Haluk Koç, CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrasında basın toplantısı yaptı. Koç, 2 Ekim tarihinde il başkanlarının Ankara'ya çağrılarak referandum ve önümüzdeki seçimlerle ilgili değerlendirmeler yapılacağını kaydetti. Koç, 3 Ekim tarihinde ise Parti Meclisi toplantısı yapacaklarını ifade etti. Koç, bugün seçime yönelik Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Suha Okay başkanlığında seçime hazırlık toplantısı yapılacağını hatırlattı.
Koç, İstanbul'da Tophane'deki saldırıyı eleştirdi. CHP'nin medya ile ilgili bir değerlendirme raporu hazırladığını ifade eden Koç, medyada yaşanan tekelleşmeler, tek yanlı yönlendirmeler, tutuklanan, işinden olan gazetecilerle ilgili değerlendirmelerin olacağını, bunu da ulusal ve uluslararası alanda da ortaya koymaya çalışacaklarını kaydetti.
Hükümet yetkilileri ile BDP arasındaki görüşmelerle ilgili görüşleri sorulan Koç, bu görüşmelerin ilk olmadığını belirterek, "Daha öncede hükümet değişik noktalarda değişik gizlilik ve açıklık derecelerinde görüşmeler olmuştu. Güvenlik önlemleri ile demokrasi birlikte değerlendirmemiz gereken iki kavram. Sonuna kadar demokratikleşme ama teröre karşıda, şiddete karşıda sonuna kadar güvenlik önlemleri. Bunları birlikte değerlendirmemiz gerekiyor. Eğer terörün gölgesinde, terör ve şiddetin yönlendirdiği, rehin aldığı siyasetle karşı karşıya kalırsak da o sürecinin önünü arkasını Türkiye içinde ve dışında iyi değerlendirmemiz gerekiyor. "diye konuştu. Koç, BDP'nin kendilerinden bu yönde bir randevu taleplerinin olmadığını söyledi.
"CHP'DE ÖRNEK ÇOK"
Saadet Partisi'nin kongresini kayyuma götürülmesi yönündeki mahkeme kararında CHP ilçe teşkilatlarıyla ilgili belgelerin bulunmasının hatırlatılması üzerine Koç, "Saadet Partisi Türkiye'deki yasalar çerçevesinde çalışan bir siyasi partimiz. Kendi iç sorunları. CHP cephesine bakacak olursanız, CHP'nin kendi içindeki demokratik yarışları, kendi parti içi mücadeleleri, yakın tarihte oldukça ayrıntılı bir şekilde gözlerinizin önüne geliyor. CHP'nin arşivi, yaşadığı olaylar çok geniş. Birçok örnek var. Bunlardan faydalanmış olabilirler. Benim bilgim dâhilinde değil. Saadet Partisi'nin kendi içindeki dengelerle CHP'nin hiç bir ilgisi yok. Onlar kendi siyasetlerini, şu anda karşı karşıya oldukları sorunlarını yasalar çerçevesinde aşacaktır. Biz kendi işimize bakıyoruz, onlarda kendi işlerine baksınlar." açıklamasında bulundu.
"CHP ÇATIŞMADAN BESLENEN SİYASET TAKİP ETMİYOR"
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun görüşmesiyle ilgili bir soruya ise Koç, "Ben de Sayın Bağış'la görüştüm. Brüksel'e gitmeden de görüştüm. Bunlar gayet doğal görüşmeler. CHP çatışmadan beslenen siyaseti takip etmek istemiyor. Avrupa Birliği (AB) konusunda açılabilecek rekabet faslı dışında fasılda kalmadı. Bu süreçte CHP kendi üzerine düşen yapıcı rolü taşımak istiyor. Uzlaşmayı bu tür konularda ön plana alıyoruz. Tam üyelik hedefinden sapmadan önümüzdeki sorunlara katkı sunmak istemiyoruz. "şeklinde cevap verdi.
Koç, AB konusunda Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ı dezenformasyon yapmakla suçladı. Koç, kendilerinin yapıcı bir dille siyaset yaptıklarını sözlerine ekledi.