Candar, Turgut Özal ile aralarında geçen bir sohbeti de şu şekilde nakletti: "Özal'ın evinde 1992'de Fenerbahçe Trabzonspor maçı izliyoruz. Devre arasında Özal, bana dönüp bu meselenin nasıl çözüleceğini sordu. Bende hangi mesele deyince, Kürt meselesi dedi. Ben de bu konunun maçın devre arasında anlatılacak kadar basit bir konu olmadığını ayrıca meclisteki siyasi dengelerin zemininin Kürt konusuna çok kaygan olduğunu belirttim. Olayı konuştuk. Bana bu konuşmaları kimseye anlatmamamı tembihledi. Bu konuşmadan 6 ay sonra kalp ameliyatı için Amerika'ya giderken hava alanında Kürt meselesinin çözümü için ilk defa radikal bir açıklama yaptı. TRT'nin herhangi bir kanalında günde 2 veya 3 saat yayınlanacak bir Kürtçe programın yapılması gerektiği söyledi. Ben de kendisine dönüp niçin 6 ay sonra bu açıklamayı yaptınız dediğimde. Bana 'Cengiz o zaman bu konuyu açıklasaydın senin başına gelmeyecek bela ve cefa kalmazdı. Bin türlü dertten kurtulamazdın. Hem Türkiye'de siyasette zamanlama önemli askeri ve siyasi zemininde buna müsait değil sen bir gazetecisin ben ise bir cumhurbaşkanıyım bana bir şey olmaz'." dedi.
Candar, Özal'ın bu açıklamasından sonra Türkiye'de adeta kıyametin koptuğunu hatta kendi partisinden olan Mesut Yılmaz'ın Özal için 'Sağlık sorunu olduğu beynine kan gitmediği için bilincinin yerinde olmadığı ve bu yüzden kafayı sıyırmış' dediğini hatırlattı.