Japonya‘da nükleer tehdit (Son Detaylar)
New York Times gazetesi, yarın bir miktar radyoaktif sızıntının California'ya ulaşmasının beklendiğini bildirdi. ABD Nükleer Düzenleme Komisyonu'nun Başkanı Gregory Jaczko da dün Kongre'de yaptığı konuşmada, durumun sanılandan daha ciddi olduğu uyarısında bulundu.
Jaczko'nun yaptığı bu konuşma Obama yönetiminin Fukuşimia-Daiçi nükleer santralinde yaşanan sızıntının boyutuyla ilgili ilk değerlendirmesi oldu. Jaczko, Japon hükümetinin tesisteki durumun ciddiyetini tam anlamıyla ortaya koymakta başarısız olduğunu söyledi.
Yapılan değerlendirmelere göre, santralin 4 numaralı reaktörünün soğutulması için kullanılan havuzda suyun bittiğini ya da bitmek üzere olduğunu anlatan Jazcko, "Radyasyon seviyelerinin aşırı derecede yüksek olduğuna ve bunun da doğru önlemlerin alınma kabiliyetine etki ediyor olabileceğine inanıyoruz" dedi.
Jaczko'nun uyarıları karşısında Japonya'dan pek rahatlatıcı açıklamalar gelmedi. Santrali işleten Tokyo Electric'in Sözcüsü Hajime Motojuku, santralin içine giremediklerini ancak yapılan kontrollerde herhangi bir sorun olmadığını söyledi.
Ancak Japonya Nükleer ve Sanayi Güvenliği Kurumu Sözcüsü Yoşitaka Nagayama'nın değerlendirmesi ise daha dikkat çekici oldu: "İçeri giremediğimiz için 4 numaralı reaktörün atık yakıt havuzunda su kalıp kalmadığına ilişkin herhangi bir bilgimiz yok" dedi.
Tokyo Electric yetkilileri, kurtarma çalışmaları sırasında beş işçinin hayatını kaybettiğini, iki kişinin kayıp olduğunu ve 21 kişinin de yaralandığını açıkladı.
48 SAAT UYARISI
Fransa'nın Radyoloji Koruma ve Nükleer Güvenlik Enstitüsü'nden güvenlik yetkisi Thierry Charles, "Önümüzdeki 48 saat belirleyici olacak. Ben karamsarım çünkü Pazar gününden bu yana çözümlerin hiçbirisinin işe yaramadığını gördüm" dedi.
Durumu "çok büyük bir risk" olarak tanımlayan Charles, yine de hala yapılabilecekler olduğunu altını çizdi. Aynı yetkili, ortaya çıkabilecek maksimum radyoaktif madde miktarının Çernobil ile aynı aralıkta olacağını ifade etti.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın Genel Direktörü Yukiya Amano, durumu "çok ciddi" olarak nitelendirdi. Amano, konuyla ilgili birinci elden bilgi alabilmek amacıyla bugün Japonya'ya gidiyor.
Çekirdek erimesi riski
Japonya'da meydana gelen 9.0 büyüklüğündeki deprem ve sonrasında oluşan tsunami neticesinde ülkenin en önemli nükleer tesislerinden Fukuşima-Daiçi'de hasar oluştu. Santralin bazı reaktörlerinde patlama meydana geldi. Bu patlama neticesinde bazı reaktörlerin radyoaktif maddelerin dışarı sızmasını engelleyen çelik konteynırlarında hasar oluştu. Bu hasar neticesinde sızıntı başladı. Daha önemlisi bazı reaktörlerin soğutma sistemleri de devre dışı kaldı. Bu nedenle de bir nükleer santralin en önemli güvenlik önlemlerinden birisi olan soğutma işlemi yapılamamaya başlandı.
Soğutmanın olmaması neticesinde reaktörlerde bulunan ve içinde nükleer yakıt çubuklarının tutulduğu havuzlarda su seviyesi düşmeye başladı. Havuzlarda su seviyesinin düşmesi ya da suyun kalmaması, nükleer yakıt çubuklarının erimesine neden oluyor. Tam erime gerçekleşirse radyasyon yayılımı çok tehlikeli seviyelere yükselebiliyor. Reaktörün içindeki radyoaktif maddeleri içeride tutacak olan konteynır da zarar gördüğünden dolayı erimenin gerçekleşmesi neticesinde büyük bir nükleer felaketin yaşanmasından endişe ediliyor.
Erime, bir nükleer reaktörde olabilecek en ciddi kaza olarak tanımlanıyor. Depolama havuzlarında su kalmaması, nükleer çubukların daha da ısınması, nihayetinde de erimesini durduracak bir engelin kalmaması anlamına geliyor. Bu yüzden havuzların sürekli soğutma suyuna ihtiyacı bulunuyor. Radyoaktif sızıntının yüksek olmasından dolayı santraldeki çalışmalar durduruldu ve çalışanlar tahliye edildi. Helikopterlerle ve panzerlerle su sıkılarak soğutulma çalışmalarının yapılmasına uğraşılıyor.
Çernobil faciasının yaşanmasına 48 saat kaldı uyarısı
Japonya'da meydana gelen 8,9 şiddetinde depremin ardından hasar gören Fukuşima-Daiçi nükleer santralinin yarattığı panik büyüyor. Radyoaktif madde kütlesinin yarın ABD'de ulaşması beklenirken, Fransız uzmanlar Çernobil faciasının yaşanmasına "48 saat kaldığı" uyarısı yaptı.