Ceza İnfaz Kurumundaki 608 Anne İle 610 Çocuğa Eğitim Verildi

Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı'nın, Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından yürütülen Sivil Toplum Diyaloğu Siyasi Kriterler Hibe Programı kapsamında Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ve Worldview Impact Foundation (WIF) iş birliğiyle hayata geçirdiği 'Özgürlüğüm' projesi kapsamında, 10 ayda 608 anne, 610 çocuk ile 364 infaz ve koruma memuru eğitim aldı.

Ceza infaz kurumunda anneleriyle birlikte yaşayan 0-6 yaş çocukların temel ihtiyaçlarının karşılanması ve annelerin çocuklarıyla diyaloglarının ve davranış biçimlerinin güçlendirilmesi amacıyla hayata geçirilen projenin sonuçları, TOÇEV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Betül Mermertaş, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nde görevli Şube Müdürü Emrullah Özger, WIF Proje Direktörü Dr. Bremley W. B. Lyngdoh ve projede yer alan psikolog Ceyda Demirbaşoğlu'nun katılımıyla yapıldı.

Bursa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Denizli Bozkurt Kadın Açık Ceza İnfaz Kurumu, Denizli D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Eskişehir H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Gebze Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Kocaeli Kadın Açık Ceza İnfaz Kurumu'nda gerçekleştirilen proje, 15 ay sürdü.

Proje kapsamında yedi ceza infaz kurumu her ay düzenli olarak ziyaret edilerek ceza infaz kurumunda çocuğu ile kalan anneler ve ceza infaz kurumunda çalışma hayatına devam eden infaz ve koruma memurları ile eğitim çalışmaları gerçekleştirildi. Proje boyunca 10 ayda 608 anne, 610 çocuk, 364 infaz ve koruma memuru eğitim aldı.

- 'Proje devam edecek'

Betül Mermertaş, toplantıdaki konuşmasında, projedeki en temel hedeflerini, 'Anne ile çocukların yaşadıkları sınırlı alanda kaliteli ilişki kurabilmeleri', 'Annelik becerilerini geliştirebilmeleri' ve 'Çocuklarıyla birlikte geçirdikleri zamanı oyun ve şarkılarla etkin şekilde yönetebilmeleri' şeklinde açıkladı.

Proje boyunca uzmanlar tarafından hazırlanan, çocuğun tüm gelişim alanlarını kapsayan eğitim içeriklerinin yanı sıra eğitimler devam ettikçe, anne ve çocuklarla aralarında bir güven bağı oluşturduklarını anlatan Mermertaş, 'Bu güven bağı sayesinde hem çocukların hem de annelerin bize açtıkları ihtiyaç tablosu ile her ay yaptığımız eğitimlerin içeriklerini güncelledik' dedi.

Mermertaş, infaz ve koruma memurları ile 'tükenmişlik', 'stres düzeyi', 'öfke yönetimi' ve 'çocukla iletişim' konulu çalışmalar yaptıklarını dile getirdi.

Projenin sonuçlarına değinen Mermertaş, 10 ay boyunca 17 bin 850 kilometre yol yapılarak, 608 anne, 610 çocuk, 364 infaz ve koruma memuru ile eğitimler yapıldığını, Kocaeli Kadın Açık Kapalı İnfaz Kurumu ve Denizli Bozkurt Kadın Açık Ceza İnfaz Kurumuna 2 oyun parkı hediye edildiğini söyledi.

Mermertaş, ceza infaz kurumlarında yürütülen eğitim başlıklarını 'Dil Gelişimi: Çocukla Etkili İletişim (Kukla Canlandırmayla)', 'Sosyal Duygusal Gelişim: Çocuğun Toplumsal Uyum Becerisi (çocuk şarkıları ve çocuk oyunlarıyla)', 'İlişki Kalitesinin Önemine Vurguda Bulunmak (çocuk tekerlemeleri ve öyküleri, canlandırmalarla)', 'Şiddetin Gelişime Olumsuz Etkisi', 'Bağlanma Stilleri-Güven İlişkisi-Oyun Araçları', 'Zihinsel Gelişim: 5 Duyu Eğitimi ve Farkındalık' ve 'Fiziksel Gelişim: Motor Becerilerini Geliştirmek' şeklinde sıraladı.

'Özgürlüğüm' projesinin 6 aylık bir süreç sonrasında etki değerlendirme raporlarından yararlanılarak, eğitim veren uzman kadrosu ve gönüllü akademisyenler tarafından da bilimsel yayınların çıkmasını planladıklarını bildiren Mermertaş, 'Projemizin sonuna gelmiş olsak da bu yola baş koyduk ve müjdeli haberi sizlerle paylaşarak yine Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından yürütülen Sivil Toplum Diyaloğu Programı'nın 4. Dönemi kapsamında aldığımız hibe ile bu yolda gelişerek devam edeceğimizi bildirmek isterim' diye konuştu.

- 'Annesinin yanında kalan çocuklar için eğitim olanaklarının artırılması önemli'

Emrullah Özger ise çocukların gelişim alanlarının desteklenmesi için yapılan yatırımların, atılan doğru adımların çocukların öğrenme sürecine destek olduğunu, okul başarısını, psiko-sosyal gelişimini etkilediğini belirterek, 'Yaşamının ilk yıllarını ceza infaz kurumunda geçirmek durumunda olan ve annesinin yanında kalan çocuklar için eğitim olanaklarının artırılması, psiko-sosyal gelişimlerinin desteklenmesi çok daha önemli olmaktadır. Ceza infaz kurumlarında annesinin yanında kalan 0-6 yaş grubu çocuklara sunulacak her türlü hizmetin bir ayağında kamu kaynakları varsa diğer önemli ayağında sivil toplum kuruluşları vardır. Böylece bu bütünlükçü yaklaşım sosyal politikalara da yansımaktadır' diye konuştu.

Özger, birçok hassas grup bulunduğunu dile getirerek, 50 bine yakın personel ve 600 psikolog, sosyal hizmet uzmanıyla, 170 bin tutuklu ve hükümlü üzerinde çalıştıklarını kaydetti.

Sayıları gittikçe artmaya başlayan sığınmacı tutukluların özel ilgi alanlarına girmeye başladığını ifade eden Özger, 'Ceza infaz kurumlarında bin 300 Suriyeli mülteci var. Onların kendi kültürel özelliklerine yönelik hangi iyileştirme, eğitim çalışmaları yapabileceğimizin üzerinde duruyoruz' dedi.

Özger, ceza infaz kurumlarında kalan kadınlara yönelik yapılan çalışmalara ilişkin bilgi verdi.

Bremley W. B. Lyngdoh da projenin önemine işaret ederek, 'Çünkü ceza infaz kurumlarındaki çocuklarla çalıştık. Gençler, ilerideki liderler olacak. Bu yüzden onların ihtiyacını şimdiden karşılamak ülkelerin geleceğini etkileyecek. Eğer şimdi ceza infaz kurumunda annesiyle birlikte kalan çocuklara bir şey yapmazsak ileride çok önemli sorunlarla karşılaşabiliriz' diye konuştu.

- 'Çocukların gelişimi desteklenerek yaşıtlarıyla normal düzeye getirilebilir'

Ceyda Demirbaşoğlu, proje kapsamında yapılan araştırmaya ilişkin şu bilgileri paylaştı:

'7 kadın ceza infaz kurumunda anneleriyle kalan 0-6 yaş grubu 70 çocuğa uyguladığımız test sonuçlarına göre, çocukların yüzde 70'inin gelişimi, yaşıtlarına göre geri düzeyde, yüzde 30'unun gelişimi yaşıtlarına göre normal. Çocukların gelişimi desteklenerek yaşıtlarıyla normal düzeye getirilebilir. Çocukların içeride kalma süreleri artıkça gelişim düzeyi gerileyebiliyor. Özellikle 3-6 yaş arasındaki çocuklar daha fazla uyarana ihtiyaç duyuyor. Bu sağlanmadığında 0-6 yaş arası gerileme yaşanabiliyor.'