AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Yılmaz, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, parti ilkelerine, kurullarının çalışma ilkelerine ve demokrasi geleneğine aykırı olarak cumhurbaşkanı adayı belirlediğini savundu. Yılmaz, aday belirleme sürecinin antidemokratik olduğunu ifade etti.
Kılıçdaroğlu'nun, "Ben risk aldım, bedelini öderim" dediğine işaret eden Yılmaz, kendilerinin de bunu hatırlattıklarını dile getirdi. Yılmaz, "risk aldım" demenin siyaset dilindeki yerinin, "istifa ederim" ya da "kurultaya giderim, güven oyu alırım" olduğunu kaydederek, Kılıçdaroğlu'nun, sadece Türkiye, CHP'de değil, dünyada olan demokrasi geleneğini görmezden geldiğini belirtti.
-"Gerçeğe aykırı şekilde suçlamak"
Yılmaz, Kılıçdaroğlu'nun "Aleyhe çalıştılar, hiç çalışmadılar" yönündeki açıklamalarını da değerlendirdi. Yılmaz, 60 milletvekilinin, resmi yazıyla Torba Yasa Tasarısı görüşmeleri nedeniyle Meclis'te görevlendirildiğini, Meclis'teki yasama faaliyetlerine destek verdikleri için bölgelere gidemediklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı adayını benimsemeseler de bayram tatilinde gittiği ilçelerde, çalışmalara katkı vermeye çalıştığını anlatan Yılmaz, Kılıçdaroğlu'nun, gerçeğe aykırı şekilde kendilerini suçlamasının doğru bir yaklaşım olmadığını belirtti.
Yılmaz, aleyhte bir çabalarının, sözlerinin olmadığını, boykot talep etmediklerini dile getirerek, "Yapsaydık bunu açıkça yapardık" dedi.
-"Genel Başkan'dan daha eskiyim"
Kılıçdaroğlu'nun, demokratik teamülleri, yasaları hiçe sayarak, "Gücünüz yetiyorsa kurultayı toplarsınız" sözlerinin, parti tabanına, kurultay delegelerine güvensizliğin ifadesi olduğunu savunan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Genel Başkan, yerel seçim ve cumhurbaşkanı seçimi sonrasında küçük kurultay bile toplayıp, değerlendirme yapmadı. Kurultay delegelerinden güven oylaması isteyecek durumda olmaması anlamlıdır. Kendisine olan özgüvenin eksikliği olarak görüyorum. Milletvekillerini, partiye getirdiğinden pişman olduğunu söylüyor. Ben partide, Genel Başkan'dan daha eskiyim, 1988'de geldim. Resmi ön seçimle buraya geldim. Toplumdaki yerleri, ağırlıkları nedeniyle milletvekillerimizi bu partiye davet edip, geldiklerinde de Genel Merkez'in her kararına biat içinde olmalarını beklemek doğru değildir. Milletvekillerimizin özgür iradeleriyle, hem TBMM hem partide, parti ilkelerine uygun olarak görüşlerini açıkça ifade etmeleri, kurultay çağrısı yapmaları, genel başkanın sorumluluğu hatırlatmaları ne zamandan beri disiplin sürecini gerektiriyor? Demokratik dille yaptığımız çağrıya böyle tehditle cevap verilmesini kabul etmiyorum?"
-"İşlevsizleştirildi"
Yılmaz, "Eleştirilerini parti içinde yapsalardı" denildiğine işaret ederek, cumhurbaşkanı seçimi öncesinde milletvekillerinin, PM'nin, il başkanlarının görüşü alınmadığını, kapalı grup toplantılarının yapılmadığını, özel görüşmelerindeki uyarı ve önerilerin dikkate alınmadığını öne sürdü.
CHP'de parti içi kurulların işlevsizleştirildiğini, görüşlerinin dile getirildiği yerler olmaktan uzaklaştığını savunan Yılmaz, milletvekillerinin sözlerinin söyleyebileceği neredeyse hiçbir kurulun kalmadığını söyledi.
-"Diktatöryel yaklaşım"
Yılmaz, açıklamalarında kurultay delegelerini göreve çağırdıklarını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Bize başka yol bırakılmamıştır. Eleştirilere açık olduğunu iddia eden Genel Başkan'ın, aslında diktatöryel yaklaşım sergilediğini, eleştirilere hoşgörüsüz davranan bir kişi olduğunu CHP ve kamuoyu görüyor. AKP'ye karşı her türlü mücadeleyi veren insanlar olarak, 'AKP'nin işini kolaylaştırıyorlar' gibi suçlamayı da kabul etmiyoruz. AKP ile mücadele edebilmek için CHP ilkelerine ve parti içi demokrasiye bağlılığın, duygusal bağın ortadan kaldırılmaması gerekir. AKP'ye karşı yeterince mücadele edemeyen, projelerle mücadele edemeyen, tarihi fırsatları kaçıran Genel Başkan ve onun bu anlayışıdır."
CHP'li Yılmaz, kurultay delege sayısının da iddia edildiği gibi 686 olmadığını savunarak, kurultay için 623 imza gerektiğini belirtti.
İmza için her türlü çabayı göstereceklerini dile getiren Yılmaz, imza toplamaya başlayacaklarını bildirdi.
Yılmaz, Kılıçdaroğlu'ndan, haksız yere ve demokratik teamülleri yok sayarak kendilerini suçlamasını beklemediklerini vurguladı. Yılmaz, "En azından, seçim yenilgisi var, kurultaydan güvenoyu alacağım" yönünde bir çabası olmasını beklediklerini ifade ederek, "Bu yapılmadıysa kabulümüz. Biz de tek tek delegelerle görüşürüz" dedi.
CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan da Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına ilişkin değerlendirme yapmak, polemiğe girmek istemediğini söyledi.
Chp'de Kurultay Tartışmaları
CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, demokratik dille yaptıkları çağrıya tehditle cevap verilmesini kabul etmediğini, kurultay için imza toplamaya başlayacaklarını belirterek, "Genel Başkan'ın, demokratik teamülleri hiçe sayarak, 'gücünüz yetiyorsa kurultayı toplarsınız' sözleri, parti tabanına, kurultay delegelerine güvensizliğin ifadesi" dedi.