CHP Bursa Büyüksehir Adayi Mustafa Bozbey Açiklamasi 'Bursa Kent Anayasasi'ni Yaparak Ise Baslayacagiz'

CHP Bursa Büyüksehir Adayi Mustafa Bozbey Açiklamasi 'Bursa Kent Anayasasi'ni Yaparak Ise Baslayacagiz'

Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Büyüksehir adayi Mustafa Bozbey, 2050 Bursa Kent Anayasasi’ni yaparak ise baslayacaklarini ifade ederek, "Yasanabliir kent, yesil Bursa özlemi çok fazla. 2050 vizyon dedigimiz çevre düzeni planini yapmak, altinda da kentsel dönüsüm alanlarini 23 noktada belirledigimiz yerleri planlayip, mikro bölgeleme çalismalarini da tamamladiktan sonra tüm fay hatlarinin nereden geçtigini belirledikten sonra yapacagiz. Tüm kent dinamiklerini sürece dahil edip Bursa Kent Anayasasi’ni yaparak ise baslayacagiz" dedi. CHP örgütlerinde birliktelik oldugunu kaydeden Bozbey, "Biz seçimi kazanacagiz. Hizmetlerimizle de basarili olacagiz" ifadesini kullandi

Baskan adayi Mustafa Bozbey, basin toplantisinda vizyonunu paylasti. CHP Milletvekilleri Orhan Saribal ve Hasan Öztürk ile Il Baskani Nihat Yesiltas’in da katildigi toplantida Bozbey, sorulari da cevaplandirdi.

5 yila yakin süredir sahada oldugunu hatirlatan Mustafa Bozbey, "Son adaylasma sürecinden sonra da aday olarak da sahadayim. Gittigimiz her ilçede her yerde gerçekten öncelikli olarak merkezde sorunlar baska, diger ilçelere kentin disina çiktigimizda daha farkli sorunlarla karsilasiyoruz. Kentin içinde ana sorun trafik, kentsel dönüsüm ve ekonomi. Kentin biraz disarisina çiktigimizda orada ekonomi biraz daha öne çikiyor. Her ilçenin sorunu bir baska, talepleri bir baska ve acil çözülmesi gereken sorunlari da bir baska. Onun için bizler sahada bunlarin tamamini not ediyoruz

Yapacagimiz hizmetlerin siralamasini da bu yönde planlayarak hareket ediyoruz. Merkezin disinda Yenisehir’in, Iznik’in, Orhangazi’nin baska, Gemlik’in daha farkli. Mustafakemalpasa’nin farkli, dag ilçelerinin ki daha farkli. Böyle bir kentteyiz. Üstelik de gelismislik siralamasina baktigimizda buna göre de ihtiyaçlarin ve taleplerin oldugunu görüyoruz. Büyükorhan gelismislikte 815.sirada. Zaten 973 ilçe var. Düsünün bir bu ilçemizde insanlarimiz yasiyor. 2 bin civarinda da nüfus artisi yasanmis son bir yilda. Ama oranin da talepleri farkli. Bizler hem projelerimizi hem de önceliklerimizi belirlerken iste bu 17 ilçemizde bu farkli talepleri, istenilen projeleri uygulamak için 1 Nisan’i bekliyoruz. Kentin sorunu trafik. Trafigin ne denli önemli oldugu biliyorsunuz. Zamanininiz önemli kismini trafikte harcadiginizi biliyoruz. Trafikte hep zaman problemini anlatiyoruz. Trafigin en kötü tarafi; çevresel anlamdadir. Yani havamizi kirletiyoruz. Çevremizi kirletiyoruz. Bursa’nin havasinin da kötü ve kirli oldugunu biliyoruz. Bir istasyonu kontrol ettigimizde 165 PM üzerinde kirlilik oldugunu görüyoruz. Trafik sadece zamanimizi almiyor, bizim soludugumuz havayi da kirletiyor. Çocuklarimizin soludugu havayi da kirletiyor. Çevremizde deprem oldugunda aklimiza geliyor. Bu kent 1999’da da depremi yasadi. 1999’dan 2024’e 25 yil geçti. Yapilanlari inceledigimizde Nilüfer Belediyesi’nde yapilanlar hiç bir ilçede maalesef yapilmadi, yapilamadi. Bunun da sorgulanmasi lazim. Biz 1999 depreminden sonra Insaat Mühendisleri Odasi ile protokol yaptik. 1999 öncesi bütün yapilarin testlerini yaptirdik. Bunlari da ilgililer ile paylastik. Ataevler bölgesi son derece önemliydi. O bölgede özellikle depremsellik açisindan sikintilar vardi. Kentsel dönüsüm projelerini hazirladik. Ne yaptik hem toplanma alanlarini, ayni zamanda da depremden sonra olabilecek bazi durumlara karsi da mahalle afet gönüllülerini yetistirdik. Muhtarliklara afet konteyneri koyan, jenaratör, delici kesici aletleri koyan tek belediye olduk Türkiye’de. Bunlarin amaci neydi, gönüllüler vardi. Afet konteynerini nasil kullanacaklarini biliyorlardi. 28 mahalleye koyduk. Profosyonel ekipler gelinceye kadar müdahale etmeyi ögrendiler. 6 Subat depremini yasadik. 11 sehri etkiledi. O sehirlerimizde afet konteynerleri olsaydi, gönüllüler olsaydi profosyonel ekipler gelinceye kadar binlerce canimiz kurtarilabilirdi. Bunu tanitip, duyurduk. Ama hiç kimse kilini kipirdatmadi" dedi.

"Fay hatlariyla ilgili çalisma yaptik 95 kilometrelik fay ortaya çikti"

Nilüfer’de ilçe belediyesinin sorumlulugunda olmamasina ragmen fay hatlariyla ilgili çalisma yaptiklarini vurgulayan Mustafa Bozbey, "1855 Bursa’nin yikici olan depremin fayinin tespitine basladik. Büyüksehir dahil 6 belediye baskanina mektup yazdik. Osmangazi, Yildirim,, Kestel, Gürsu, Yenisehir, Inegöl ve Büyüksehire uzansin dedik. Hiç bir belediye baskanindan geri dönüs yapilmadi. O proje Nilüfer’de kaldi. 2000 senesinin sonuna dogru Bebka ile hocalarla proje yürütüldü. Bursa’nin yeni fayinin tespitini sagladik. 1855 depremindeki fay hattinin tespitini yaparken, 95 kilometrelik yeni fayla karsi karsiya kaldik. Iyi ki baslamisiz. 7.3 büyüklügünde deprem üreten bir fay. Üstelik de 1400 yilindan beri de hareketlenmemis bir fay. Bu fay nereden geçiyor. Stadyum ile yeni yapilan hastanenin arasindan geçiyor. 6 Subat’i yasadik, halen daha biz bu sehirde aktif faylarin nerelerden geçtigine dair arastirmayi yaptirmadik. Mikro bölgeleme projesini yaptirmadi. Insanlarimiz oralarda yasiyorlar, yeni yeni binalar, fabrikalar yapiliyor. Hakikaten bu kentin sahibinin olmadiginin kaniti bunlar. Bu kentin yöneticisinin olmadiginin kanitlari bunlar. .

Eger siz kent yöneticisi iseniz. Kentin insaninin güvenligini ve huzurunu, temiz havaya ulasmasini, saglikli sekilde zamaninda erismesini saglamakla sorumlusunuz. Bunu yapmiyorsunuz. Iste hersey ortada. Onun için bunlari paylasmak, bunlari çözmek inaniyorum ki, bizler için büyük bir huzur büyük bir mutluluk olacak. Bu kentte 3,3 milyon insan yasiyor. Merkezinde 2,3 milyon insan yasiyor. 400 bin de siginmaci var" diye konustu.

Çarsinin pazarin gündemi ekonomi

Önemli konulardan birisinin de ekonomi oldugunu kaydeden Baskan adayi Mustafa Bozbey, "Gittigimiz esnafda, kahvehanede, pazarda, çarsida öyle seylerle karsilasiyoruz ki, vicdanimiz el vermiyor. Yüregimiz dayanmiyor. Gizli gizli benim kolumu tutup kulagima söylenenleri halen daha kulagima geliyor, içim ürperiyor. Çok zorda olan insanimiz var. Öyle insanlarimiz var ki, ihtiyaci oldugu halde ihtiyacini dahi söyleyemiyor. Ama gerçekten muhtaç. Iste bu insanlara bizim mutlak ulasmamiz, onlari da yasamla en azindan gelecekle ilgili kaygilarini, umutsuzluklarini ortadan kaldirmamiz gerekiyor. Sahip çikmamiz gerekiyor. Bunu yaparken de bir elin verdigini diger elin görmemesi gerekiyor. Öyle olaylarla karsilasiyoruz ki evine aylarca et girmemis. Çocuguna aylardir süt içirememis, okuluna gönderirken kahvalti yaptiramayan anneler var. Bu konuda da desteklerimiz var. Sizler biliyorsunuz. Kirsala gittigimizde oradaki köydeki insanlarimizla konusuyoruz. “Niye ekeyim “ diyor. Ektigimde daha fazla para harcayip, borçlanacagim, sattigimda yerine koyamayacagim” diyor. 1-2 dönüm yerimi satip idare ediyorum diyorlar.

Bursa’da dag ilçeleri de dahil olmak üzere var olan tarim topraklarinin yüzde 30-35’i baska ellere geçmis. Baba ihtiyaçtan dolayi araziyi satmis, bir süredir de o araziyi ekip biçiyorlar. Fakat baba rahmetli olunca bir bakiyorlar ki, tarlayi 7 sene önce satmis, tarla baskasinin. Aile bile bilmiyor. Böyle dramlarla karsi karsiyayiz. Ekonomi git gide özellikle alt gelir gruplarini vuruyor. Yasam sorunlarini ortaya çikariyor. Aile içi dramlari çogaltiyor.

Bunun yaninda kentimizde önemli sorunlardan birisi, madde bagimliligi. Bunu her yerde konusamiyoruz. Ama vahim bir tablo ile karsi karsiyayiz. Gelip bir baba; gözüyasli olarak bana sariliyor. Nasil kurtaracagim diyor. Amatem’e götürüyorlar, çocugunuz tedavi olmak istemiyor diyorlar. Geri gönderiyorlar. Öyle hikayeler anlatiyorlar ki, orasi da ayri isdirap, aile içi siddeti anlatiyorlar. Bunlari yasiyoruz. Sahada görüyoruz. Büyüksehir’de özel bir çalismanin yapilmasi gerektigine inaniyoruz. Arkadaslarimiz hazirliklara basladilar. Aileler diyor ki, çocugumuzun bagimli oldugunu komsular söyledi, hiç konduramadim diyor. Ne zaman bize siddet uygulamaya basladiginca fark ettik diyorlar. Mahallenin bölümüne bir kesimi gitmiyor. Biz diyor ki, bu mahallenin öbür tarafina geçmiyoruz. Mahalle içerisinden bahsediyoruz. Böyle vahim tablolarla karsi karsiyayiz" seklinde konustu

"2050 vizyon çevre düzeni planini yapacagiz"

Bursalinin yasanabilir ve yesil Bursa özleminin çok fazla oldugunu anlatan Baskan adayi Mustafa Bozbey, "2050 vizyon dedigimiz çevre düzeni planini yapmak, altinda da kentsel dönüsüm alanlarini 23 noktada belirledigimiz yerleri planlayip, mikro bölgeleme çalismalarini da tamamladiktan sonra tüm fay hatlarinin nereden geçtigini belirledikten sonra yapmak, tüm kentin dinamiklerini oraya alarak, çocuklardan is dünyasina kadar her kesimin teslim edildigi planlama süreciyle Bursa kent anayasasini yaparak ise baslayacagiz. Bursa için profesyonel olarak çalisma yaptirdik. Bursa’nin daha önce sunumda da çözüm programinda bunlari gündeme tasimistik. Metro ve tramvay hatlariyla, rayli sistemle ancak Bursa’nin trafigini çözebiliriz. Bunun programini yaptik. O konuda hazirliklarimiz var. Bilim insanlarinin özellikle ulasim master plani var. Bunu delik desik yaptilar. Gerçekten yeni ulasim master planina ihtiyaç var. Palyatif çözümlerle trafigi tikarsiniz. Mutlak suretle rayli sistemlerle trafigi çözecegiz. Monoray’i da tekrar arkadaslarimiz degerlendirebilir" diye konustu.

"Düsük faizlerle uzun vadeli borç bulunabilir"

Baskan adayi Bozbey, sorular üzerine Ankara’yi Bursa’nin menfaatleri için ikna ederek uyum içinde çalisabileceklerini vurgulayarak, "Seçim sürecinde farkli söylemler olabilir. Buna saygi duymak lazim. Ancak her sehrin bir geliri var. Üstelik Bursa Türkiye’nin ekonomik büyüklügü açisindan 2.sirada. Gelirleri de iyi durumda. Onun için hazirlamis oldugumuz projelerin önemli kismini kendi gelirleriyle yapmak mümkün. Bunu yaparken de israf edilen. Ya da gerçekten kentliye olumlu sonuç vermeyecek projelerden uzak duracagiz. Yani israf projelerinden kaçinacagiz. Stadyuma gerek var miydi? Yeni bir stada gerek var miydi. O zaman da itiraz ettik. Hiç gerek yok. Kapasitesi büyümesi gerekiyorsa, Atatürk stadina 4-5 metre ilave edelim, kapasite büyürdü. Uluslararasi standartlarda olur” dedik. Borç harç kamulastirmasi da borçla yapildi. Aslina bakarsaniz Büyüksehir Belediyesi’nin önemli miktarda borcu; stadyumdan kaynaklanan borç. Çikacak ortaya. Bu kentte siz geliri en iyi sekilde en rantabl sekilde projelere aktarmanizdir. Düsük faizlerle uzun vadeli borç bulunabilir. Kent ve kentliyi düsünerek hareket etmelisiniz. 7 yilda bir metre rayli sistem dösenmedi bu kente. T 2 yillar önce baslamisti, baska bir metre dösenen rayli sistem yok. Neden öncelikler baskaydi. Paranin önemli kismini israf ettiler. 20 senelik yöneticilik yaptim. Bir çok projeyi Ankara ile ikili iliskilerle çözdüm. Kamuoyu biliyor. Önemli olan sizin yaptiginiz projeyi ikili iliskilerle vatandasa ne kadar faydali olabilecegini anlatabilme kapasitenizdir. Ankara’da da iliskiler destek bulur. Bunu daha önce yaptik ve basardik" dedi.

"Doganbey TOKI kentin bögrüne hançer saplamis"

Doganbey TOKI’lerin Bursa’nin bögrüne vurulmus bir hançer oldugunu anlatan Baskan adayi Bozbey, "Doganbey’i kimse kabul etmiyor. Kime sorsak ben karsiydim diyor. Doganbey’i kim yapti? Kime sorsak benim degil diyor. Kimin zamaninda oldugu belli. Hangi meclis üyelerinin el kaldirdigi, baskanlarin el kaldirdigi onay verdigi belli. Ama nedense kimse üstlenmiyor. Ortada kaldi. Neredeyse biz yaptiga dönecek is. Eger Mustafa Bozbey Doganbey’i yapti derlerse sasirmayin. Kiminle görüssem, benim haberim yok diyor. Doganbey Bursa’nin bögrüne vurulmus bir hançer. Eger biz degerlerimizi koruyamazsak, bunlari degerlendirecek kapasitede degilsek, kent yöneticisi yok demektir" ifadesini kullandi

"Bursaspor düstü Bursa düstü"

Atatürk Kapali Spor Salonu ile ilgili bir soruya da Bozbey su cevabi verdi: "Spor salonuyla ilgili ihalesi yapildi. 3 bin 100 kisi kapasiteli. Aslinda Nilüfer’de 7 bin 500 ve 5 bin kapasiteli iki salon var. O salon yetmez, en az 5 bin kapasiteli olmasi lazim ki yikildigina degsin. Sorarlar, niye yiktiniz, niye aynisini yapiyorsunuz diye sorarlar. Salon kullanisli idi. Kapasitesi 3 bin 500’dü. Seçim geliyor diye apar topar o salonu yapma ve ihale etme geregi duydular. Göreve gelince tekrar degerlendirme imkanimiz olacak. Bursaspor düstü, Bursa düstü. Bursa düstü, Bursaspor düstü. Hepsi paralel sekilde bugünlere geldi. Son siraya çakildi. Adiyaman’da aldigimiz 3 puana sevinir olduk. Takim bu hallere nasil geldi, kötü yönetimden geldi. Takimin bu hale gelmesinin sebebi, kötü yönetimdir. Bursa bu hale nasil geldi, kötü yönetimden geldi. Siyasiler, Bursaspor’a destek verecekler. Kentin dinamikleri Bursaspor’a destek vermek zorundalar. Ama kalkip da bu oyuncuyu oynatacaksin, bu antrenör gelecek diye müdahil olursaniz, Bursaspor bu hale gelir. Bursaspor’un yönetiminin her yönetim gibi mutlaka seffaf ve hesap verebilir olmali. Denetlenebilir olmali. 3’ünü yaparsaniz Bursa büyük bir kent. Para verir, destek olur, nereye gidecegini bilirse destek olur. Denetlenebilir olmaliyiz. Kent yönetimleri için de böyle. Bursaspor’a hiç merak etmeyin. Teknik olarak degil, biz destek verecegiz. Profosyonel yönetilecek. Bursaspor’un bu hale gelmesinin sebebi, ehil insanlar tarafindan yönetilmemesidir. Bursa ayaga kalkarsa, Bursaspor ayaga kalkar." seklinde konustu.

Mustafa Bozbey, Ipekyolu Film Festivali’nin devam edip etmeyecegiyle ilgili bir soruya ise, "Merinos artik dügün salonuna döndü. Adi Atatürk Kongre Kültür Merkezi. Ama üzgünüm ki, dügünlerin, nikahlarin, dernek toplantilarinin yemekli toplantilarin yapildigi bir alana döndü. Asli kongre kültür merkezi. Siz bugüne kadar kaç kongre gördünüz. Olmadi. Ya da her hafta senfoninin haricinde farkli etkinlik, tiyatronun, sanatsal etkinligin yapildigina sahit oldunuz mu? Bakis açiniza göre degisiyor. Bu kentte sadece sanayi, tarim degil, kültür sanat etkinliklerinin turizmle birlikte esdeger degerlendirilmesi lazim. Turist buraya geldiginde aksam bir etkinlige katilmak isteyecektir. Kültür sanat bilincini gelistrmemiz lazim. Çocuklarla basladik, gençlerle devam ettik, kadinlari isin içine kattik. Onun için buradaki nesil farklilasti. Olaylara, konulara bakisi da degisti. Bunu sporla, kültür sanat ve egitimle sagladik. Ayni uygulamayi 17 ilçede de yapacagiz. Merkezi anlamda da kültür sanat etkinliklerini kentin 17 ilçesine de yayacagiz. Özellikle Bursa Festivalini 17 ilçede yapacagiz. Kente yapilan ihanetlerin hangisini sayalim. Doganbey’den baslayin. Hastane yerine bakin, yesil alandi. Askerlerin diktigi agaçlarin bir tanesi kalmadi. O bölgenin de bölgenin de ihtiyaci olan bir kent parkina dönüsebilirdi. Çam agaçlari 12 ay boyunca yesil oldugu için karbon emisyonunu yapan agaçlardi. Hastane baska yere yapilabilirdi. Ben olsaydim, bakanlik böyle bir karar almis mi, dosyayi alir giderdim trafik yükünü, fay hattini anlatirdim. Bunu yapmak için bilgi birikimine ihtiyaciniz var. Konuya egilmeniz lazim. Ankara’dakiler Bursa’yi yok sayiyor zannetmeyin. Siz kent yöneticisi olarak gidip onlari ikna etmekle kendinizi sorumlu tutacak davranisa yönelmeniz lazim. Siz sahip çikmazsaniz Ankara oradan yapar. Hastane alanini FSM alanini bakanlik yapmaya kalkti. Itiraz edip anlattik. Yapmadilar. Iste size örnek. Siz kent yöneticisi olarak eger kentin gidisatini belirleme yetkiniz yoksa, bu durumlar ortaya çikiyor. Kent suçlarini 1 Nisan’dan itibaren ortaya çikaracagiz. Kent suçu islemeyecegiz. Bunun için Bursa Planlama Ajansi’ni kuracagiz. Planlama Ajansi’na paralel Bursa Akademik Kurulu’nu kuracagiz. 27 tane akademik odalarin temsilcisi olacak, bunlarla birlikte 3 üniversitemiz var. Buradan da temsilcilerin oldugu Büyüksehir’den de temsilcilerin oldugu kuruldan bahsediyorum. Biz bundan sonra Bursa’da yasanabilir bir kente dönüsün izlerini birakmak istiyoruz.

Yasada parsel bazli plan degisikligi kalkti. Yapilamaz. Ada bazliya dönüstürüldü. Biz tam tersine bütüncül plandan bahsediyoruz. Bir mahallenin tamaminin planlanmasi lazim. Birkaç mahallenin beraber planlanmasi lazim. Bunu yapmak için de, vizyon 2050 dedigimiz çevre düzeni plani ve onun altinda yapacagimiz kentsel dönüsüm planlariyla Bursa’nin tamamini revize edecegiz. Kentsel dönüsümle ilgili ilçelerde de sorunlar var. Onlari da inceleyecegiz. Sadece kentin içinde bu anlayisi yayarsak dogru degil. 17 ilçenin de bu konuda beklentileri var. 50-60-70 yillik depreme dayaniksiz binalarin dönüsümünü saglamamiz gerekecek. Bursa ovasi Türkiye’de en kiymetli tarim alanlarindan bir tanesi. Güzel topraga sahip ova. Bu ovayi kaybetmemek gerekiyor. Pandemiden kaynakli, seçim dönemi kaynakli sikintilar var. Tarim alanlarini korumamiz lazim.

Bunu yapacagiz. Yapilanlarla ilgili kimse kusura bakmasin. Biz pandemide 3 seye ihtiyaç duyduk. Gidaya, suya, enerjiye ihtiyaç duyduk. Bunlarla beraber yasadik. Is dünyasinin da çok daha bilinçli oldugunu görüyorum. Is dünyasinin tarimin korunmasi konusunda hassasiyetleri var" seklinde konustu

"CHP örgütlerinde inanilmaz birliktelik var"

CHP örgütlerinde inanilmaz birliktelik olduguna isaret eden Baskan adayi Mustafa Bozbey, "Siz yazilanlara bakmayin. 3-5 kisi var. Onlar iftira yalan alginin pesindeler. Sorun degil, il baskanimiz da takip ediyor. Onlarin gereklerini yapacak. Biz hem seçimi kazanacagiz. Hizmetlerimizle de basarili olacagiz. Söylediklerimizi yapacagiz. Biz bu kenti seviyoruz. Çocuklarimizin gülümsemesi için çalisacagiz. Hem il baskani, hem milletvekillerimiz ve tüm örgütümüz. Buna haziriz. Uzun zamandir CHP örgütü bu denli kazanacagiz duygusuna girmemisti" ifadelerini kullandi.

Baskan adayi Mustafa Bozbey; sanayi isbirliginin sorulmasi üzerine de su cevabi verdi: "Bu kentte planlamanin öncesinde master planlarini yaptiracagiz. Vizyon 2050 plani öncesi. Ulasim, sanayi, tarim, turizm master plani gibi planlamalari yapacagiz. Bilimsel anlamda bu verileri önümüze koymak zorundayiz. Sonrasinda ihtiyaçlar belli olacak. DOSAB’ta ya da baska yerde, var olan bir çok sanayi tesisinin depoya dönüstügünü biliyor musunuz. Isletmelerin durdugunu. Isçilerimizin akitlerinin sona erdigini biliyoruz. Bu alanlar bos. Bursamizin en önemli sorunlarindan bir tanesi, çevreyi kirleten sanayiyi hala barindiriyor olmamizdir. Çevre kirleticilerinin oldugu sanayi tesisleri ile ilgili bu konuya son verilmesi lazim. Katma degeri yüksek ürünlere dönüsecek sanayi tesislerine ihtiyaç var. Bursa’nin hem mühendislik birikimi hem de sermaye birikiminin oldugunu biliyorum. Katma degeri yüksek ürünlere yönelmek Bursa’nin ihracat ve geliri arttirma potansiyelini görecegiz. Yeni sanayi bölgesi tam kapasiteye ulasmis degil. 5-6 yilda hareketlilik olacak. Son zamanlardaki ihracat potansiyeli açisindan Bursa 2.siradayken 4.siraya geriledi. Katma degeri yüksek ürünlerin olmayisindan kaynakli. Biz baska kentlere kaçirdik. Sadece tekstil ile bir yere kadar gelirsiniz. Kilogram bazi belli. Savunma sanayi ile ilgili Bursa’da önemli yatirim hamleleri var. Katma degeri yüksek ürünlere ne kadar yönelirsek, bunlarla ilgili çalismalar mutlaka hep birlikte yapilacak. Bursa’nin elbette ki bu yönüyle sanayisiyle turizmiyle esit olarak gelismesine imkan saglamamiz gerekiyor. Bunu yaparken dünyada özellikle ilerlemis toplumlarda sanayi bir yere kadar geliyor. Daha sonra hizmet sektörü düsükken sanayinin üzerine geçiyor. Bizim halen daha sanayi ön safta duruyor. Hizmet sektörü sanayiye yetismis degil. Hizmet sektörünü de gelistirmemiz gerekiyor. Sanayi master planini yapmadan yeni sanayi alanini konusmanin dogru olmayacagini düsünüyorum. Tarim topraklarini koruma sartiyla diyorum. 17 ilçede kent konseyleri, mahalle konseyleri olacaklar. Halkin katilimini saglayip bu sehri yönetecegiz"
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile