Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu fonlarıyla yürütülen "Mülteci Hakları için Medya ve Sivil Toplum İş Birliği” toplantılarının beşinci ve son atölyesi, Çeşme’nin Ilıca Mahallesi’ndeki Radisson Blu Resort Otel’de başladı.
Toplantıya Çeşme, İzmir ve İzmir’in değişik ilçelerinden yerel gazeteciler ile bazı sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı.
2017 yılında başlayan ve 2019’a kadar sürecek olan projenin diğer atölye çalışmaları sırasıyla Hatay-Adana-Gaziantep ve Bolu illerinde gerçekleştirilmişti. Türk-Alman Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İGAM Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Murat Erdoğan, toplantıda "Suriye krizi ve Türkiye’deki güncel durum" sunumunu yaptı.
"2011-2018 arasında 385 bin Suriyeli bebek doğdu"
Türkiye’deki Suriyeli mülteci sayısının 3 milyon 611 bin 834’e ulaştığını açıklayan Prof. Dr. Erdoğan, Suriyeli mültecilerden yaklaşık 60 binine Türk vatandaşlığı verildiğini söyledi.
Erdoğan, 2011-2018 yılları arasında, Türkiye’de 385 bin bebeğin doğduğunu belirterek, sadece 2018 yılı içerisinde 140 bin bebeğin doğduğunu, günlük olarak ortalama 395 Suriyeli bebeğin dünyaya geldiğini açıkladı.
"Yüzde 80’ini Suriye’ye dönmeme eğiliminde"
Türkiye’de kamplarda kalan Suriyeli mülteci sayısının 140 binin altına düştüğünü belirten Erdoğan, Suriyelilerin "Kent mültecisi" durumunda olduklarını ifade ederek, yapılan araştırmalarda, Suriyeli mültecilerin yüzde 80’inin Suriye’ye dönmeme eğiliminde olduğunu söyledi.
Suriyeli gençler arasında 20 bin 650 üniversite öğrencisi olduğunu da belirten Prof. Doç. Murat Erdoğan, Suriyelilere üniversitelerde ayrı kontenjan sağlandığını ifade ederek, 4-5 bin Suriyeli üniversite öğrencisine, Avrupa Birliği fonlarından 600 lira burs verildiğini açıkladı.
Suriyeli mültecilerin Türkiye’ye maliyetinin 32 milyardan fazla olduğunu ifade eden Erdoğan, uluslararası desteğin yüzde 10’u geçmediğini söyledi.
Erdoğan, Avrupa Birliği fonlarından sağlanan 300 milyon Euro ile Suriyeli mültecilere kişi başına 120 lira dağıtıldığını da açıkladı.
Erdoğan, "Türk toplumu, Suriyelilere destek olsa da, birlikte yaşamaya hazır görünmemektedir. Yüksek kaygılar söz konusudur" dedi.
"Dramatik hikayeler fazla yer bulurken, başarı hikayeleri daha az yer alıyor"
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Prof. Dr. Ülkü Doğanay da, "Medyada nefret söylemi" başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Yerel ve ulusal medya ile ilgili olarak hazırlanan, bir yıllık medya izleme raporu ile ilgili açıklamalarda bulunan Doğanay, 1 yıllık süre içinde, 7 ulusal, 7 yerel gazetede, 1278 mülteci haberinin yer aldığını açıkladı.
Mülteci haberlerinin tek yönlü, Suriyeli mültecilerin görüşünün alınmadan yazıldığından yakınan Doğanay, gazetelerin birinci sayfalarında da yeterince yer almadığını söyledi.
Mültecilerin, dramatik olaylar ve trajediler söz konusu olduğunda daha fazla haber değeri kazandığını vurgulayan Doğanay, buna karşılık başarı öykülerinin gazete sayfalarında oldukça sınırlı yer bulduğunu ifade etti.
Kadın mülteciler açısından durumun daha dikkat çekici olduğunu belirten Doğanay, "Mülteciler genel olarak, stereotipleştirilmiş bir biçimde, şiddet, yoksulluk, mağduriyet çerçevesi içinde haberleştirilirken, mültecilerin kamuoyunda kabulünü kolaylaştıracak başarı hikayelerine ve genel olarak, göç ve ayakta kalma hikayelerine sınırlı yer verilmesi, toplumsal kabul ve entegrasyon sorunlarını arttırmaktadır" diye konuştu.
Sunumunun ikinci bölümünde "Hak odaklı habercilik ve medyadan iyi örnekler" ile gazete haberlerinden örnekler gösteren Prof. Dr. Ülkü Doğanay, toplantıya katılanlarla bir atölye çalışması gerçekleştirerek, haber canlandırması ve canlandırılan haberlerin, "hak odaklı" ve sıradan yazımını istedi. Toplantıya katılan gazeteciler, iki ayrı grup halinde, haber canlandırması yaparak, haber yazdı.
Toplantının ilk gün çalışması, bu akşam gerçekleştirilecek açık oturum ile sona erecek.
Çeşme'de 'Mülteci Hakları İçin Medya Ve Sivil Toplum İş Birliği' Toplantısı
İzmir’in Çeşme ilçesinde “Mülteci Hakları için Medya ve Sivil Toplum İş Birliği” toplantısı düzenlendi.