başlattıklarını ve Bangladeş'teki mahkemenin kararlarına yönelik bir baskı oluşturmayı amaçladıklarını söyledi.
Bangladeş'te 1971 yılında Pakistan'dan bağımsızlık savaşı sırasında işlenen savaş suçlarını soruşturan Uluslararası Ceza Mahkemesinin Cemaat-i İslami liderleri hakkında verdikleri idam hükümleri büyük tepki toplamıştı.
Mahkeme, Bangladeş Ulusal Partisi üyesi Zahid Hüseyin Khokon'u, cinayet, kundakçılık, tecavüz ve yağmalama dahil olmak üzere on suçlamadan idama mahkum etmişti.
Cemaat-i İslami liderlerinden Motiur Rahman Nizami, 1971'deki bağımsızlık savaşı sırasında Pakistan ordusuyla işbirliği yapmak, cinayet, tecavüz ve yağma suçlarından 29 Ekim'de mahkeme tarafından idam cezasına çarptırılmıştı. Cemaatin mali işler sorumlusu Mir Kasım Ali de kendisine yöneltilen "adam kaçırma, esir alma ve işkence" gibi 14 suçtan yargılandığı davada, 2 Kasım'da idam cezasına çarptırılmıştı.
Cemaat-i İslami liderlerinden Abdülkadir Molla da insanlığa karşı suç işlediği gerekçesiyle geçen yıl idam edilmişti. Bir diğer lider Ğulam Azzam da 90 yıl hapse mahkum edilmiş, 24 Ekim'de solunum yetmezliği tedavisi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti. Delvar Hüseyin Seyidi'ye verilen idam cezası ise müebbet hapse çevrilmişti.
Ülkedeki muhalefet partileri ve İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından adil yargı imkanı sunmadığı gerekçesiyle eleştirilen mahkeme, 2009 yılında iktidardaki Avami Ligi Partisi tarafından 1971'deki iç savaşta işlenen suçları araştırmak için kurulmuştu.
Cemaat-i İslami Partisi Liderleri Hakkındaki İdam Kararları
ABD'de yaşayan Bangladeşliler, Cemaat-i İslami liderleri hakkındaki idam kararlarını başkent Washington'da Beyaz Saray önünde protesto etti.