Cezmi Baskın, 'Oyunculuk Duygu İşidir'

Kamera, oyunculuk ve senaryo üçgeni bulunduğunu kaydeden Cezmi Baskın, “Dizi setleri daha popüler oldu. Yönetmene ve tekste bağlısın. Yeni bir şey yapmaya vaktin yok. İşler fasonlaşıyor, bant akıyor, kasetin yetişmesi gerekiyor. Seyirci tutmazsa iş hemen çöpe atılan bir sektör, dizi sektörü. Sizin emeğiniz harcadığınız para hiç önemli değil. 6 bölüm çekilip bir bölüm oynanıp yayından kalkan yapımlar oluyor. Yayınlamadığı için kimse parasını alamıyor” dedi.

Çalışma koşullarının her geçen gün ağırlaştığını vurgulayan Baskın, dizi setlerinde günde 12-15 saat arasında mesai harcandığını, yeni bir şey denemeye olanak olmadığını kaydetti.

Baskın, “Basit tüketilen şeyler çekiliyor. Çok fazla kafa yormadan kendini değiştirmeden sadece seyredip ekranın karşısından kalktıktan sonra hiçbir şey düşünülmeyen anlar yaşanıyor. Cehalet ve estetiksizlik revaçta. Bir filmin seyredilmesi sadece kahkahayla alakalı değildir. İzlediğiniz film, sinemadan sizi değiştirerek çıkarıyorsa o film, iyidir. Gülmek zeka ürünüdür. Kafanızda soru işaretleri oluşturuyorsa o sanat eseri önemlidir. Ben gülmeyi göbekten ve beyinden gülme diye ikiye ayırıyorum. Bir tanesinde sadece kahkaha atıyorsunuz diğerinde yeni bir şeyler öğreniyorsunuz” diye konuştu.



“Sanat gözlemdir”

İyi bir oyuncunun insanları gözlemesi gerektiğini belirten Baskın, şunları söyledi: “Sanatın olmazsa olmazı gözlemdir. Sokakta gezerken insanları fark edip fotoğraflarını aklıma yazıyorum. Ben ayrıca yönetmen oyuncu ilişkisine bakıyorum. Bir insan her şeyi yapamaz ben her şeyi yapıyorum diyen adama şüpheyle bakmak lazım. İnsanların belli kapasiteleri vardır. İnsanları gaza getiren sosyal paylaşım siteleridir. Şimdilerde, kişilere rol verecekler, kaç kişi takip ediyor diye bakıyorlar. Oyunculuk fotoğraf vermeyle olmaz oyun, duygu işidir.”