İşteRadikal gazetesi yazarı Murat Yetkin'in 25 Ağustos tarihli yazısı :
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu Van’da dinleyenler, bir gün önce Başbakan Tayyip Erdoğan’ı dinleyenlerden azdı. Batman’da BDP’nin topladığı kitleyle karşılaştırılmazdı bile.
Ama CHP heyetinde yüzler gülüyordu yine de. Bu, CHP’nin ‘Fırat’ın öte yakasıyla’ bir nevi özür dileme turuydu çünkü ve amacına ulaşıyordu.
Doğrusu Van’a Deniz Baykal da özel önem veriyordu. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın’ın başına gelenler Baykal’ı Van’a çekmişti. Daha sonra seçim gezisi sırasında yumurta atılması olayında da AK Partililer ve Van Emniyeti suçlanmıştı.
Ama CHP’nin yıllardır ‘Fırat’ın öte yakasıyla’ arasının iyi olmadığı bir gerçekti. Yıllarca Doğu ve Güneydoğu illerinden silme milletvekili çıkaran CHP, 1993-94’de yaşanan yol ayrımından sonra adeta bölgeden ayağını kesmiş, kestirilmişti.
1989’da Güneydoğu raporuyla DGM’lik olan CHP, bölgedeki insan hakları ve kültürel hakların savunucusu olan CHP gitmiş, yerine bölge seçmeni tarafından insanı değil devleti merkezine alan bir CHP gelmişti.
Kılıçdaroğlu’ndan önce Van’a gelip saha çalışması yapan Gürsel Tekin’in bir kahvede sohbet ederken bir vatandaştan aldığı ‘Neden Kürtlerin katillerini savunuyorsunuz?’ eleştirisi bu olumsuz algının üst noktasıydı.
Kılıçdaroğlu’nun yoğun güvenlik önlemleri ve yer yer protesto altında konuşabilmesi bile önemliydi bu bakımdan; o 1500 kişi oraya kolay gelmemişti.
Kılıçdaroğlu, asıl mesajı Batman’da da veriyordu: “Batman’da oyumuz az. Ama ben Batman’a yine de geldim. Batmanlıların bize az sempati göstermesinin nedeni biziz. Yeteri kadar gelmedik. Onların derdini dinlemedik. Şimdi ayağınıza geldim”
Peki neden gelmişti ‘Fırat’ın öte yakasına?
Şöyle sürdürüyordu: “Yeni bir sayfa açıyoruz, doğru bir sayfa açmak istiyoruz. Temiz siyaset istiyoruz. Kültürlere saygılı olalım, barış içinde yaşayalım. Kan kanla yıkanmaz dedik yanlış mı söyledik. Devlet intikam gütmez. Devlet herkesin devleti, beraber mücadele edeceğiz”
Buradaki kilit ifade ‘Yeni bir sayfa açmak istiyoruz’ değil.
Buradaki kilit ifade ‘Doğru bir sayfa açmak istiyoruz’.
Tıpkı türban sorununda olduğu gibi, elinde olmayanı vaat etmiyor. Çözümü birlikte bulma çağrısında bulunuyor.
Diyarbakır’da kutuplaşma zirve yapmışken bu çağrı karşılık bulur mu?
Hemen bulmaz. Ama CHP adına yapılan bu ‘Suç sizde değil, bizde’ özeleştirisi, şimdi değil, ama belki referandum sonrası çalışmalarla bazı kapıları açabilir.
CHP’nin Kürt seçmenle yeniden barışması için dünkü özeleştiri doğru bir başlangıç yerine geçebilir.
CHP lideri yarın Elazığ, Bingöl ve memleketi Tunceli’de olacak. İzleyip aktaracağız.
İstihbarat Erdoğan’dan habersiz mi görüşüyor?
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın önceki akşam Show TV’de PKK ile görüşme iddiaları üzerine söyledikleri yeni tartışmalara yol açacak türden.
Son sekiz yıldır işbaşındaki AK Parti iktidarında Başbakan Erdoğan’ın defalarca vurguladığı bir kavram vardı: Devlet ve hükümet ayrı olmaz. Halkın oyuyla seçilmiş hükümet devleti yönetir tezi, zaten demokrasilerde olması gerekeni anlatıyordu. Ancak önceki akşam Erdoğan şunları söyledi: “Burada bir şeyi birbirine karıştırmayalım. Biz siyasi iradeyiz, siyasi iktidarız. Biz siyasi iktidar olarak, siyasi hükümet olarak hiçbir zaman bir terör örgütüyle veya temsilcileriyle masaya oturup görüşme yapmayız. Şu veya bu şekilde çeşitli kurumlarıyla bu tür bazı münasebetler gerekirse devlet onu kendisi yapar.”
Erdoğan ‘gerekirse devlet görüşür’ derken ne kastettiğini de şöyle izah ediyordu: “Mesela, devletin istihbarat kurumu vardır. İstihbari görev de nedir? Bazı kilitleri açmak içindir, çözmek içindir.”
Devletin istihbarat kurumu Milli İstihbarat Teşkilatı, MİT, doğrudan ve yalnızca Başbakan’dan talimat alıp, Başbakan’a rapor veriyor. Yasası böyle.
Başbakan Emniyet İstihbaratı, ya da Jandarma İstihbaratı’nı kastediyorsa, onlar da yine İçişleri Bakanı, Genelkurmay Başkanı silsilesiyle kendisine bağlı.
Hükümetten talimatsız olarak PKK ile temas kuracak yasalara göre kurulmuş bir istihbarat örgütü yok.
Başbakan’ın PKK ile pazarlık iddialarını reddederken, kendisine bağlı istihbarat üzerinden devlet-hükümet ayrımı yapıyor olması önemle kaydedilmesi gereken bir gelişme.
CHP'den Kürtlere: Yeni sayfa açalım
Radikal gazetesi yazarı Murat Yetkin'in 25 Ağustos tarihli yazısı.



















