Çeyrek Asırlık Çevre Savaşı

Marmaris'te çeyrek asırdır çevrenin korunması için verdiği mücadeleyle tanınan Filiz Ersan, bu süre zarfında birçok çevre olumsuzluğunun yanında, yakalandığı kanser hastalığını da yenmeyi başardı.

Türkiye'nin gözde turizm merkezi Marmaris'in doğal güzelliklerinin korunması için çalışan Marmaris Çevre ve Turizm Gönüllüleri Grubu'nun başkanı 74 yaşındaki Filiz Ersan, çevreye karşı duyarlılığı nedeniyle zamanla ilçenin en tanınmış kişilerden birisi haline geldi. Ünü Marmaris sınırlarını aşan Ersan, turistik ilçede 1989 yılından beri sürdürdüğü çevreyi koruma mücadelesini Anadolu Ajansı muhabirine anlattı.
Ankara Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu'ndan mezun olduktan sonra İstanbul Üsküdar Kız Türk Koleji'nde öğretmenlik yaptığını belirten Ersan, ardından Ersan Çocuk Yuvası'nı kurduğunu söyledi.

Yaklaşık 14 yıl çocuk yuvasında müdür olarak çalıştığını ifade eden Ersan, çevre sorunlarıyla mücadeleye o dönemlerde başladığını söyledi.


Daha sonra emekli olup Marmaris'e yerleştiğini anlatan Ersan, "1989 yılında dönemin kaymakamı ve belediye başkanının da desteğiyle Marmaris'te ilk çevre hareketini başlattık. O zamanlar Çevre Bakanlığı bile yoktu. İlk yaptığımız iş sahipsiz köpekleri korumaya alarak barınağa yerleştirmek oldu. Mahalle ve köyleri dolaşarak vatandaşlara eğitimler verdik, çevre kültürü ve ahlakını yaygınlaştırdık" dedi.

Çevre Bakanlığının kurulmasıyla birlikte "Çevre Gönüllüsü" misyonunu aldıklarını dile getiren Ersan, resmi kurumların da desteğiyle bölgedeki ilk deniz dibi temizliği çalışmalarını başlattıklarını ve her yıl periyodik olarak sürdürdüklerini kaydetti.

Ormanları korumak için büyük çaba harcadıklarına değinen Ersan, Atatürk, Cumhuriyet, çocuk ve turizm ormanları oluşturdukları bilgisini verdi.
Turizmin etkisiyle kısa sürede büyüyen Marmaris'te rant düşüncesinin ön plana çıktığını savunan Ersan, "Eskiden Marmaris'te yapacak iş bulamazdık. Sokakları çiçeklerle süsler, en güzel sokağı seçerdik. Daha sonra ise Marmaris'e zarar verenler ve geleceğiyle oynayanlarla, sürüdürülebilir turizm için savaş vermek zorunda kaldık. Rant ekseninde çalışan kişilere karşı mücadele ettik. Birçok yerde doğa cellatları, doğa mafyaları yeşil alanları yok ettiler ama biz Marmaris'e, Milli Park alanlarımıza dokundurtmadık" diye konuştu.

- En büyük mücadele madenlere karşı
Marmaris'te maden aranması için 42 ruhsat verildiğine dikkati çeken Ersan, maden ocaklarının açılmaması ve ruhsatların iptali için hayatının en büyük mücadelesini verdiğini söyledi.

Daha sonra halkın bazı kurumlarının da mücadeleye katılmasıyla rahatladıklarını belirten Ersan, ilçenin "maden kabusunu" henüz atlatamadığını dile getirdi. Marmaris Limanı'nın büyütülmesi projesinin iptal edilmesi için 2005'ten beri mücadele ettiklerini anlatan Ersan, söz konusu projenin çevre ve deniz trafiği bakımından güvenli olmadığını iddia etti. Yıllardır devam eden bir diğer mücadelelerinin ise Kızkumu Plajı olduğunu ifade eden Ersan, efsanevi olduğuna inanılan plajın korunması için UNESCO'ya başvuru aşamasında olduklarını bildirdi. Ersan, köylerin kanalizasyon sorununun çözümü ve İçmeler Mahallesi'ndeki termal suyun turizme kazandırılması konularında da kamuoyu oluşturarak yetkililerin dikkatini çekmek için çalıştıklarını kaydetti.

-"Üniversiteye karşıyız, çünkü eylemler oluyor"
Daha önce Marmaris'e üniversite kurulmasına karşı çıktığı için bazı kişiler tarafından eleştirildiğini hatırlatan Ersan, bu düşüncesinde bir değişiklik olmadığının altını çizdi. Turizm merkezi olan Marmaris'te nüfusun çoğalması yerine azalması için adımlar atılması gerektiğine işaret eden Ersan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Üniversiteye 'hayır' diyoruz. Üniversiteyi daha farklı yerlerde yapsınlar. Turizmci olan bazı kişilerin bile Marmaris'e üniversite açılmasını desteklemesini hayretle karşılıyorum. Burada üniversite olursa, okumaya gelen çocukların korunması çok zor olur. Turistleri ancak koruyoruz. Üniversitelerde eylemler oluyor, bu doğaldır. Ancak turizm merkezinde böyle bir şey olamaz. Turistlerin içinde TOMA'ların, gaz bombalarının olmasını istemiyoruz. Biz sakin ve huzurlu bir tatil kenti istiyoruz."
- Çevre yüzünden kanser olduğunu iddia etti
2000 yılında meme kanseri rahatsızlığına yakalandığını anlatan Ersan, hastalığına neden olan stresin esas kaynağının ailevi konular değil Marmaris'in çevre sorunları olduğunu iddia etti. Bu rahatsızlığa yakalandıktan sonra hiç pes etmediğini ifade eden Ersan, şöyle devam etti:
"Hastalığıma 'Sen çok yanlış bir kapı çaldın, sert bir kayaya çarptın, sen kimsin?' dedim. 'Nelere karşı mücadele etmişim sen mi beni yeneceksin? Çık git dünyamdan' dedim. Ve gitti bir daha da gelmedi. Hastalığım sırasında çevreyle olan meşguliyetim devam etti. Zarar verilmemesi için çırpındığım çevre sorunlarının stresi beni hasta yaptı ancak çevre sayesinde de beni meşgul ettiği için sıkıntılarımı unuttum. Ondan sonra kendime çok iyi baktım. Periyodik olarak kontrollerime gittim. Kemoterapi gördüm, saçlarım döküldü, sürekli öksürük tutmasına rağmen çevreyle ilgili konferanslara ve panellere katıldım. Kapının kenarında oturuyordum ve öksürük tuttuğunda elimi ağzıma kapatıp dışarı çıkıyordum. hiçbir şeyi aksatmadım, perukla da saçımı kamufle ettim. Hiç de üzülmedim saçlarım daha iyi çıktı."
-Basın toplantıları kabul günü gibi
Filiz Ersan, çevre grubu ve basın toplantılarını evinin salonunda gerçekleştirmesiyle ilgi çekiyor. Çevre sorunlarıyla ilgili kamuoyu oluşturmak amacıyla düzenli olarak basın toplantıları düzenleyen Ersan, konuklarını salonunda ağırlıyor. Oldukça sıcak bir ortamda geçen toplantılardan sonra Ersan, konuğu gazetecilere ve grup üyelerine evde yaptığı kek, börek ve kurabiye gibi yiyecekler ile çay ikram ediyor. Toplantının ardından katılımcılar ve gazeteciler, ilçedeki çevre sorunlarıyla ilgili fikir alışverişinde bulunuyor.



Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile