CHP Anayasa Mahkemesi'ne gitti

CHP dün Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilen yargı düzenlemesinin yürütmesinin durdurulması için Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurdu.

CHP Grup Başkanvekili Gök, başvuru yapmasının ardından yaptığı açıklamada, “Yaklaşık 5 gündür TBMM'de sabahlara kadar çalışılarak iktidarın yangından mal kaçırmak suretiyle kendi siyasal amacına dönük olarak hazırlamış olduğu Danıştay ve Yargıtay üyelerinin sıfırlanmasına, sıfırlandıktan sonra tekrar atanmalarına ilişkin kanunu, dün gece tamamlanan çalışmaların ardından bugün saat 12.00'da Anayasa Mahkemesine iptal başvurusunu yapmış bulunuyoruz. Biz CHP olarak, kanunların resmi gazetede yayınlandıktan sonra 60 günlük süre içerisinde dava açılmasının hangi koşullarda olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu kanun daha dün gece yayınlanmış, Resmi Gazete'de yayınlanmamıştır. Cumhurbaşkanının onayına gittikten sonra Resmi Gazete'de yayınlanacaktır. Resmi Gazete'de yayınlandıktan bir saat sonra bu davamızı tekrar açacağız.” diye konuştu.

“AYM, kanun Resmi Gazetede yayınlanmasa dahi, bu kanunla ilgili yok hükmünde olduğu kararını vermek durumundadır”

Gök, konuşmasına şöyle devam etti:

“CHP olarak biz kanun daha Resmi Gazete'de yayınlanmadan açtığımız bu başvuruyla Türkiye'de iktidar partisinin anayasanın başlangıç kısmında bulunan kuvvetler ayrılığına, ikinci maddesinde tarif edilen hukuk devletine çok ağır bir fonksiyon gaspında bulunduğu gerekçesiyle dün Meclisten çıkartılan bu yasanın ağır bir şekilde sakat yasa olduğunu ve yoklukla malul olduğu gerekçesiyle şuan da AYM'ye başvurmuş bulunmaktayız. İktidar partisi, yürütme gücüyle yasama üzerinde oluşturduğu vesayetçi bir anlayışla yargıyı tazmin etmektedir. Şuan da yasama organı bir fonksiyon gaspıyla yargıya müdahalede bulunmaktadır. Görev yapan tüm Danıştay ve Yargıtay üyelerinin tamamının görevi sona erdirilmektedir. Bundan sonra göreve getirilecek olanları belirleyecek olanda iktidar partisidir ve o isimler şuan da adalet bakanının cebinde bulunmaktadır. Yapılan işlemde bir kamu yararı yoktur. İktidarın özel bir amacı vardır. Yasalar iktidarların özel amaçlarına göre hazırlanamaz. Mahkemelerin bağımsızlığı yerle bir edilmiştir. Bir liyakat mesleği, kariyer mesleği olan yüksek yargının bu unvanlarına son verilmiş, Danıştay ve Yargıtay üyelerinin tecrübeli ve birikimli hakimlerinin görevlerine son veren bir yasa düzenlemesi kabul edilmiştir. AYM'ye çok önemli bir görev düşmektedir. Yargıtay ve Danıştay'dan sonra sıra AYM'ye gelecektir. Başvurumuzu derhal incelemekle AYM, tarihi bir görev yapacaktır. AYM bu konuda karar vermeyi geciktirirse, iktidar partisi Resmi gazetede kanun yayınlanır yayınlanmaz gerekli değişiklikleri yapacak ve AYM'nin vereceği iptal kararları geriye doğru yürümeyeceği ilkesinden hareketle, AYM daha sonra iptal kararı derse dahi yaptığı inceleme boşa çıkacaktır. Başvuru dilekçemizde Danıştay ve Yargıtay üyelerinin görevlerinin sona erdirilmesine ilişkin maddeleri öncelikli olarak AYM'ye taşıdık. Bunun bir yürütmenin yasama eliyle, yasamada oluşturduğu vesayetçi anlayışla yargıya müdahalesi olarak görüyoruz. AYM, kanun Resmi Gazetede yayınlanmasa dahi, bu kanunla ilgili yok hükmünde olduğu kararını vermek durumundadır. Bu CHP'nin meselesi değil, Türkiye'nin meselesidir. Yargının bağımsızlığı için uğraşıyoruz.”

“Bağımsız yargıyı gerçekleştirmek için CHP olarak iktidar partisiyle gerekli Anayasal değişiklikleri yapmaya hazırız”

“Birkaç hafta önce Yargıtay Başkanının ‘Türkiye'de yargıya güven yüzde 30'lara düştü' dediği bir ortamda eğer bu kanunla yüksek yargının tüm üyelerinin görev süreleri sona erecekse artık yargıya güven sıfıra düşer” diyen Gök, Türk milleti adına bağımsız yargıyı talep ettiklerini kaydetti. Gök, 'Bağımsız yargıyı gerçekleştirmek için CHP olarak iktidar partisiyle gerekli anayasal değişiklikleri yapmaya hazırız. Ama böyle bir terör ortamının yarattığı yas ortamı içinde dahi iktidar partisinin gözünün bir şeyi görmediğini görüyoruz. Belli ki bir şeylerden korkuyorlar. Yargıyı bir an evvel tanzim ederek veremeyecekleri hesaplardan sonra kendi oluşturacakları yargıdan onun önünde hesap vermek suretiyle hesap vermeme yolunu düşünüyorlar. İktidar partisinin bir korkusuyla bu yargı düzenlemeleri yapılıyor. Yargı bir gün AKP'ye de lazım olacaktır. O zaman da biz bağımsız yargı diyeceğiz, adil yargılanma diyeceğiz. Yapılan bu düzenlemelerle iktidar partisi tamamen kendisine yandaş hakimleri atamak suretiyle bir kere yüksek yargıyı kendi siyasal görüşü doğrultusunda tanzim edecektir. Böyle bir yargıdan asla bağımsızlık çıkmaz. Bugün AYM Türkiye'deki bu kavramların alt üst edilmesine olanak vermeyecek bir çalışmayı ve kararı almak durumundadır. Tartışmak istediğimiz konu fonksiyon gaspı, kamu yararı ilkesinin gözetilmemesi, kuvvetler ayrılığı ilkesinin çiğnenmesinden dolayı öncelikle AYM'nin bu kararla ilgili yokluk kararı vermesidir. Bu kanun, TBMM'de kabul edildiği andan itibaren yok hükmündedir, sakattır. Bu konuda AYM'nin verdiği kararı aciliyetle beklediğimizi ifade ediyoruz” açıklamasında bulundu.