Cesur Savcı Referandum Sürecini Değerlendirdi

Anayasa paketinin referandum öncesindeki sancılı süreci emekli Savcı Avukat Gültekin Avcı değerlendirdi. HSYK'nın ergenekoncuları koruyan bir kurum imajından kurtulması gerektiğini açıklayan Avcı, "CHP'nin pakete hayır gerekçesi kendi içindeki bürokratik imtiyazlı kişilerin hayat sahasının yargı yolunda daraltılacağı inancıdır" dedi.
Türkiye'nin çeşitli illerinde savcı olarak görev yaptıktan sonra emekliye ayrılan ve daha sonra İzmir'de avukat olarak hukuk hayatını devam ettiren Gültekin Avcı, "Bu zamana kadar Türkiye'de darbecileri, ihtilalcileri, müdahalecileri sorgulayan bir adli mekanizma söz konusu değildi" diye konuştu.
Avcı, ilk defa 12 Haziran 2007 tarihinde başlayan Ergenekon operasyonundan bu yana sisteme hukuksuz şekilde müdahale eden, sabote eden genelkurmay bürokrasisi ve bunun içinde bir takım aygıtlara yönelik soruşturma iradesi gösterilmediğini söyledi. Hukuki iradenin ilk defa tecelli ettiğini anlatan Avcı, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün batı demokrasileri ile Türkiye'nin arasında 30 yıllık bir zaman dilimi var. CHP'yi ele aldığımızda sosyal demokrasi alanında şekillenmiş bir siyasi partidir. Kendini o
şekilde konumlandırmış bir siyasi partidir. Ama bugün sosyalist enternasyonalde bile CHP'nin kalıp kalmayacağı, ihraç edileceği söz konusudur. Sosyal demokrasinin teorisyenlerinin dediği gibi döneklikle karşı karşıyadır. İşçilerin daha fazla hakka kavuşması , memurların daha fazla hakka kavuşması, Anayasa Mahkemesi'nin daha demokratik bir şekilde dizayn edilmesinin zararı nedir? HSYK'daki kast sisteminin kaldırılması, vilayet mahkemelerinde hakim ve savcılar kendi haklarında terfi, tecziye haklarını
kullanan kurum üyeleri üzerinde herhangi bir etkide bulunamıyorlardı. Oy kullanamıyorlardı. Ama bu sistem devreye girdiğinde HSYK'da birinci sınıf hakimlerde vilayet mahkemesinde söz sahibi olacaklar. Tabii olan da budur. 11 bin 500 hakim ve savcı içinde ne kadar çoğunluk ve bir temsil söz konusu olabilirse o kadar çok demokratikleşme ve meşruiyet sağlanmış olur."
KADİR ÖZBEK'E CEVAP
HSYK Başkanvekili Kadir Özbek'in; 'Hukuki meşruiyet sorunumuz yok' söylemine de karşı çıkan Emekli Savcı ve Avukat Gülktekin Avcı, HSYK'nın hukuki değil ama demokratik bir meşruiyet sorunu olduğunu ileri sürdü.
HSYK'nın ergenekoncuları koruyan bir kurum imajından derhal kurtulması gerektiğini savunan Avcı, şunları söyledi: "HSYK bugün ergenekoncuları koruyan ve tek yanlı bir ideolojinin hakim kılındığı kurul imajının ortadan kaldırılması gerekmektedir. Çünkü Türkiye'yi oluşturan millet içerisindeki renkler tek yanlı bir ideolojiden oluşmuyor. Demokrasi herkesin sesine kulak vermekle oluşuyor. Demokratik meşruiyet devletin tüm kurumlarına yansıtılmadığı sürece kamil bir demokrasiye ulaşmamız mümkün değildir."

CHP ve MHP'nin 12 Eylül darbecilerine yargı yolu açılmasını, 27 Nisan Muhtırası ile 28 Şubat sürecinin soruşturulması gerektiğini isteyen siyasi partiler arasında yer aldığını söyleyen Avcı, anayasa paketinin hazırlanmasının ardından bu partilerin geri adım attığını anlattı.
'Bugün Anayasa Mahkemesi'nin prestiji sarsılmıştır' diye konuşan Emekli Savcı Avukat Gültekin Avcı, bunun gerekçesini şöyle açıkladı: "Bugün Anayasa Mahkemesinin prestiji ayaklar altında ise HSYK artık ergenekoncuları koruma imajına büründüyse sebebi bu tekçi, reddedici ve inkarcı anlayıştır." Referandumda sandıktan yüzde 60 oranında "Evet" oyu çıkacağına inandığını ifade eden Avcı; "Referandum demek kimin beyaz Türklerin kimin derinlerden yana olduğunu gösterecektir. Kimin de TSK'nın bağrından çıktığını
iddia ettiği Anadolu insanının yanında yer aldığını gösterecek turnusol kağıdıdır" dedi.
Tartışmaların üzerinde sadece hukuksal analizler yaparak açıklama yaptığını söyleyen Avukat Gültekin Avcı, pakete karşı çıkan siyasi partiler ile yasadışı terör örgütünün 'hayır' diyerek buluştuğu ortak paydanın sorgulanması gerektiğini söyledi. Konuşmasını son olarak ünlü Şair Mehmet Akif Ersoy'un dizeleri ile sonlandıran Avcı; "Tek hak sahibi hakkını vermeyendir" dedi.
(AH-HO-Y)