Cenk Gönen, "Beşiktaş formasını sırtımda taşımanın onurunu yaşamak tarifsiz güzellikte. Beşiktaşımız'ın formasını her zaman tutkuyla giymekten büyük heyecan duyacağım." dedi.
Cenk Gönen, taraftarlara da göze hoş gelen, estetik dolu ve başarılı maçlar izlettirmek için çalıştıklarını belirtti. Cenk Gönen'in röportajının ayrıntısı şöyle;
Bir meslek olarak neden futbolu tercih ettin ve nasıl başladın?
Çocukluğumda kendimi bildim bileli hayallerimi futbolcu olmak süslüyordu. Sokaklarda, okul bahçesinde her boş anımda futbol oynamak istiyordum. Tabii ailemde Ali Artuner gibi efsane bir kalecinin olması da bu isteğimi körükledi.
Futbolculuk yaşamında bugüne kadar neler yaptığından kısaca bahseder misin?
Futbola 9 yaşında Göztepe'de başladım. 16 yaşında profesyonel oldum ve aynı yıl Göztepe ile 2. Lig'de oynama şansı buldum. 17 yaşında Denizlispor'a transfer oldum. 19 yaşında Altay'a kiralık olarak gittim. Sene sonu Denizlispor'a döndüm. Venezuella milli takım kalecisi Vega'nın transfer olmasına rağmen birinci kaleci olarak sezona başladım ve 25 maçta görev aldım. Ardından bir sezon daha Denizlispor'da görev yaptım ve artık Beşiktaş'tayım.
Göztepe ve Milli Takımın efsanevi kalecilerinden Ali Artuner'in akrabası olmak nasıl bir duygu ve sana nasıl yansıması oluyor?
Dayımın genlerine sahip olmak benim için büyük bir şans. O, A Milli Takım'ın kaptanlığını yapmış, Göztepe'de Avrupa kupalarında yarı final oynamış ve Beşiktaşımız'ın da bir dönem kalesini korumuş bir efsane. Onu her zaman saygıyla anıyorum ve ona layık olmak için var gücümle çalışıyorum.
16 yaşında ilk profesyonel maçını Beşiktaş'a karşı oynamışsın. Şimdi ise Beşiktaş forması giyiyorsun. O gün, "Bir gün Beşiktaş forması giyer miyim?" diye içinden geçirmiş miydin?
Tabii ki içimden geçirmiştim. Zaten Türkiye'deki her genç futbolcunun rüyalarını süsleyen takımların başında Beşiktaş geliyor.
Beşiktaş sana resmi teklif sunduğunda ilk tepkin ne oldu?
Çok mutlu oldum. O gün hiç uyanmak istemediğim tatlı bir rüya gibiydi.
Beşiktaş forması giymek nasıl bir duygu?
Beşiktaş formasını sırtımda taşımanın onurunu yaşamak tarifsiz güzellikte. Beşiktaşımız'ın formasını her zaman tutkuyla giymekten büyük heyecan duyacağım.
Böyle büyük bir takıma ve camiaya gelmek seni korkuttu mu?
Kesinlikle korkmuyorum. Çünkü sahip olduğum yeteneklerimin, potansiyelimin ve bana duyulan güvenin farkındayım. Korkudan ziyade Beşiktaşımız'ın formasını giymek cesaretimi daha çok arttırdı.
Takım arkadaşlarınla aran nasıl?
Zaten Milli Takım'dan tanıdığım futbolcular var. Ayrıca takım arkadaşlarımın hepsi de çok sıcak kanlı insanlar. Dolayısıyla ilk günden itibaren iyi bir iletişime başladık.
Rüştü Reçber gibi Türkiye'nin en tecrübeli kalecisiyle birlikte oynuyorsun. Bu kariyerinde sana neler katacak?
Rüştü Reçber'le aynı ortamda bulunmak, aynı antrenmanı yapmak genç bir kaleci için büyük bir şans. Zaten Rüştü abi kariyerim boyunca gıpta ile takip ettiğim ve kendime model aldığım kalecilerin başında geliyor.
Teknik Direktör Schuster ile iletişimin nasıl ve ondan neler öğreniyorsun?
Schuster hem futbolculuğu hem de teknik direktörlüğü başarılarla dolu bir spor adamı. İlk günden itibaren bizimle sağlıklı bir iletişimi var. Schuster liderliğinde çalışmalarımızı disiplinli bir şekilde sürdürüyoruz.
Dünya çapında tanınan Quaresma ile aynı takımda oynamak nasıl bir duygu ve onu nasıl buluyorsun?
Kulübümüz'ün çok isabetli bir kararla Quaresma gibi dünya çapında tanınan bir yıldızı transfer etmesi takımımızın gücüne güç katmıştır. Quaresma parlak kariyerine rağmen çok mütevazi ve cana yakın. Çok iyi bir kamp dönemi geçirdik. Umarım çok çabuk adapte olup takımımızın başarılarına büyük katkılar sağlayacak.
Beşiktaş'ın, takımını büyük coşkuyla destekleyen taraftarı ile buluşmana az kaldı. BJK İnönü Stadı'nda onların karşısına çıkacağın anı düşünüyor musun ve neler hissediyorsun?
Türkiye'de değil dünyada saygın bir yere sahip Beşiktaş taraftarının önüne çıkacağım ilk günü iple çekiyorum. Onların coşkusu, fedakarlığı ve takıma olan sevgisini hissetmek gücüme güç katacaktır.
Beşiktaş taraftarına nasıl bir mesaj vermek istersin?
Beşiktaş taraftarının kulübe ve futbol takımına olan aşırı sevgisini, bağlılığını gayet iyi biliyorum. Onların Beşiktaş'a olan aşkının bedeli yoktur. Biz de oynayacağımız futbolla taraftarımıza göze hoş gelen, estetik dolu ve başarılı maçlar seyrettirmek için çalışıyoruz. İyi günde, kötü günde her zaman takıma destek vermek için tribünlerdeki yerini alan büyük Beşiktaş taraftarının önünde geçirilecek her dakika çok büyük bir nimettir.
A Milli Takım ile ilgili hedeflerin neler?
Öncelikle bu saygıyı arttırmayı ve sonra da A Milli Takım'da kalıcı olmayı düşünüyorum. Bunun için de doğru kulüpte olduğumu biliyorum. Bana verilen fırsatları çok iyi değerlendirerek hem Beşiktaş'ta hem de milli takımda kalıcı olmak istiyorum.
