HEYSEM EL-MAHDI - Cezayirli sanatçi Rasid el-Kureysi, Tunus'un Zarzis kentinde, Avrupa'ya geçmek isterken Akdeniz'in derin sularinda hayatini kaybeden düzensiz göçmenlerin "onurlu bir sekilde defnedilmesi" için "dünyadaki saraylarini insa ettim" dedigi özel bir kabristan tasarladi.
Plastik sanatlarla ugrasan Kureysi, Tunus'un güneydogusunda sadece düzensiz göçmenlere ayrilan ve son haliyle "Afrika Bahçesi" olarak adlandirdigi mezarligin hikayesini AA muhabirine anlatti.
Fikrin aslinda kizindan çiktigini belirten Cezayirli sanatçi, 2018'de Zarzis'te düzensiz göçmenlerin defnedilmesinde yasanan zorluklar hakkinda bir yazi okuyan kizinin, böyle bir mezarlik insa etme düsüncesinden söz ettigini aktardi.
Kureysi, "Baslangiçta bir çöplügün ortasinda düzensiz göçmenler için bir mezarlik olduguna inanmiyordum. Bu yüzden kizimla Zarzis sehrine gitmeye karar verdim ve geldigimde korkunç bir manzarayla karsilastim." dedi.
Yillar önce Zarzis'teki yerel yetkililerin göçmenlerin defin yeri için yardimci olmadigini, bu nedenle Tunuslu Semseddin Merzuk isimli bir gönüllünün göçmenlerin naaslarini "Kimsesizler" mezarligina defnettigini belirten Kuresyi, buranin da son halinin oldukça bakimsiz oldugunu ifade etti.
- Göçmenlerin insanlik onurunu ayakta tutmak için çaba sarf ediyor
Afrika Bahçesi'ni 2500 metrekarelik bir alan insa ettigini ve kabristanin etrafini duvarla çevirdigini anlatan Kureysi, mezarlari çiçeklerle süslediklerini, üzerine, defnedilmeden önce kimligi tespit edilmisse merhumun adi, cinsiyeti ve ölüm tarihinin yazili oldugu bir isaret koyduklarini belirtti.
Mezarligin bulundugu alana farkli dinlerden göçmenler için dua ve namaz yerleri insa ettiklerini de aktaran sanatçi, "Bu mezarlikta Müslüman, Hristiyan ve Budist göçmenlerin naaslari bulunuyor. Mesela hayatini kaybeden bazi göçmenler Bangladesli. Insa sürecinde Rabbime tüm mezarlarin ayni olacagina dair söz vermistim. Simdi hiçbir mezar arasinda fark yok." ifadelerini kullandi.
Kureysi, bu mezarligin insasiyla ayrica, kayip ailelerinin, yakinlarini tanimalarina imkan saglamayi amaçladigini belirterek sunlari kaydetti:
"Simdiye kadar büyük bir mezarlik içinde sadece 10 kisinin kimligi tespit edilebilmis olsa da bu da olumlu bir gelismedir. Benim büyük kardesim de yillar önce Akdeniz'de bogularak öldü. Kardesimin naasini bulamadik; 2011 yilinda annem ölüm dösegindeyken hala onu soruyordu. Bir anne için oglundan ayrilik çok zordur. Hele de mezarinin olmamasi bu aciyi büyütür de büyütür."
- "Onlarin dünyadaki saraylarini insa ettim"
ABD, Ingiltere ve dünyanin baska bölgelerinde eserlerinin sergilendigini söyleyen Cezayirli sanatçi, mezarligi insa ettigi araziyi de güzel sanatlar alanindaki çalismalarindan elde ettigi gelirle satin aldigini belirtti.
Kureysi, "Afrika Bahçesi Mezarligi, göçmenlerin, öte dünyadaki saraylarindan önce onurlu bir sekilde gömülmesini saglayan bu dünyadaki ilk saraylaridir. Onlarin dünyadaki saraylarini insa ettim." diye konustu.
Medenin bölgesindeki yerel Kizilay Kurumu Baskani Munci Selim de AA muhabirine yaptigi açiklamada, kabristanda 500 mezar bulundugunu, ancak su an bunlarin 200'ünün dolu oldugunu aktardi.
Selim, Tunus'un güneyindeki sahil kasabalarina her sene 150 ila 200 kadar düzensiz göçmenin naasinin ulastigini söyledi.
"Kimliklerin tespit edilebilmesi için her göçmenin vücudundan DNA örnegi alinacak." diyen Selim, birkaç ay önce Libyali bir ailenin DNA incelemeleri sonrasinda Afrika Bahçesi Mezarligi'nda bulunan iki oglunun cesedini tespit ettigini dile getirdi.
Her yil binlerce göçmen daha iyi bir yasam umuduyla Avrupa'ya ulasmak için Afrika'dan Akdeniz'e açiliyor. Göçmenlerin bir kismi Avrupa'ya ulasmayi basarirken bir kismi denizde bogularak hayatini kaybediyor.
Birlesmis Milletler Mülteciler Yüksek Komiserligi sözcülerinden Carlotta Sami, 4 Mayis'ta yaptigi açiklamada, 2021 basindan mayisa kadar en az 500 göçmenin Orta Akdeniz göç güzergahinda Avrupa'ya geçmeye çalisirken denizde can verdigini açiklamisti.
Cezayirli Sanatçidan Akdeniz'de Can Veren Göçmenlerin Insanlik Onuruna Saygi Açiklamasi Akdeniz Bahçesi Mezarligi
Plastik sanatlarla ugrasan Rasid elKureysi: 'Bu mezarlikta Müslüman, Hristiyan ve Budist göçmenlerin naaslari bulunuyor. Mesela hayatini kaybeden bazi göçmenler Bangladesli. Insa sürecinde Rabbime tüm mezarlarin ayni olacagina dair söz vermistim. Simdi hiçbir mezar arasinda fark yok' 'Benim büyük kardesim de seneler önce Akdeniz'de bogularak öldü. Kardesimin naasini bulamadik; 2011 yilinda annem ölüm dösegindeyken hala onu soruyordu'