CHP Adapazarı Gençlik Kollarından NATO Açıklaması

CHP Adapazarı Gençlik Kolları Başkanı Adapazarı AKM önünde bir basın açıklaması yaparak NATO 'yu kuruluş yıldönümünde protesto etti. Basın açıklamasını okuyan Deniz Akar, “Bugün Türkiye 'nin, emperyalizmin işgal ve savaş gücü NATO 'ya girişinin 60. yılıdır. Batı emperyalizmi ve Sovyetler arasındaki soğuk savaş döneminde iktidar partilerinin dış politika ve uluslar arası ilişkilerde takındıkları hatalı ve tutarsız tavırların üzerine dönemin Başbakan 'ı Menderes 'in emperyalizm yanlısı tutumu da eklenince Türkiye kendini bir anda gözü doymaz, savaş ve katliam meraklısı ülkeler arasında bulmuştur. NATO 'ya girişle birlikte, Atatürk Türkiye 'sinin benimsediği “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” felsefesi bir kenara itilmiş, Türkiye ezilen uluslara sırtını dönerek ezenler tarafında net ve kuruluş ilkelerine tamamen ters bir tavır takınmıştır” dedi.

NATO 'yu küresel işgal örgütü olarak tanımlayan Akar, Türkiye 'nin NATO 'ya girmesi adına Türkiye 'yi hiçbir şekilde alakadar etmeyen Kuzey Kore- Güney Kore savaşına binlerce Anadolu evladının gönderildiğini belirterek, “Bunların 721 'i şehit, 175 'i kayıp, 2147 'si yaralı, 234 'ü esir ve 346 'sı hasta düşmüştür. Kendilerini saygı ile anıyoruz. Ancak görüyoruz ki olan yine gariban vatan evlatlarına olmuştur. Emperyalizmin yanında yer almamız, karşısında yer aldığımız zamanlarda olduğu gibi yüzlerce gencimizin hayatına mal olmuş, binlercesinin ise geleceği kararmıştır” diye konuştu.Akar açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Ancak bizler gerçekleri açıkça gören Cumhuriyet Halk Partili gençler olarak, geçmişimizden almış olduğumuz barışçıl öğretiler ve yurtsever karakter ile, Ortadoğu 'yu kan gölüne çevirip milyonlarca insanı katleden, vatan topraklarını Amerika üslerine çeviren, darbelere, cinayetlere, faali meçhullere, teröre, halklar arası düşmanlığa ve her türlü fesatlığa sebep olan ABD emperyalizmine ve NATO 'ya ve onların topraklarımıza kurdukları, kuracakları üslere hayır diyoruz. Emperyalizme ortak olmaya, kalkan olmaya hayır diyoruz. Çünkü ne bizim vicdanımız ne de halkımızın vicdanı böylesine bir kıyım ve sömürü düzeninin içinde yer almayı kabul edemez. Bu nedenle mücadelemiz emperyalizmin kanlı elleri memleketimiz ve ezilen tüm uluslar üzerinden kalkıncaya dek devam edecektir.”