Chp Genel Başkan Yardımcısı Sarı Mersin’de

Bütün bunlar dikkatle izlenilmesi gereken durumlar” dedi.

CHP İçel İl Başkanlığı, Parti Okulu bünyesinde eğitim alan üyeler için “Temel Siyasi Üye Eğitimi Katılımı Belgesi” töreni düzenledi.

İçel Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen törene, CHP Genel Başkan Yardımcısı Perihan Sarı, İçel milletvekilleri Aytuğ Atıcı, Vahap Seçer ve İsa Gök, Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan ile çok sayıda partili katıldı.

Törende Gezi Parkı eylemlerine destek veren CHP’liler, “Her Yer Taksim Her Yer Direniş” sloganı atarken, Hatay'daki eylemler sırasında hayatını kaybeden Abdullah Cömert'in fotoğrafı sinevizyona yansıtıldı.

Törende konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sarı, Taksim Gezi Parkı eylemleri üzerinde durarak, CHP’nin 90 kuşağının başlattığı mücadelenin güçlü bir öncüsü olacağını söyledi.

Bugünlerde yaşanan bu olayların iyi irdelenmesi gerektiğini belirten Sarı, “Türkiye’yi yönetmeye kalkışan ama bugünlerde bu yönetme becerisinin olmadığını kendi kendine kanıtlayan, Türkiye’yi yönetmeye layık olmayan bir yönetimle ve Başbakanla karşı karşıyayız. Bu ülke demokrasiden haberdar olmayan, demokratik değerleri bilmeyen, asla demokrat olamayacak, iflah olmaz tutucu bir Başbakanla yönetiliyor” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’ye dönüşünde havaalanında yaptığı konuşmayı merakla beklediğini aktaran Sarı, “Başbakanın büyük bir olgunlukla, devlet adamı ciddiyetiyle ülkesinin topraklarına bastığı anda ülkede yaşananlardan dolayı özür dileyeceğini düşündüm. Güvenlik güçlerine, emniyet müdürlerine, valilerine hesap soracağını havaalanından duyuracağını bekledim. Ama her zaman olduğu gibi Başbakan hiçbirimizi yanıltmadı; yaptığı konuşmada yine anti demokratik tutumunu sürdürdü ve asla demokrat olamayacak o anlayışını bir kez daha bize yansıttı. CHP’ye işte tam da bu nedenle bu ülkenin ihtiyacı var” diye konuştu.

“OLAYLARIN BAŞBAKANIN ABD GEZİSİ SONRASI ORTAYA ÇIKMASI DÜŞÜNDÜRÜCÜ”
Başbakanın olayların üstüne giderek, bütün hassasiyetleri zorlayarak bir atmosfer yarattığını öne süren Sarı, şöyle devam etti:
“Bu olayların Başbakan’ın ABD gezisi sonrasında ortaya çıkmış olması gerçekten düşündürücü. Birkaç günden beri artık bir süreçten söz edilmiyor, Suriye’den söz edilmiyor, anayasa değişikliği gündemden düştü. Bütün bunlar dikkatle izlenilmesi gereken, bizim de izlediğimiz, sonuçlarını değerlendirdiğimiz ve sonuçlarına göre tutum belirleyeceğimiz durumlar.”
Gezi Parkı için eylem yapan, bir demokrasi mücadelesinin simgesi olan Taksim’i korumaya çalışan, özgürlük talep eden, hak ve eşitlik arayan bütün yurttaşlara da verdikleri inançlı mücadeleden dolayı saygı duymak gerektiğini söyleyen Sarı, “Bütün bu mücadelelerin nedeni ne olursa olsun, nasıl başlarsa başlasın samimi bir halk hareketi olarak görüldüğünü görmek ve bu hareketin sonuçlarından bizim de dersler çıkarmamız gerekiyor. Ama en çok ders çıkarması gereken ve en çok eylemde bulunması gereken hükümettir” ifadelerini kullandı.

“MUHALEFET OLARAK DERSİMİZİ ALDIK AMA BAŞBAKAN DERS ÇIKARMAMIŞ”
Milletvekili Seçer ise, önemli toplumsal olaylarla karşı karşıya olunduğuna işaret etti. 90 kuşağı sayesinde Türkiye’nin silkindiğini ve uyandığını söyleyen Seçer, “İnternet ve televizyon gençleri olarak değerlendirilen günümüz gençleri, meğer bizim çocuklarımız devrimciymiş, bu çocuklarla gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu.

Son 10 yıldır toplumun bastırıldığını öne süren Seçer, ancak 10 gün önce bir deprem meydana geldiğini, toplumsal bir başkaldırı olduğunu kaydetti.

“Bundan biz muhalefet olarak payımıza düşeni aldık ama onlar ders çıkartmamış” diye Seçer, Cumhurbaşkanı, bakanlar ve milletvekillerinin ders çıkardığını ama Başbakanın kendisine hiç ders çıkarmadığını söyledi.

Seçer, şunları söyledi:
“Artık takke düştü kel göründü. Kral çıplak. Artık o korku, baskı dönemi sona erdi. O korkuyu atın artık. İktidar korktuğunuz kadar büyük güçte değilmiş, içi fosmuş, kofmuş. Hepimize düşen görev bu heyecanı sandığa taşımaktır. Şimdiden iktidarımızı kutluyorum.”

“ORTADA BİR PLAN VAR”
Milletvekili Gök de, yaşananları anlamaya çalıştığını belirterek, olayların üzerinde düşünülmesi çağrısında bulundu. “Zeki olan, düşünen kazanır, çok bağıran değil” diyen Gök, olayların başladığı cumartesi günü bütün medya yaşananları görmezden gelirken Başbakanın üç ayrı yerde canlı yayına bağlanarak damarlara işleyen, insanları sokağa dökecek laflar söylediğini belirtti.

Başbakanın bunu neden yaptığının sorgulanması gerektiğini kaydeden Gök, “Kadir Topbaş’ı yanına alıp ‘Halka sormadan neden bunu yapıyorsun?’ dese kraldı. Ama demedi. Bu işler toplumu kasıyor, geriyor. Eğer herkesin kafası karışıksa ve popülist bir şekilde halk bir tarafa yönlendiriliyorsa bilin ki bir plan vardır. Bu ülkede 12 Eylül, 12 Mart böyle geldi. Ortada dönen garip bir şeyler var. Polis eve gaz bombası atıyor. Kızılay Meydanı’na girilmesine izin veriliyor. Amerikan Konsoloslukları önüne polisler konuşlanıyor. Başbakanın Amerika seyahatine katılan Ahmet Davutoğlu ve Hakan Fidan sessizliğini koruyor. Sahi, neler oluyor? Tepkiler AKP’ye değil, Başbakana yönelik. Eğer bu planı çözersek planı suya düşürürüz, önümüzü açarız” dedi.