Çevreciler Balık Ölümlerini Ele Aldı

Yaklaşık 500 hektar ormanlık alanda etkili olan orman yangının üzerinden yaklaşık 15 gün geçtikten sonra yağan yağmur ile birlikte Edremit Çayı ile Burhaniye Üvecik Deresi’nde yaşanan toplu balık ölümleri, doğayı ve çevreyi koruma derneği olan GÜMÇED’in de ilgisini çekti.

GÜMÇED Edremit Şubesi, Edremit Makine Mühendisleri Odası Edremit Temsilciliği Toplantı Salonu’nda basın toplantısı gerçekleştirerek konuyu anlattı. GÜMÇED Temsilcisi Mehmet Akif Öznal, toplu balık ölümlerinin orman yangınını söndürmek amacıyla bölgedeki bakır madeninin atık havuzundan alınan su olma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi.

GÜMÇED olarak konunun takipçisi olacaklarını kaydeden Öznal, “Yangını söndürmek için bakır madeninin atık havuzundan su alındığını ve yanan alanlara boşaltıldığını gördük. Bu havuzda yüksek ihtimal ile kimyasallar var. çevreye zararlı olan bu kimyasalların yağan ilk yağmur ile birlikte derelere karıştığını ve çevre katliamı yaşanmasına neden olduğuna inanıyoruz. Eğer balıklar bu nedenle öldüler ise, buna hemen dur demek gerekiyor. Bizler de bu konunun takipçisiyiz. Bölgeden numuneler alındı ve daha ayrıntılı incelemeler yapılıyor. Yangın esnasında bölgede bulunan yetkililer, orada yaklaşık 5 bin ağacın daha önceden katledildiği alanı görmediler mi? Diye de sormadan geçemeyeceğiz. Cennet mekanı olan Kumlucular mevkiini cehenneme çeviriyorlar. Zaten doğal afetler yetiyor, bir de insanların oluşturduğu tahribatlar ekleniyor. Yanan alanın altında bir antik kent yapıyor. Bu antik kenti korumak ve ortaya çıkartılmasını sağlamak için bölgenin koruma altına alınması gerekiyor. Bizler bunun için de girişimlerde bulunduk. Yangından sonraki durum ile ilgili yetkililerin açıklama yapmalarını bekliyoruz. Yaşanan doğa tahribatı ve hayvan katliamı küçümsenemez” dedi.

Mehmet Akif Öznal, daha sonra aynı mevkide kurulması planlanan taş ocağı ile ilgili de konuştu.

Belediyelerin çevreye zarar vermek gibi bir misyon üstlenmemesi gerektiğini söyleyen Önal, “Sayın başkan Tuncay Kılıç, bizi eleştirirken yaptığı söylemlerde kendi kişisel çalışmaları yerine belediyenin zaten yapması gereken çalışmalarını anlatıyor. Bana, kendi yaptığı çalışmaları anlatmalı. Çünkü biz gönüllü olarak yaptığımız çalışmaları anlatıyoruz. Ben kendisi ile kişisel bir tartışma içinde değilim. Biz GÜMÇED olarak çevreyi tehdit eden ve etmesi muhtemel konularda taraf oluyoruz. Mağdur veya mağdur olabileceklerin yanında yer alıyoruz. Dereli’de de köylünün zaten bir tepkisi ve duyarlılığı mevcuttu. Bizler onlara sadece destek oluyoruz ve olmaya da devam edeceğiz. Şu unutulmamalıdır ki, taş ocağı yapılmak istenen mevkide köy ile birlikte bir de fidan üretim çiftliği bulunuyor. Bölgemizde sadece 3 yerde bulunan fidan üretim çiftliklerinin birisi bu taaş ocağı için düşünülen alanın çok yakınında. Bu taş ocağı kurulursa bu çiftlik te harap olacak. Bunun da göz ardı edilmemesi gerekiyor. Bana kaç tane ağaç diktiğimi soruyorlar ve kaç ağaç keserek binalar yaptığımı soruyorlar. Ben hiç ağaç kesmedim ve bina da yapmadım. İşim nedeniyle projelendirdiğimiz alanlarda ağaçların aşılamalarını yapıp yerlerini değiştirdik. Bunun adı çevre katliamı değildir. Basit karalama çabaları bizi yıldıramaz” dedi.

Öznal, anlatımlarını zaman zaman slayt gösterimdeki fotoğraflar ile yaptı. Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Öznal, haksızlıklar ve çevre tehditlerinde sessiz kalmayacaklarını vurguladı .