Çetin Doğan'ın Avukatı Celal Ülgen, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne Yapılan İtirazların Reddedilmesi Kararını Değerlendirdi

"Balyoz Planı" davası kapsamında hakkında tutuklama kararı bulunan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın Avukatı Celal Ülgen, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yapılan itirazların reddedilmesi kararını değerlendirdi. Ülgen, "Biz temel hukuk çelişkileri olarak yorumluyoruz. Bu kararlar hem 2005 yılında kabul edilen ve yürürlüğe giren ceza muhakemeleri kanununa hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 5. maddesinin 1. fıkrasına aykırılık oluşturmaktadır" dedi.
Avukat Celal Ülgen, tutuklama kararının kaldırılması için İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yapılan itirazların reddedilmesi kararını değerlendirdi. Ülgen, "İtirazımızda da belirttiğimiz gibi biz bunları temel hukuk çelişkileri olarak yorumluyoruz. Bu kararlar hem 2005 yılında kabul edilen ve yürürlüğe giren ceza muhakemeleri kanununa hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. maddesinin 1. fıkrasına aykırılık oluşturmaktadır. Bu kararlar özellikle yakalama kararı mahkemenin gerekçesinde de
belirttiği 98/3 maddeye göre alındığı söyleniyorsa da 98/3'üncü fıkranın koşulları bir kişinin, sanığın ya da şüphelinin özellikle kaçak durumunda olmasını şart koşuyor. Buradaki 102 sanık birçoğu mahkeme tarafından birçoğu da mahkemeye çıkarılmaya gerek duyulmadan savcı tarafından serbest bırakılmış. Yani dışarıda oluşları legal olan ve herhangi bir ihtar, herhangi bir çağrı ila kaçak durumuna düşürülmemiş bir kişinin tensip tutanağı ile yakalanmasına karar verilmesi usulsüzdür. Çünkü bizim ceza
mahkemeleri usul yasalarımızda ayrıca gıyapta yani yoklukta yakalama kararı verilmesi kaldırılmıştır. Eski yasada vardı ancak yeni yasada yok" diye konuştu.
Çetin Doğan'ın kendisi hakkında verilen karardan haberdar olup olmadığının sorulması üzerine Ülgen, "Evet haberdardır. Hepsinden haberi var" diye yanıtladı.
Ülgen, "Şunu açıklıkla söyleyelim. Öyle bir noktaya geliyoruz ki biz ne anlatırsak anlatalım, ne kadar doğruyu söylersek söyleyelim, bir masa tenisi topu gibi duvara çarpıp geri dönmesi gibi bize dönüyor olmaya başladı. Yani anlaşılmak istenmiyoruz, yani anlamak istemiyorlar, yani bilmek öğrenmek istemiyorlar, yani kavramak istemiyorlar. Bu nedenle Çetin Doğan paşa bu olayları, bu kurguları, bu kumpasları 'doğrudan doğruya halka anlatmak durumundayız' diye bir düşünce içerisine girdi. Biz de bu düşünceye
katılıyoruz ve hangi televizyon, hangi kanal ararsa bunları anlatacağız" dedi.
Ülgen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne de gideceğiz. Çünkü burada söz konusu olan bir insan özgürlüğüdür. Yalnız bir temel çelişkiyi de belirtmeden geçemeyeceğim. Biz insan özgürlüğü derken sadece generallerin özgürlüğünden söz etmiyoruz. Biz Güneydoğu Anadolu'dan ta Tekirdağ'a kadar uzanan coğrafya içerisinde hangi ırktan, kökenden, renkten olursa olsun bütün yurttaşlarımız, bütün vatandaşlarımız için gerekli olan özgürlükten söz ediyoruz. Hepsine bu yasanın eşit olarak
uygulanmasını istiyoruz. Bundan sonraki süreçte 11. Ağır Ceza Mahkemesi bizim talebimizi reddedecek. Nereden mi biliyoruz? Çünkü hep karşılaştığımız olaylar bunlar. Ret kararından itibaren biz bu kez konuyu AİHM'e götüreceğiz. Burada iç hukuk yollarının tüketilmesi koşulu aranmaktadır. Onun haricinde de sağalma gerçekleştiği takdirde Çetin paşa Silivri Cezaevi'ne dönecek."