Chp‘den Hükümete ‘Nükleer Programdan Vazgeçin‘ Çağrısı

CHP Grup Başkanvekili Anadol, Adana Milletvekili Tacidar Seyhan ve Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk‘le birlikte Meclis‘te basın toplantısı düzenledi. Japonya‘da yaşanan nükleer felaketin, nükleer santrallerin dünya üzerinde yarattığı tehditleri yeniden gündeme getirdiğini, Türkiye‘de de dikkatleri Mersin Akkuyu‘da yapılması planlanan nükleer santrale çektiğini ifade etti. Akkuyu için 1976 yılında verilen lisansa istinaden 2010‘da Rusya ile bir anlaşma imzalandığına işaret eden Anadol, Akkuyu nükleer

santralinin, 35 yıl önce verilen lisans temel alınarak yapılacağını söyledi. 1976 yılında Ecemiş‘in ölü fay olarak değerlendirildiğini ve Akkuyu‘ya lisans verildiğini belirten Anadol, 1998 yılında ise Ecemiş‘in birinci derecede risk taşıdığının bilimsel olarak kanıtlandığını hatırlattı. Rusya ile yapılan sözleşmede nükleer atıkların bertaraf edilmesi konusunda Rus tarafına bir yükümlülük getirilmediğini ifade eden Anadol, CHP olarak bu gerekçelerle, Akkuyu‘da yapılması planlanan santralle ilgili bir Meclis

Araştırma Önergesi verdiklerini açıkladı. Anadol, bu konuda hükümetin duyarlı olmasını istediklerini ancak Başbakan Erdoğan‘ın son açıklamalarının, bu duyarlılığın gösterilmeyeceğini ortaya koyduğunu savundu. "Rusya‘nın nükleer faaliyetlerini durdurduğunu açıkladığı bir dönemde, Başbakan Erdoğan‘ın parmak ısırtacak bir bilgisizlikle, nükleer enerjinin yaratacağı tehditle evdeki mutfak tüpünün yaratacağı tehlikeyi eşdeğer olarak gördüğünü" belirten Anadol, bütün dünyanın nükleer projelerini tartışmaya

başladığını, Türkiye‘nin de Fukişima‘dan sonra nükleer programını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini söyledi. Anadol, Rusya‘ya giden Başbakan Erdoğan‘ın, Rusya Devlet Başkanı Medvedev‘den, güvenliğin artırılmasını istemekle yetindiğini söyledi. Anadol şunları kaydetti:

"Hükümete sesleniyorum. Enerji politikalarınızı yeniden gözden geçirin. Yenilenebilir enerjiye koyduğunuz sınırları ve kısıtlamaları kaldırın. Nükleer risklerin dünyayı tehdit ettiğinin farkında olun. Güvenlik yakıt ve atık teknolojileri geliştirilinceye kadar nükleer programınızı askıya alın. Akkuyu konusundaki yanlışınızdan vazgeçin. Her fırsatta ‘Türkiye referandum kültürüne alışmalıdır‘ diyordunuz. Sorun Mersin halkına. Orada yaşayan, oranın havasını teneffüs eden, suyunu içen, denizine giren

insanlara sorun. Kararı onlar versinler."

CHP Adana Milletvekili Seyhan ise kurulması planlanan Akkuyu nükleer santralinin, canlı olduğu bilimsel olarak kanıtlanan Ecemiş fay hattına 25 kilometre mesafede olduğunu belirterek, Japonya‘daki nükleer santralin fay hattına uzaklığının ise 130 kilometre olduğuna işaret etti. Rusya tarafından kurulacak reaktörün deniz suyuyla soğutulan bir sistem olduğunu kaydeden Seyhan, bölgede deniz suyu sıcaklığının arttığına dikkat çekerek, "Hamam suyuyla nükleer santral soğutulmaz. Akkuyu‘ya kazma vurulursa

Türkiye‘nin kalbine kazma vurulur. Türkiye atık teknolojisindeki gelişmeyi beklemeden böyle bir maceranın içine girmemelidir" dedi.

"RUSYA‘NIN İRAN‘DA KURDUĞU SANTRAL NE DURUMDA AÇIKLAYIN"

CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ise Rusya‘nın İran‘da kurduğu santralin ne durumda olduğunu Enerji Bakanı‘na sorarak, "Siz açıklamazsanız biz açıklayacağız" diye konuştu.

Öztürk, Rusya tarafından İran‘da kurulan nükleer santralin devreye alınmadığını belirterek, bu konunun araştırılmasını istedi.

Basın toplantısının sonunda CHP milletvekilleri, gazetecilerin sorularını cevapladı. Enerji Bakanı Taner Yıldız‘ın ‘Akkuyu Çernobil olmaz‘ açıklamasının hatırlatılması üzerine Anadol, bu sözlerin hiçbir bilimsel değeri bulunmadığını, tamamen siyasi açıklamalar olduğunu söyledi.

Akkuyu nükleer santralinin kurulması konusunda hükümetin neden acele ettiği sorusu üzerine ise Seyhan, Samsun-Ceyhan boru hattı projesine petrol pompalanmasına karşılık bu anlaşmaların hiç düşünülmeden imzalandığını savundu. Başbakan Erdoğan‘ın, ‘Söz verdim, bu santral yapılacak‘ dediğini hatırlatan Seyhan, Başbakan‘dan neye karşı söz verdiğini açıklamasını istedi.