Çeşitli programlar için Rize'ye gelen Bakan Güllüce, eski Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, AK Parti Rize Milletvekilleri Hasan Karal ve Nusret Bayraktar ile İyidere Belediye Başkanı Ahmet Mete'yi makamında ziyaret ederek bir süre görüştü.
Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Güllüce, yapımı süren Ovit tüneline ilişkin soru üzerine, Ovit tüneli sonrası Rize'de oluşacak stratejik gelişmeleri incelemek üzere çalışma yapacaklarını belirterek, "Ovit tüneli bitmeden önce burada bazı hazırlıkların yapılması lazım. Rize'nin ve Doğu Anadolu'nun kaderinde çok önemli bir yer tutacak Ovit tüneli. Şimdiden hazır olmak lazım. Doğu Karadeniz'in en ucunda olan Rize'nin karşısında Odessa, Ukrayna, Romanya limanlarına gidecek yüklerin hazırlığını şimdiden yapmak lazım. Bağlantılarıyla ilgili düşünmek lazım" diye konuştu.
Güllüce, "Ankara'da vatandaşların tapu kayıtlarının çalınmasıyla ilgili düşünceleriniz nedir" sorusuna ise "İhbarı yapan bizim idaremizdir. Operasyon yaptı polis. Çalındı değil, daha önce belediyelere veriliyormuş. Bundan ticaret yapan bir ekip varmış. Polis onlara operasyon yaptı. Şikayetçi olan bizim bakanlığımız, Tapu İdaresi Genel Müdürlüğüdür. Vatandaş için bir sorun yok" yanıtını verdi.
Bir gazetecinin, "Koza Madencilik'in, Kayseri'deki maden işletmesine geçici maden işletmesi verilmediğine dair KAP'a yaptığı açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bunun gerekçesi nedir?" sorusu üzerine Bakan Güllüce, şunları söyledi:
"Kolay kolay oluşan değil, zor bir iş. Siyanüre vatandaşın reaksiyonunu biliyorsunuz. Siyanür çok riskli bir şey. Öyle bakkal dükkanına ruhsat verilir gibi verilmez bunlar. Üzerinde çalışılır, zaman içerisinde çözülür. Bu kadar tehlikeli, bu kadar önemli bir konu, her dakika yapılacak kadar rutin bir iş değildir. Çünkü orada siyanür ile üretim yapılıyor. Halk çok karşı, kitleler karşı, ülke ayağa kalkıyor, bu madenin işletilmesi yüzünden. Biz halkı genellikle dinlemek zorundayız. Halk, 'Bu maden bizi zehirliyor, bu maden bölgeye zarar veriyor, bu maden insanlara zarar veriyor, bu ocak çok tehlikeli' diyor. Doğru mu? İncelenmeli. Bu kadar kitleler 'vatandaşı zehirledi, kanserler oldu' diyor. 'Ölümler oldu' diyorlar. Bu doğru mu, değil mi? Buna bakmak lazım. Küçük bir işletmenin ruhsatı gibi değil. Bu da aylar, yıllar alıyor."
Bakan Güllüce, söz konusu maden işletmesindeki madencilere bir müjdesi olup olmadığı sorusunu, "Biz madencilerin tümüne muhabbetle bakarız. Orada halkın zehirlenmesini, halkın kanser olmasını, öyle hemen bakarak bir dakikada karar veremeyiz. Halkın 'kanser olmayalım' talebi varsa buna bakmamız gerekiyor. Vatandaşın kanser iddiası doğru mu? Üniversitelerin inceleme yapması lazım. Hastanelerde tahkikat yapmak lazım. Kaç tane kanser oldu? Bu işçiler içerisinde kaç kişi kanser hastalığına dönüştü? Bunların incelenmesi lazım. İddiaya göre çok büyük oranda kanser artışları olmuş. Doğru mu? Bilmemiz lazım. Bilim adamlarının incelemesi lazım. Bu kadar büyük kitle kanseri olması doğru mu, takip edilmesi gerekiyor" diye yanıtladı.
Ziyaretin ardından Bakan Güllüce, beraberindekilerle İyidere lojistik alanında incelemede bulunarak Vali Ersin Yazıcı'dan bilgi aldı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Güllüce, Rize'de
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, "Siyanür çok riskli bir şey. Öyle bakkal dükkanına ruhsat verilir gibi verilmez bunlar. Üzerinde çalışılır, zaman içerisinde çözülür. Bu kadar tehlikeli, bu kadar önemli bir konu, her dakika yapılacak kadar rutin bir iş değildir" dedi.